Orman, bitki dünyası olarak, bir doğa harikasıdır. Böyle bir doğa harikasına hükmetmek kimsenin elinde değildir. Tüm canlıların bir şekilde soluklandığı orman, irili ufaklı ağaçlardan oluşmuştur.
Tüm ağaçlar, irili ufaklı da olsa birbirini etkileyerek büyürken, hayata tüm güzelliklerini de yansıtırlar. Böyle bir güzelliği, canavarca bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Onun için, balta canavarından ormanı korumak için, kanunlar çıkarılmıştır.
Ormana saygı, fazilettir.
Kanunlar, kanunu güçlüden yana çalıştıran akıl ve izan yoksunları, orman denilen doğa harikalarını yakıp yok etmektedirler.
Bir kenarında oturmak, huzur bulmak, neşe ve sevinç içerisinde olmak varken, maalesef kırılmakta veya yakılmaktadır.
Orman canlılar topluluğu, böyle bir topluluğu yakıyorsun. Bu ne hainlik bu ne düşmanlık. İçinin kirini dışa vurma şekli. Geri kalmış beyinler, geri zekalılar, denize karşı çayını yudumla, ormanda da ağaçları yak. Hangi mantık, inanç ve ahlaka sığar, hangi amaçla böyle bir doğa harikasını yok ediyorsun. Dünyanın parası senin olsa, ahlaksızlığını örtemeyeceksin.
Kış günü ormanı yaktı olacaksın. Katilsin katil kalacaksın…
Kuşlar sürüler hâlinde cıvıldaşır, konaklayacağı ağaçta fısıldaşır. Fısıldaşırlar ağaç dallarında. Gövdeden ayrılan ve büyüyen bu yapılar hayata hazırlanırlar.
Ormanda balta ile ne işin var. Baltayı eline alan canavar, ağzının salyaları akarak kesmeye başlarsa, baltayı tutan eli kim durduracak. Orman denilen varlığı kesiyor ve yakıyorsun.
Günler uzun, aylar kısa, işte yine yaz mevsimi. Kenarında serinlenen, dibinde oturan ve içinde gezip sakız arayan. Böyle güzellikleri yaşarken, kesiyor ve de yakıyorsun. Balta girmemiş ormanı yok ediyor, adeta canavarlaşıyorsun.
Sokaktaki deliye benzer bir hâlin var. Kesmeye doymuyorsun, can almaya devam ediyorsun.
Gam ve keder sardı ruhumu içim daraldı. Ormanın ağaçlarını da kestiğini görmeseydim. Gülsek, konuşsak ve dertleşseydik. Yazık etmeseydik ormana. Kestin, yaktın da başın göğe mi erdi. Kaçak yaşıyorsun, cezanı bugün yarın çekeceksin. Ama o güzelim ağaçlar geri gelmeyecek. Orman balta girmemiş özelliğine yeniden kavuşmayacak.
Ormanın kanını döktün, ruhunu bozdun.
Ormanın iç dünyasına nüfus edemedin. Bir düşüncesi vardı aydınlatamadın, bir bünyesi vardı, besleyemedin. Yeri ve yurdu vardı, işleyemedin.
Balta girmemiş orman, özelliğini kaybetti. Bir daha kendine gelmesi mümkün değil. O güzelim irili ufaklı ağaçlar, yeşilin en güzelini sergilerken ki, kendine has yapısını artık yok ettin.