Işık ışınları, beynimize basit fakat gizli bir tetikçidir. Bu tetikçilik işlevini masa lambasıyla da sağlayabiliriz. Böylece beynimizin zekâ merkezini uyarabiliriz. Zekâ merkezini uyarmak, ışık dışında başka etkenlerden de gerçekleştirilir. Fakat ışığın masadaki etkisi bir başkadır.
Duvardaki resimler, güzel bir söz ve yazı da olabilir. Yine masa üstünde mavi renkli bir eşya, örtü aynı işlevi görebilir.
Resimler arasında mutlu yüzler ve bir müzik parçası olabilir. Olumlu simgeler, bitkiler, çiçekler ve dağ manzaraları. Bütün bunlar, biz farkında olalım veya olmayalım, konuya odaklanmamızı ve yaratıcılığımızı artırabilir.
Böylece öğrenmek istediğimiz problemi daha iyi çözme olasılığımız artacaktır. Çünkü, zekâ merkezimiz düşünmeye daha etkili başlayacak ve çözüme daha yatkın hâle gelecektir. Birtakım çalımalar için, beyaz önlük giyen kişilerin daha dikkatli daha bilimsel düşündüğü ve problemi çözmekte başarılı olduğunu biliyoruz. Onun için, öğrencinin okul forması ve öğretmenin önlüklü sınıfa girmesi başarıyı artıracaktır.
Bu tür dış etkilerin olmadığı durumlarda, kişinin probleme odaklanması yine de mümkündür. Fakat çözmeye çalıştığımız problemde hiçbir ilerleme gösteremiyorsak, problem orada bırakılmalıdır. Çözümde ısrarcı olmamalıyız. Beyni daha fazla karıştırmaktan vazgeçmeliyiz. Buna karşılık kolay bir soruya odaklanıp çözmelisin. Böylece “Başarılıyım” manasında moralini yüksek tutmalısın.
Üzerinde çalıştığın problem ile aranda boşluk bırakacaksın. Böylece çözüme bir adım geriden başlayacaksın. Bakışınız genel ve soyut bir yapı kazanacaktır. Probleme daha geniş açıdan bakacaksınız. Bundan sonra probleme yaklaştıkça düşünceniz daha pratik ve sağlam olacak, küçülecek ve daralacaktır.
Problemle ilgili yorumlarımız, etkinlik seviyesi, durumu değerlendirmemiz ve problemi ele alış şekliyle ilgili verdiğimiz kararlar çözüm becerimizi etkileyecektir.
Problem ile aramıza boşluk koyup bir adım geri çekilmek, problemin çözümü ve otokontrol yeteneğine kadar her türlü kişisel performansımız gelişecektir. Bu gelişme, sabırla başarıya yürümeye neden olacaktır. Akıl yeteneğimiz öne çıkıyor ve duygusallığımız geriye kalıyor.
Masa lambasıyla başlayan, zekâ yayımızın, tetiklenmesi, çeşitli etkenlerle devam edecektir. Çözülemeyen problemler ise, araya konan boşluk ile zamana bırakıldı. Başarı sabırla direnme ile geldi.
Onun için öğretim, eğitimcilerin belirli bir süreçte başaracağı bir işlemdir.