Okurlarımın taksi-otobüs-kamyon çarpar, uçak çarpar, elektrik çarpar ama bu ülkede “ilaç alanı SGK neden çarpsın” dediklerini duyar gibiyim. Eğer böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, bazen de SGK öyle bir çarpıyor ki vatandaşı. Adeta vatandaş ilaç aldığına bin pişman ediliyor. Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:
“Hocam, cenaze töreninde bir tabutun neresinde gitmek gerekir?”
Nasreddin Hoca da soruyu sorana şöyle der:
“İçinde gitme de, neresinde gidersen git.”
İşte insanlar hastalanınca iyileşmek için mecburen ilaç alıyor. Yoksa, Nasreddin Hoca gibi, tabutun içinde gitmek var. Peki ilaç alırken SGK nasıl çarpıyor diye merak etmediniz mi?
Eczacı-hekim-mümessil işbirliği
SGK, az sayıdaki bazı kötü niyetli eczacılar tarafından sahte kupür, sahte reçete ve sahte rapor, hekim-tıbbi mümessil iş birliğiyle, muvazaalı eczane işletmeciliği ve kupür hırsızlıkları ile dolandırılmaktadır. Burada özellikle vatandaşın bazen bilgisi dahilinde, bazen de haberi olmadan sağlık karnesi kullanılıyor. Eğer vatandaş eczacı ile anlaşarak SGK’yı soyuyorsa bunu eleştirmek ve yermek bizim de görevimiz. Ancak, yurdum insanının bazen hiçbir şeyden haberi olmadan da az sayıdaki bazı kötü niyetli eczacılar tarafından bu işte kullanıldığı görülmektedir.
Vatandaş nasıl kullanılıyor.
Hastalanıp doktora gidip reçetenizi yazdırıp en yakın eczanenin yolunu tutuyorsunuz. Bazı kötü niyetli eczacılar ilaç almaya gelen kişilerin işlemlerini yaparken, fark ettirmeden sağlık karnelerindeki boş bir reçete sayfasının aslını kopartıyor. Karneden kopartılan boş reçeteye anlaşmalı doktorlarca pahalı ya da.
ellerindeki sahte/çalıntı küpürlere uygun ilaçlar yazdırılıyor. Sağlık karnesindeki nüshada bu ilaçlar gözükmüyor. Burada vatandaşta sağlık karnelerinin usulsüzlükte kullanıldığını bilmiyor.
Astronomik ilaç bedelini vatandaştan istiyor.
Hastalanıp ilacını alarak iyileşen vatandaşa bir zaman sonra SGK tarafından bir yazı gönderiliyor. Gelen yazıda; “Kurumumuz Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca Düzenlenen …. Tarih ve …. Sayılı rapor gereği …. Eczanesi tarafından Kuruma fatura edilen reçetelerde usulsüz olduğu tespit edilen reçete bedellerinden reçete sahiplerinin de müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulması gerektiği bildirilmiş olup, …………….. reçeteler nedeniyle Kuruma faiz hariç … TL borcunuz bulunmaktadır. Yedi gün içerisinde ödeme tarihinde hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ………. Hesabına yatırılması, ödenmemesi halinde yasal yollardan tahsil edileceği” belirtiliyor.
Özellikle son zamanlarda çok sayıda SGK’lıya gönderilen bu yazılar adeta vatandaşı bunaltmış.
Vatandaşın suçu ne?
Kötü niyetli bazı eczacılar tarafından dolandırılan SGK, bunun maliyetini vatandaşa yüklüyor. Tek suçu hastalığı nedeniyle bir eczaneden ilaç alan vatandaşın suçu ne? Sizce de bu anlamsız ve saçma uygulamaya bir dur denilmesi gerekmiyor mu? Bir yolsuzluk varsa gidip yolsuzluk yapandan neden tahsil etmezler onu da anlamak mümkün değil.
Tabi vatandaşa da bir uyarımız var, “Sakın sağlık karnelerinizi eczacılarda muhafaza etmeyin, ilaç yazdırmaları için eczanelere bırakmayın.” Yoksa sizi de SGK çarpabilir.
Babalar da erken emeklilik istiyor?
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunan kadın sigortalıların, 1 Ekim 2008 günü ve sonraki dönemdeki prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenmektedir. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilmektedir. Bazı özürlü babası okurlarımız diyor ki, babalar da özürlü çocuklarıyla ilgileniyor. Neden bu haktan babalar da yararlandırılmıyor diye soruyorlar. Bizden SGK’ya hatırlatması, babalar da bu haklarını istiyor. Yoksa yakında mahkemeye gider ve kazanırlarsa şaşırmayın.