Allahu Teala’nın rahmet deryalarının coştuğu, af ve mağfiretinin sağanak sağanak yağdığı, feyiz ve bereketin zirveye çıktığı mübarek üç aylara yaklaşmış bulunuyoruz.. Bu aylara kavuşmamız vesilesiyle Yüce Rabbimize hamdediyor ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in duasıyla bu mübarek günleri şöyle karşılıyoruz: “Allahım Recep ve Şaban ayını hakkımızda hayırlı kıl ve bizi Ramazan ayına kavuştur.”
Üç aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, milletimize ve ülkemize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tövbe etmemize vesile olmalıdır. Ayrıca böyle zaman dilimlerinde büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, garipler aranmalı, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kişilere yardım edilmelidir. Aramızda kırgınlıklar, dargınlıklar, şahsi çıkar hesapları bir tarafa bırakılmalı, hoşgörü kardeşlik ve birlik beraberlik içersinde olunmalıdır.
Recep,dört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
“Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram olan aylardır. Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve “Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir” diye dua ederdi.
Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır. Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir. Receb ayında Allahü teâlâya çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.
Cennette öyle köşkler vardır ki, onlara ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.
Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Recebin hepsinde tutmuş gibi sevap verilir. Başında demek, ayın ilk günleri demektir. Ortası, ortadaki günlere yakın olan günler, sonu da, ayın son günleri demektir.
Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır. Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri
Allahü teâlâ, Receb ayında hasenatı kat kat eder. Bu ayda bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün tutana Cennetin 8 kapısı açılır. 10 gün tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münâdi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı Receb’de gemiye bindirdi. O da, Receb ayını oruçlu geçirip oradakilere oruç tutmalarını emretti.
Recebin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ihsanlar, ikramlar yapar. Regaib, ihsanlar, ikramlar demektir. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Regaib gecesi yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.
Şaban Resulullah efendimiz, Şaban ayına da çok değer verir ve “Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir” diye dua ederdi. Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görülmedi. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.
Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
“Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfil olurlar. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.”
Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesidir. Yani 14 Şabanın bittiği günün gecesidir.
“Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin. O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.” (İbni Mace)
Yüce Rabbim Recebi ve Şabanı bizlere mübarek kılsın ve bizleri Ramazan ayına kavuştursun. Rabbim kendi rızasına uygun işler yapmayı bizlere nasip etsin. Bu vesile ile bir kez daha mübarek üç aylarınızı tebrik ediyor, tüm İslam aleminin ve insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.