Karayemiş Karadeniz Bölgesi’ne has olan bir meyve ağacı türüdür. Karayemişin tipik özelliklerinden biri de yaprağını dökmemesidir. Yaprak dökmeme, çoğu ağaçlar gibi sonbaharın sonuna doğru yapraklarını bir anda dökme yerine, Her zaman tek tek dökme şeklindedir.
Yaprağını bir anda dökmediği için, bu ağaçlar, evlerin ve mereklerin arka taraflarına dikilir. Böylece rüzgârın önünü keserler. Özelikle kış mevsiminde karayel rüzgârından çatıları korurlar. Karayemiş olmasa dikkatli yapılmamış ev ve mereklerin çatıları uçar gider.
Ağacın yapısı sağlamdır. Küçük bir dalını bile kıramazsınız. Karadeniz dışında parklarda da süs bitkisi olarak da rastlıyoruz. Yaprağı uzun ve geniş olduğu için kuşların yuvası ve gece uyudukları ağaçtır. Yağmur bile altına geçmez.
Kış mevsiminde sahilden köylere yukarı baktığınızda, karayemişleri görmek mümkündür.
Karayemiş, haziran ayına yukarı meyvesini verir. Meyvesi, kiraza benzer. Yalnız yediğinde kiraz gibi sulu değildir. Ağzı olgun ise az, olgun değilse çok burar. Yemesi çok keyif verir, çünkü çok tatlı değildir. Diğer meyveler gibi yendiğinde mideyi rahatsız etmez.
Karayemiş yıl boyu gözümüzde tüter. Hiçbir meyveyi aramam fakat karayemişe dayanamam. Meyve olgunlaştığında kardeşim gider beş dakikada bir şelek toplar gelir. İyice yıkandıktan sonra geniş bir kaba döker hep beraber yeriz.
Yoldan geçen de olsa ona da veririz. Denir ki, karayemiş yiyen sigara içmez. Onun için herkese tavsiye ederim.
Karayemişin dört çeşidini biliyorum. Her çeşidin meyvelerinin şekli farklıdır. Kiraz karayemişi, orak karayemişi, ayran karayemişi ve küçük olan yaban karayemişi olarak biliyorum. Bu meyvelerin olgunlaşması yaz aylarına dağıldığı için yaz boyu karayemiş yeme imkânımız olur.
Karayemişten de kardeşim marmelat yapmış, masaya getirdiğinde çok şaşırdım ama meyve ise olur dedim. Lezzetine bayıldım.
Kardeşim bir gün de beni karayemiş toplamaya gönderdi. Evin arkasında topladım geldim. Kızıyor, meyvenin olgunlaşmasını mı bekledin diye. Kardeşime soralım karayemişten elde edilen marmelat satılır mı? Diye. Eğer satılırsa bu sene karayemişi marmelat yaptıracağım.
Öğretmen okuluna kursa gelen öğretmenler arasında arkadaşlarım da vardı. Onları eve davet ettim. Çimende oturduk ve karayemiş ikram ettik. Birlikte yedik, ilk defa yiyenler dahi çok beğendiler.
Öğretmenlere kaynak suyumuz dan verdik, yaz günü sahilde böyle bir suyun olabileceğine inanamadılar.
Her yörenin kendine has meyvesi, elde ettiği ürünü mevcut. Bu tür güzellikler Anadolu’nun güzelliği, boşuna mı? Saldırıyorlar. Adam bakıyorsunuz, gelmiş seksen yaşına hâlâ bu topraklara düşman öç almanın peşinde. İşte kanın bozukluğundan değil, bu tiplerde beyin bozuk.
Bu insanları Allah ıslah etsin.