Ülkemizde Koronavirüs Salgınının başladığı 11 Marttan günümüze yaklaşık üç ay gibi bir süre geçti. İki ay süreyle “Evde Kal, Sağlıklı Ol !” Uyarısına bağlı olarak evlerimizde kalıp kurallara uymaya çalıştık. Bu
Süre içinde 4 binin üzerinde insanımızı kaybettik. 160 binin üzerinde insanımız hastalığa yakalandı ve 124 binin üzerinde insanımız da hastalıktan kurtulup
Sağlığına kavuştu.
Salgın tehlikesi bitti mi? Elbette ki hayır!.. Hastalığın bulaşma riski devam ediyor. Salgın kontrol altına alındı ama bitmedi; bitmesi Koronovirüse karşı aşının bulunup insanlara uygulama aşamasına bağlı! Yani bu dönemde salgınla yaşamaya devam edeceğiz! Ne zamana kadar? Hastalığa çare bulana kadar. Bu çare ilaç ve aşı kullanımının sonuç vereceği tarihe bağlı? Bunun için de bir yıllık bir süreden bahsediliyor.
Normalleşme sürecinin başladığı ikinci dönem, pek çok kurumun iş başı yapmasına ve kapalı iş yerlerinin açılmasına izin verilerek başlatılmış oldu. 1 Haziran 2020 den itibaren başlayan bu süreçte kontrollü yaşam modeli başlamış oldu. Bu dönem için yetkililerin uyarısı şu konudadır: Bir, maskesiz dışarı çıkmamak; iki, sosyal mesafeyi koruyarak kalabalık mekanlardan uzak durmak; üç, hijyene bağlı kalıp temizlik kurallarına harfiyen uymak!
Normalleşme sürecinde en büyük görev bizlere düşüyor: Kalabalık yerlerden uzak duracağız. Dışarı çıktığımızda Sosyal mesafeyi koruyacağız. Kalabalık mekanlardan uzak duracağız. Alış veriş ederken ve kuyruklarda beklerken, toplu yerlere girmek zorunda kaldığımız da sosyal mesafeye uyacağız. Kalabalık ortamlarda hastalığın bulaşma riskini hesap ederek sosyal mesafe konusunda daha dikkatli davranacağız!
İkincisi maskesiz dışarı çıkmayacağız, dolmuşta, otobüste, AVM’ lerde ve kalabalık ortamlarda mümkün olduğu kadar az süreyle kalacağız. Tabii ki sosyal mesafeyi de koruyacağız. Böylece hem kendimizi koruyacağız, hem de hastalığı başkalarına bulaştırıp onların günahına girmeyeceğiz! Maske ile ilgili uyarı da tek kullanımlık maskeleri uzun süre kullanmamak ve kullanılan maskeleri sokağa atmamaktır.
Üçüncüsü hijyen ve temizlik kurallarına uymak. Bu konuda da sağlık görevlilerimizin uyarısı şu yöndedir. Çevreye ve insanların temas edebileceği noktalara dokunmamak! Elleri sabunlu suyla sık sık yıkayarak virüsün bulaşmasını önlemek. Dezenfekten ve kolonya kullanımı da virüs için önemli. Temizlik konusuna dikkat etmemiz virüsün bulaşma riskini azaltacaktır.
Şu iki nokta da insanlar uyarılıyor: Bir: Bana bir şey olmaz demeyin: hem kendinizi hem de karşınızdaki insanları hastalıktan koruyun. İkincisi de: Temizlik konusunu hastalık haline getirmeyin normal kurallara uymanız yeterlidir deniliyor!..
Sözün özü şu; Bir süre; görünmez düşman olan, Koronovürüs- Covid-19 salgın hastalığı ile birlikte yaşamaya devam edeceğiz!.. Hastalığı küçümsemeyeceğiz, önemseyeceğiz! Hem kendimizi, hem sevdiklerimizi, hem de karşımızdaki insanları korumayı görev kabul edeceğiz. Belli bir müddet maskeli hayata alışacağız.
Bu sürede mümkün olduğunca hijyen ve temizlik kurallarına uyup temastan kaçınacağız ve ellerimizi (gerektiğinde bütün bedenimizi) yıkayarak mikrobun bize bulaşmasını önleyeceğiz. Dostluklarımız, ahbaplıklarımız ve İnsani ilişkilerimiz devam edecek ama sosyal mesafeden vazgeçmeyeceğiz! Kurallara uyarak bu virüs belasından da en kısa sürede kurtulacağız inşallah! Daha fazla insanımızı kurban vermemeye çalışacağız! Tedbirleri alıp takdiri Allah’a bırakacağız. Sağlıklı bir yaşam dileğimle…