Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Bulut Kümesi Çatıda

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
31 Ocak 2021
Hasan TANRIVERDİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bulutlar toplu hâldeydi ve hareketleri korkutuyordu. Özellikle çatının üstüne geldiğinde ortam şartlarını gözden geçirmek gerekirdi. Bunun için, koruma amaçlı her yere kara taş duvar örülmesi boşuna değildi. Kara taş duvar karşımıza, ev kenarında, dere vadisinde, bahçe kenarında ve kaşlarda çıkıyordu.

Bu tür amaçlarla yapılan, duvarlardan çok yararlanılırdı. Fakat doğanın kuralları göz ardı edilmemeliydi. Özellikle dere yataklarına yapılan duvarlar, suyu kontrol altına almak, ayrıca yataklara yapılan HES denilen sistemler suyun gücünü enerji amaçlı kullanmaktı. Fakat suya akacak fırsatı vermezseniz, felaketlere davetiye çıkarırsınız. Doğa bu tür kısıtlamaları, kesinlikle affetmezdi.

Yağışların tehlike arz ettiği yörede, evini dere kıyısına ve üç katlı olarak yapmıştı. Yaparken de komşuları müdahale etmişlerdi. Yeni emekli olmuş ve bahçesi üzerine ev yapmak istemişti. Bahçesi dereye iniyordu. Emekli suyun sesini duyacağım diye evi nerdeyse dereye sıfır olarak kurmayı planlamıştı. Komşuları düşüncesine karşı çıkmış, derenin yatağının daraltılmasının iyi sonuçlar vermeyeceğinden bahsetmişlerdi.

Emekli memur, kimsenin sözünü dinlemedi ve evini üç katlı olarak derenin kenarına kurdu. Üç katlı evi görünürde güzeldi. Önüne de kamyonetini çekmişti. Komşularıyla muhatap olmaz, kendi halinde zaman geçirirdi.

Zayıflamak istese de başaramamıştı. Göbeği önde gidiyordu. Bir tek saç teliyle arada uğraşıyordu. İnsanlara sert davranır, güler yüz göstermezdi. Köylüsüne mahallelisine amirlik taslardı. O gün akşam yemeğini dışarda yemiş ve geç vakit eve gelmişti. Evin kalan eksiklerini yapacağım diye kalmış, çocuklarını yazlığa göndermişti. Kapı ve pencereleri kontrol edip yatmıştı. Rüzgârın gürültüsüyle kalktı ve pencereye koştu. Karanlıktan bir şey fark edemedi ama art arda çakan şimşekten korktu. Peşinden gelen gürleme ile yerinden fırlamasına neden oldu. Şimşek ve gürleme korkunç boyutlara ulaşınca evden çıkıp kaçmayı aklına koydu ama geçer diye kendini teskin etti.

Çocuk yaştan itibaren dışarıdaydı. Bölgenin ani fırtınasından ve sel baskınından habersizdi. Bir yıldır, komşuları söylüyor o da kimseyi dinlemiyordu. Komşuları, “Kara gülmez” diyorlardı. Evinin yapımında da şehirden getirdiği ustaları kullanmıştı. Böylece çevresine; sizlerle uyum sağlamam mesajını verdiği için, komşuları da onunla diyaloğa girmemeye başladı.

Memurun misafiri gelmez, tanıdığı olmaz ve tanıyan selam vermez durumundaydı. Yalnız telefonu kulağından aşağı inmezdi. Devlet memurluğunun verdiği rehaveti emekli hayatında da sürdürmek istiyordu. Arıyordu ki herkes peşimden gelsin.

Arada dağlara çıktığı oluyordu. Dağ yollarının yapımına yardım edeceğim. Memleketimizde patika yollar kalmasın diyordu.

Bir gün değirmene gitmiş, mısır öğütmek istemişti. Sıra bekleyemediği için, mısır torbasını bırakıp gelmişti. Derenin kenarlarına taşlar dizer ve suyu belirli bir kanala verirdi. Halbuki yağmurda sel yatağında hiçbir şey bırakmazdı.

Emekli memur, çevresiyle uyumu düşünmüyordu. Telefonu onun arkadaşıydı. Komşuları telefonunu kaybetse ne yapar diyorlardı. Bazen telefonuyla kavga eder, sesi derenin sesine karışırdı. Arada arkadaşlarına evini dereyi ve vadiyi anlatır. Doğa güzelliğini dostlarıyla paylaşırdı. Tatile bekliyorum derdi.

Emekli olarak imtiyazlı olduğunu sanırdı. Büyük şehirde okuttuğu çocukları mezun olurlarsa, iş için büyük şehirde kalırlar. Buraya belki tatilde gelirler. Böyle düşündüğünde evi yaptırdığına pişman oluyordu. Satar giderim dediği de oluyordu. Fakat “Baba ocağı” aklına geldikçe çocuklara arada giderim, bazen de onlar gelir derdi.

Şehirden köye dönmesi, anlayışına ters düşmüş, adeta ters yüz olmuştu. Zaten uyumsuz olan kişiliği çekilmez hâle gelmişti. Onun için onunla bir gün beraber olan, bir daha uğramaz ve uzaklaşırdı. Kahveye gitse arardı ki, herkes farkında olsa. Bakkal ona göre davransa.

Evde de canı sıkılıyordu. Elinden bir şey gelmezdi. Okuduk, bir işe el atmadık. Her şeyi hazır bulduk. Şimdi karşılığı acı olarak çıkıyor, diyordu. Baba ocağı dediğine pişman oluyordu. Bu gidişle evi yazlık olarak kullanır, zamanı geldiğinde, bırakıp şehre giderdi.

Emekli yaptığı harcamaları yüksek bulur ve canı sıkılırdı. Bu kadar büyük olmasına gerek yoktu diyordu. Telefonu susmuyordu. Telefonunu kapattığında sırt üstü uzanır dalıp giderdi.

Ayağını bir defa suya sokmamıştı. Balık avlayan çocukları gürültü yapıyorsunuz diye kovmaya kalkıyordu. Yaşam nedir bilmez, belki de zevk almazdı. Kahvede garsonun kardeşine işlerini gördürür, parasını verirdi. Garsonun kardeşi de kavrulmuş yaprak gibi pörsümüş, buruşuk bir surat kalmıştı. Emekli pencereyi kapattı. Aşağı indi, odaları ve dış kapıyı kontrol etti. Üst kata çıktı.

Büyük bir gürültüyle ev sarsıldı. Korku onu hayallerinden kopardı. Bina yan yattı gibi oldu. Hemen pencereye baktı. Pencere açılmıştı. Kapı geriye yatmıştı. Suyun sesi kulak tırmalıyordu. Elbisesini giyinmek istedi. Binanın sallanmasından, giyinemedi. Telefonun giderken ayağı kaydı ve düştü. Kolu ve bacağı ağırdı. Bir türlü telefonunu bulamadı. Elektrikler kesikti. Telefonu masanın üstünden düşmüştü. Duvardaki asılı tablolar düştü ve kırıldı.

Ev ikinci bir gürleme ile ev sarsıldı ve acı bir çadırdı ile yan yattı. Yan yattıktan sonra biraz sürüklendi. Emekli kendini kaybetti ve pencereden sürüklenip suya karıştı. Ev en az yüz metre aşağı bırakıldı. Tamamen çamura gömüldü ve taşlar arasında kaldı.

Sabah açık bir hava ve gece hiçbir olay olmamış gibi. Komşular olay yerine geliyorlar ki, emeklinin evi kaybolmuştu. Baba arazisi dereye iniyordu ama emeklinin evinin yerinde yeller esiyordu.

Komşuları, “Emekli suyu takip etmek için, herhâlde denize eviyle gitmiş,” diyorlardı.

Paylaş
Etiketler: bulutemekli memurHES
Önceki Yazı

Rus Edebiyatında Dev Romancılar..

Sonraki Yazı

İncinme…

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Gönüllü Sağlıkçı
Hasan TANRIVERDİ

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Hayal Kırıklığı

13 Aralık 2025
5k
Yabancı Dil Sözlüğü
Hasan TANRIVERDİ

Yabancı Dil Sözlüğü

12 Aralık 2025
5k
Tebrik Kartı
Hasan TANRIVERDİ

Tebrik Kartı

11 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

İncinme...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap