Açıl Susam Açıl, Bin Bir Gece Masalları‘nda yer alan Haramiler‘de geçen sihirli sözlerdir. Kırk haraminin hazinelerini sakladığı mağaranın kapısını açmak için kullanılırmış..
Bin Bir Gece Masallarında gibi yaşıyoruz…. Açılsın deniliyor hooop açılıyor. Kapansın deniliyor hooop kapanıyor. Açılıp kapanmaların tek sebebi Covid.
Bakan bey ”virüsün kapalı ortamda bulaştığını” bildiği ve söylediği halde ayrıcalık hikâyeleri devam ediyor.
Benim lügatımda ağzına kadar dolu kelimesi hep vardı. Eşanlamlısını hiç düşünmemiştim. Lebalepmiş. Onu da öğrenmiş oldum.
Aynı ortam kalabalık camilerde yok mu? Geçtiğimiz hafta çarşı içinde caminin önünden geçerken maskem düşmüş diye polis beni uyardı. O an cami önündeki en az 100 ayakkabı gözüme ilişti. Açık havada maskemi sorgularken, kapalı ortamda ki kalabalık insanların dip dibe olmasının bir cevabı var mıydı acaba. Bir süre kendi kendime konuşup durdum. Selda Bağcan’ın güzel yorumladığı şarkı sözleri aklıma düştü.
Adaletin bu mu dünya
Güvenemem Servetime malıma
Ümidim Yok Bugün İle Yarına
Toprak Beni De Basacak Bağrına
Ne Yar Verdin Ne Mal Dünya
Kötülerinsin Sen Dünya
İyileri Öldüren Dünya.
“23 Nisan için neler yapılabilir” diye kafa yorarken; açık havada tedbirler çerçevesinde çocuklarımıza o ruhu hissettirelim, Bayram coşkusunu yaşatalım diye konuştuk. İçimden bir ses 23 Nisan günü kapatılacak diye sürekli beni dürtüp durdu. İçimde ki sese hep güvenmişimdir. 19 Mayıs yaklaşıyor. İçimde ki ses bu sefer beni yanıltsın lütfen.
En son alınan kararlar;
Hafta içi 21.00 den Sabah 05.00’e kadar,
Lokanta, Restoran ve cafeler kapalı, paket sistemi.
Toplu iftarlar yasak.
Camiler açık, Teravih namazları kılınabiliyor. Handikap şu ki 21.00 sokağa çıkma yasağı. 21.14 den itibaren yatsı ve teravih. Polis durdurduğunda camiye gittiğini nasıl ispat edecek. Her sokağa çıkana polis ve bekçi kontrolü yapılacak mı?
Aç/Kapa kırmızı şehirler çoğalıyor. Ben açılıp kapanmanın ayrıcalık öyküsünü düşünüp duruyorum. Geçen seneden bu yana neye, kime göre açılıyoruz.
İşte bahar mevsimi, yakında deniz ortamı başlar. Geçen yıl olduğu gibi sayımız düştü deyip turizmcilerin baskısıyla hoop yine açılıvereceğiz. Aman ne olacak ki binlerce kişi kongrelerde bir araya geliyorsa bize de bir şey olmaz diyenlerden mi olacağız. Laik Türkiye Cumhuriyeti, salgın kurallarını neye göre belirliyor…