BAYRAMINIZIN BAYRAM OLMASI VE DEVAMI İÇİN;
Neresinden başlayayım ki.
2000 yılından beri doğa ve çevre mücadelesi veriyorum. Geriye baktığımda 20 yılı bile devirmişim. Bu süre içinde her zaman birincil kaygım, çevre ve koruması, ikincil kaygım, toplumsal yatay ve dikey adalet, üçüncül kaygım, çoğulcu ve katılımcı demokrasi olmuştur.
Her zaman söylüyorum ve yazıyorum ki, doğadan
HOYRATÇA,
SAYGISIZCA,
İZANSIZCA,
GAFİLCE,
DOYUMSUZCA aldıklarımızı doğa bu gün bize kusmaya başladı.
Bu kusuntu, küresel ısınma olarak, salgınlar olarak, denizlerdeki salya olarak üzerimize üzerimize gelmeye başladı.
Ben illa da ÇEVRE ve DOĞA derken, dantellektüel duygularımın bastırılmasının bir aracı olarak şekil yaptığımı düşünen gafil ve izansız tanıdıklarım, bu uğurda yirmi yılı geride bırakmanın ve yine bu uğurda bu zaman içinde neleri kamuoyuna sunduğumu, ne tür mücadeleler yürüttüğümü görmezler mi.
Bu bireysel bir olay değildir. Bu kollektif ve komünal sorumlulukla topyekün mücadele ile kotarılabilecek bir olgudur artık.
DOĞA ÜSTÜMÜZE KUSUYOR: Şekil, Marmara Denizinin üzerinde kusmuk rengi kıvamında kıyılarımıza dayandı bile.
SİZİ GİDİ TÜKETİM FETİŞİSTLERİ:
Ucuz diye hoyratça tükettiğiniz polikarbon ve plastik malzemeler üretilirken, doğaya ne büyük zararlar verildiğini hiç düşündünüz mü, bir pet şişeyi kurtarmanın, bir poşeti daha az tüketmenin, bir polikarbon levha daha tasarruf etmenin hiç kaygısını içinizde hissettiniz mi, etmediyseniz EDİN.
Ben ediyorsam siz de edin. Bir taraftan küresel ısınma kaygısı taşıyacaksınız, bir taraftan, sıfır atık diyeceksiniz, bir taraftan maden ocağı kaygısıyla akciğerlerimizi kökünden kazıyacaksınız sonra doğanın bize kusmasına karşı, oturup bu afetlerin geçmesi için DUA edeceğiz.
O yüce varlık insan olsa eğer yüzünüze tükürmez mi?
Hangi yüzle geldiniz bir de afetlere karşı yakarıyorsunuz demez mi?
Doğal düzeni bozarsanız, doğa da sizin DÜZENİNİZİ bozacaktır.
Bunu asla ve asla unutmayalım.
Herkes bir tarafından DOĞ VE ÇEVRE KORUMA mücadelesine destek vermek zorundadır.
Kimi, bir resim paylaşarak,
Kimi, alanlarda etkinliklere katılarak,
Kimi, parasal yardım yaparak,
Kimi, çevresel sosyal ve kültürel etkinlikler düzenleyerek,
Kimi, bilimsel düzlemde araştırmalar yapıp makaleler raporlar yayınlayarak,
Kimi AZ TÜKETEREK, FÜTURSUZLUK yapmayarak,
Herkes bir köşesinden bu mücadelede yer almak zorundadır.
Bu mücadelede yer almazsanız, bu gün için evinizde klima yoksa, bütün samimiyetimle söyleyeyim ki, iki en geç üç sene içinde evinize klima taktırmak zorunda kalacaksınız.
Bu da yep yeni bir paradoks başlatacak.
Serinlemek için klima kullanacağız, klima kullandıkça küresel ısınmaya neden olacağız. Dilemma.
Tıpkı kilo aldıkça otomobil kullandığımız, otomobil kullandıkça kilo aldığımız gibi.
Duyarlı olalım. Lutfen, İNSANİYET NAMINA.
Sağlıcakla, sağlıklı ve mutlu bayramlar dileklerimle.
Dr. Ahmet FİDAN
ORDU ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
KADOÇED (Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği) Genel Başkanı
