Toplumu oluşturan bireylerin sahip olduğu kültür tercihlerine etki eder. Mobilya ve dekorasyon seçimiyle yaşam alanı olarak evine yansır. İnsanların sosyal yaşantıları, dünya görüşleri, davranışları, inançları başta olmak üzere sahip olunan birikimleri yaşadıkları mekândan okunabilir. Bu durum sokak, meydan, kamusal alan öğeleri içine alacak gibi genişletildiğinde kültürün daha büyük bir alanı etkilediği görülür.
İnsanlar ve yapıların kültüre ve tarihi dokuya sahip çıkan en önemli etkenler olduğu tartışmasızdır. Kuzguncuk insan ölçeğinde korunmuş bir yerleşimdir. Büyük şehrin karmaşası ve hareketi buraya hiç uğramamış gibidir. Zarif yalıları, köşkleri ve evleri gelenleri vakur halleriyle süzer gibidir. İnsan bileşimi ve toplumsal yaşamdaki ayrıcalıklı yeri mimari yapıda da kendisini göstermektedir. Semtin evrensel ve toplumsal değerlere sahip yapıları kültür varlığı niteliğindedir. Pembe Yalı gibi anıtsal nitelikteki yapıların yanı sıra sivil mimariye ait örnekler kültürel bir çevre oluşturmaktadır.
Semtteki evlerin yenilenmesinde büyük emeği olan mimar ve semt sakini Cengiz Bektaş Amy Mills’in “Hafızanın Sokakları” isimli kitabında mahalle hayatı ve aidiyet duygusuna vurgu yapılarak anlatılmıştır. “Kuzguncuk’ta tarihsel yenilenme ve restorasyon çalışmalarının kişisel sorumluluğu, 2002 Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi olan, uluslararası üne sahip Mimar Cengiz Bektaş’a aittir. Cengiz Bektaş’a göre, mahalle hayatı ve mahalle mekânları karşılıklı olarak bağlantılıdır ve iç içe geçmiştir. Bektaş Kuzguncuk’ta yerel mahalle hayatında bir cemaat ve aidiyet hissi yaratmak için özel hedeflere ulaşmasını sağlayacak bir araç olarak tarihsel yenileme yolunu seçmiştir. ”(1) Alıntıda “tarihsel yenileme” olarak nitelenen bu durum, semte eski soyluluğunu geri verme çabası olarak da adlandırılabilir.
Semtin Konut Yapıları
Semtteki mimari yapıya göz atıldığında; günümüze dek geçirdiği sayısız yangından sıyrılarak ayakta kalabilen ve 19.yy’ın ikinci yarısıyla 20. yy’ın başına tarihlenen sıra evler, tek evler, köşkler ve son dönemde inşa edilmiş apartmanlardan oluşmaktadır. Sıra ev özelliği taşıyan birbiri ile bitişik inşa edilmiş, orta sınıfa ait evlerin 2-3-4 katlı olduğu görülür. Semt su bakımından zengin olduğundan hemen her evin su kuyusu bulunmaktadır.
Semtte yaşanan yangınlardan sonra, eski yolların genişletilmesi, açılacak yeni yolların varlığı yapı adalarında değişime sebep olmuştur. Bu çalışma ile çıkmaz sokakların oluşmamasına özen gösterilmiş olup, artan nüfus sebebiyle küçük olan semtin yüzölçümüne daha çok yerleşim sığdırmak amacıyla parselasyon işleminde yeni parseller ufak tutulmuştur. Böylece dar cepheli ve bitişik nizam evler inşa edilmek durumunda kalınmıştır. Evlerin cephelerini balkon ve cumbalar süslemekte olup giriş katları genelde kâgirdir. İnce, uzun, dikdörtgen biçimde olan sıra evlerin bahçeye bakan iki tarafında odalar bulunmaktadır.
İçinde yaşayana göre yapılarda bazı özellikleri öne çıkar. Örneğin, Hıristiyan evlerinde banyo bulunmaz çünkü hamama gitmeyi tercih etmektedirler. El değiştirerek Müslümanların mülkiyetine geçen Hıristiyan evlerine ilk iş olarak banyo ilave edilmiştir. Türk ve Ermeni evlerinin ahşap ağırlıklı, Yahudi evleri taş, Rum evlerinin ise üst katları ahşap kaplamadır.
Bir vadiye konumlanmış olan semtin iki yamacında evler basamak basamak yerleşmiş ve hepsinin yüzü vadiye bakar durumdadır. İnşa edilen her yeni ev öncekilerin görüş alanını kapatmayacak biçimde konumlandığından göz hakkı paylaşımı insancadır. Evlerin renkleri, yapı dokusunda önemli bir yere sahiptir. Pastel tonların ve aşı boyasının tercih edildiği evler günümüzde de rengârenktir. Son yıllarda inşa edilen yapılarda beton
ve tuğla kullanımı yaygındır.
Sonuç
Çeşitli dinlere, mesleklere ve sosyal yapıya mensup vatandaşların yaşadığı eskiden “köy” olarak anılan Kuzguncuk’ta kültürün mekânı etkilediğini görmek için çaba sarf etmeye gerek bulunmamaktadır. Semtin mimari zenginlikleri başlı başına bir çalışma konusu olma potansiyeli barındırdığından yüksek lisans ve doktora tezi öğrencilerinin ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
Kaynakça:
(1)Amy Mills, Hafızanın Sokakları, 1 Basım, İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları, 2014, s.124-125.