Gençlerimizi Eleştirelim mi?..

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Gençlerimiz deizme kayıyor… eleştirmeyelim mi?.. Görevsiz bir varlık var mı ki, namazsız, oruçsuz bir din arıyorlar…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Kılık kıyafet önemli değil diyerek hatalarını görmeyelim mi?.. Cesurluk sayılıyor kadınların soyunması… cehennemde anlarlar…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Gençlerimiz neden mi böyle …İnternet var…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Ne Mevlana’yı okuyorlar ne Yunus’u… Zaten şeyhler sapık olarak gösteriliyor… Öndersiz gençler “Genç kızların ideali… ünlü olmak oldu…” Ama sanatıyla değil… bedeniyle…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Özgürlük adı altında asilik pompalandı… İnsanımıza, kültürümüz değil batı kültürü etkin gençlikte…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Hz Lokmanın öğütleri öğretilmeli. Hz Nuh gibiyiz evladımız dediğimiz bizi dinlemiyor…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Davasız bir nesil oluşturuluyor… Davamız kutsal davadır… Hak-batıl kavgasında haktan yanayız ve bu dava Nuh gemisidir… Bu gemiye binmeyen dünyayı da ahireti de kaybeder…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Gençlerin düşmanı çok… Cehennemden onları biz büyükler koruyacaktık… Kur’an bu görevi büyüklere verdi… İlahi dinlerde ahlak, iman, ibadete çok önemli… Kollarından tutup camiye götürdük mü?.. “Zemane gençleri “dedik geçtik gittik.

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Gençler telefon bağımlısı oldu… Evde annelerine yardım etmiyor ve yemek yapmayı bilen kızımız çok az… Ama evlenmeyi biliyorlar… Anne olmayı da…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Nasıl eleştirmiyelim… Vatanı onlara emanet edeceğiz… Meslekleri yok bir çoğunun… Kendi hallerine ağlayacaklarına hayran oldukları ses sanatçısına veya bir ünlüyü dinlerken ağlıyor… görünce ağlıyor…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Nasıl eleştirmeyelim tek dertleri sevgili edinnek… Hayata hazırlamıyorlar kendilerini… Bir çokları ihtiyarların sırtından geçiniyor… Geleceğe ait bir planları yok… ülkü yok… plan yok…

Gençlerimizi eleştirelim mi?..

Eleştirelim şair Arif Nihat Asya gibi buna hakkımız var:

Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!