Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi
22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok
24 Ocak 2016
Yok Saymak
28 Mart 2020
Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…
09 Haziran 2022
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti
21 Eylül 2022
Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri
18 Nisan 2020
Düz Dara Yâr Düz Dara
23 Mayıs 2020
Gül ile Bülbülün Trajik Öyküsü
02 Mart 2018
Gölette Balık Avı
11 Ocak 2025
Merhaba İkiyüzlü Hayat, Merhaba…
11 Ocak 2025
Serbest Piyasa Çözüm mü…
10 Ocak 2025
Ich Habe Grosse Probleme
10 Ocak 2025
Fare Kapanı
10 Ocak 2025
Süzgeç
09 Ocak 2025
Benim de Tuzum Kuru Değil ki…
09 Ocak 2025
Anladım
08 Ocak 2025
Necla DURSUN’un “Kuzguncuk Semti” ile ilgili bu güzel yazılarını günlerdir ilgiyle okuyorum. Özellikle “Dr. Minasyan” başlıklı bu son yazıda; Kuzguncuk’un, İstanbul’un sadece bir semti değil aynı zamanda farklı inançtan, etnisiteden, anlayıştan kişi ve grupların hoşgörü ve barış içinde yıllarca birlikte yaşadıkları güzel bir mekan olduğunu daha iyi anladım. Necla DURSUN,bu yazıları ile bize; Kuzguncuk’un “Bostan”ını, “Yeşil”ini değil, bunlardan daha da önemli olan o sevgi dolu insan profilini, toplumsal ortamını da tanıtmış oldu.// İstanbul’a geldiğimde, ilk gezeceğim yer, Kuzguncuk semti olacak.
Yorumunuz için teşekkür ederim Mustafa Bey. Yazılarımı ilgiyle okuduğunuzu yazmışsınız, bunu duymak beni öyle mutlu etti ki. Yorumunuzda bahsettiginiz Kuzguncuk’un ayrıcalıklarını (tam da benim amaçladıgım gibi) herkes bilsin, eski Istanbul’un zenginlikleri unutulmasın, eskiden köy olarak anılan semtlerin sokakları bu bilinçle korunsun, sahip olduğu demografik yapı hoşgörü içinde sürdürülsün istiyorum. Bu noktada yazının gücüne ve kalıncılıgına inanıyorum. Kuzguncuk ‘u en kısa zamanda görmenizi dilerim.