Meal ihtiyaçtandır… Yeri doldurulamaz bir ihtiyaç var meale. Mezheplerin konuyla ilgili görüşleri belli ama yine de “Meal düşmanlığı” yapılıyor…
Meal caiz mi… caiz.
Diyanet İşleri Başkanlığının konuya ilişkin açıklaması… “Kur’an-ı Kerim’in meal ve tefsirlerini okumak gerekli olmakla birlikte okunan bu tercümelerin Kuran olarak isimlendirilmesi caiz olmadığı gibi mealin Kuran yerine okunması da doğru değildir”
Ve “ezanın Türkçe okunması da caiz değil…” şeklindedir.
Evet… Meal düşmanlığı yanlıştır. Daha üstün değere konulmalı Kur’an Arapçası… Ve öğrenilmesi. İmkan bulamayanlar mealle yetinir ancak
Ve mümkünse bir mealle yetinilmemeli… Ve bir tefsirle yetinilmemeli…
Benim çocukluğumda “Ak koyun kara koyun başımı yere koyum…” de namazını kıl denilirdi… İhtiyaç halinde bunlar CAİZ. Mezheplerin görüşleri ve rivayetler bu doğrultuda…
Bayrak nasıl bir sembolse… Ezan da bir semboldür… Bayrak tekse ezan da tektir… Aslı korunmalı yani arapça okunmalı… Başka dilde okunması caiz görülemez ve ezan tebliğdir teknoloji gelişti, ezana gerek yok diyenler de yanılıyorlar…
Namazda sûrelerin Türkçe tercümesinin okunması zamanımız şartlarında ihtiyaçtan değildir. “Namazda sûrelerin Türkçe tercümesinin okunması caiz değildir…” diyelim.
Din İşleri Yüksek Kurulunun 04.12.1997 tarihinde aldığı 103 numaralı kararda şöyle denilmektedir:
Kur’an-ı Kerim’in namazda Türkçe tercümesinin okunmasına gelince:
Kur’an-ı Kerim’de “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun.” (Müzzemmil, 73/20) buyrulduğu gibi, Hz. Peygamber (s.a.s.) de bütün namazlarda Kur’an-ı Kerim okumuş ve namaz kılmayı iyi bilmeyen bir sahabiye namaz kılmayı tarif ederken “…sonra Kur’an’dan hafızanda bulunanlardan kolayına geleni oku.” (Müslim, Salât, 45) buyurmuştur. Bu itibarla namazda kıraat yani Kur’an okumak, Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit bir farzdır.
Kur’an Arapçasını üstünlemek …tercih etmek gereklidir. “Kur’an Arapça indirildi…” Hakim isminin şartlara uygun tercihi bu oldu… Şartlar değişti sanma Kur’an Arapçasını öğretelim. Aslına sahip çıkalım ama bu demek değil ki meale düşman ol…
Meale düşman olma… Ve “Kur’an Arapçasından” da kaçma…