Bu Aziz ve şerefli milletin çocukları üzerine bilinçli ve amaçlı bir yozlaştırma hareketi uygulanıyor. Bu konuda da oldukça başarılı oldular diyebiliriz. Hem siyasi, hem ahlaki hem de Avrupa vari yaşam tarzı adına devam eden bu yozlaşma bizi epeyce değiştirdi- başkalaştırdı.
Televizyon haberlerini artık izlemek istemiyoruz. Açtığınıza bin pişman oluyorsunuz. Vurma, kırma, öldürme, dağıtma, kavga- döğüş haberlerinin yanı sıra çalma, çırpma, dolandırma haberleri midenizi bulandırıyor. Kavga ve çekişmenin devam ettiği ahlaksızlık diz boyu hep düşük adi yüz kızartıcı haberler sizi derinden etkiliyor!
Aile kavgaları, komşu- akraba kavgaları, trafikteki kavgalar, günlük hayatta devam eden kavgalar size: “Biz ne hale geldik!” dedirtiyor. Ayrıca televizyonlarda yapılan bu tür programlar ahlaksızlığı ve yozlaşmayı durdurmuyor aksine kötü örneklik teşkil ediyor ve artırıyor. Televizyonlarımız ahlaksızlıkta kötü bir örnek oluyor?..
Televizyonlar boşanma haberleri, dolandırıcılık haberleri, aile içi çekişmeler ve evden kaçma haberleri ile dolu!.. Bunların topluma faydası olduğunu düşünenler varsa yanılıyorlar. Bunlar diğer insanlara kötü örneklik teşkil ediyor ve yeni olaylara benzerlik teşkil ediyorlar. Gençler gördükleri bu olayları kendi hayatlarına uyguluyorlar.
Bunları izleyince de kendi kendinize diyorsunuz ki: “Biz ne hale geldik, ahlaksız bir toplum olduk.” Dolandırıcı, sahtekar insanlar dolu çevremizde: O halde bu insanlara güvenilmez- bu milletle yola gidilmez hükmü yerleşiyor beyninize!..
Birileri çağdaşlık adına, modern yaşam adına ve moda tutkusu adına ahlaksız yaşamı- Avrupa vari yaşam tarzını içimize taşıdı, taşımaya ve bu asil milletin çocuklarını zehirlemeye devam ediyorlar. Artık aileler çocuklarına söz geçiremiyor, örnek olamıyor ve Türk İslam ahlakını veremiyor!…
Dikkat buyurun: bu ahlaksız yaşam, kavga, döğüş, dolandırıcılık, boşanmalar, aile içi yozlaşma sürekli bizi ahlaki erozyona uğratıyor. Her geçen gün dünden daha beteriz. Bunda televizyonların rolü, sosyal medyanın rolü çok büyük. Birileri yaşam tarzımızı değiştiriyor, çocuklarımızı bizden koparıyor ve İslami yaşamdan uzaklaştırıyor. İslami yaşamdan uzaklaşan kişi de tüm kötülükleri artık mübah görüyor.
Sözün özü şu: Büyüklerimizin sözünü dinlemez olduk. Eğitimimiz bozuldu, yaşam tarzımız bozuldu, ahlakımız bozuldu. Birbirine güvenmeyen birbiri ile kavgalı, İslamdan ve Türklük’ten uzak bir yaşam tarzı hayatımıza hakim olur hale geldi. “Tehlike çanları çalıyor!” dediğimiz işte budur. Uyanmazsak, kendimize gelmezsek İslami yaşam tarzımıza dönmez isek hiç kusura bakmayın Avrupa yamyamlarının oyuncağı olur onların peşinden giden piyonlara- maymunlara döneriz.
Çocuklarımızı- gençlerimizi Türklüğe yakışan yaşam tarzımızla, İslami yaşam ahlakımızla yetiştirmezsek geleceğimiz berbat ve karanlık demektir. Allah korusun Filistin’i, Suriye’yi, Afganistan’ı, Türkistan’ı hatta SSCB (Rusya) içindeki kardeşlerimizin durumunu düşünün halimiz bunlardan beter olur!.. Bize bir şey olmaz diyenler garantiniz var mı?
Allah korusun deriz de, tedbirini neden almayız? Çocuklarınıza gençlerinize sahip çıkın; kimlerin sahip çıktığı meydan da!… Tek çara Türk Milletine yakışan yaşam tarzı ile İslami yaşam tarzını adam gibi hayatımıza uygulamaktır. Bunu devlet olarak da, aile bireyleri olarak da eğitimciler olarak da kendimize görev bilmeliyiz. Başka söze gerek var mı dostlar?..