“Ben çıktım geldim. Dünya’yı gezeceğim, geziyorum. Kısa sürede gidici de değilim. Kalıcıyım! Bu böyle biline!
Her ülkenin kendi içerisinde ki bozuklukları düzeltmesi için, doğruya yönelmesi, bozduklarını düzeltmesi için geldim. 8 milyarlık bir insan topluluğu ile uğraşacağım. İşim zor biliyorum amma, kolaylaştırmak için özel timler oluşturacağım. Stratejiyse strateji. Şekil değiştireceğim, isim değiştireceğim, gerekirse cinsiyet değiştireceğim ve etki alanları oluşturacağım, hızıma yetişip yetişmemeniz sizin sorununuz.”
Evet bence bu bilinçle geldi!
Ne istediğini, ne yapacağını, çok çok iyi biliyor!
Yani bilgi ve becerisi üst seviyede olan bir yaratık!
Her ülkenin, dilinden anladığı gibi, her insanın da yaptıklarını, yap(a)madıklarını, erkeğiyle dişisiyle, baştakiyle kıçtakiyle iyi biliyor!
Yani değim yerinde sanırım “nabza göre şerbet veriyor!”
Ülkesine göre insanları düşünceye sevkediyor! Arayışlara sokuyor!
İyi bir DÜZELTMEN midir?
Bence evet. Tam bir hatip. Topluluğu, ülkeyi değil; Dünyaya hitap ediyor ve çok etkileyici konulara parmak basıyor!
Dini imanı da anlıyor, nereden nasıl gireceğini de biliyor!
Çin için başka nedenler ileri sürüyor, Amerika için başka. Hırıstiyan Kilise cemaati için onların anladığı dilden & dinden giriyor beyinlerine, Musevi Havra cemaati için olsun, Müslüman Cami cemaati için olsun aynı şekilde.. Püf noktalarını bulma da adeta uzman!
Bilmediği yok yani.
Kader diyen, dua eden, Allah’a havale edip teslim olanını da buluyor virüs hazretleri bu çabasında, bilimsel detaylara takılıp aşı, ilaç ve tedaviyle def etmeye çalışanını da buluyor…Yok yok.
Örneğin ülkemizde halkı, üçe-beşe bölmüş durumda!
Bir kısmını yukarıda yazdığım gibi teslim olmuş, kadere bağlamış ve “Allah ne yazdıysa o olur” dedirterek kolay tedavi ve kurtulma yönteminde etkiliyor, bir kısmını “Allah’tan da gelse elimizden gelen çabayı gösterecek, tedavi olacak, varsa aşısını bulup kullanacağız. Bilimin ışığında hareket edeceğiz, sonra teslim olacağız” dedirterek mücadeleden yana olduğunu gösteriyor. Az bir kısmını da “çalışmak zorundayım, her şeyin farkındayız amma çoluk çocuk aç kalacağız” diyerek hiçbir önlem almadan, “ölürsek ölürüz yapacak bir şey yok” dedirterek, kelle koltukta hareket ettiriyor!
COVID-19 dediğim gibi her ülkeye ayrı şekil ve görüntülerle giriyor!
Kültür, dil, mezhep, yaşantı gani! Virüs üstü bir virüs.
Kabul edelim, Dünya’yı peşinden koşturuyor!
Geçiyordum uğradım türünden bir dahi değil yani…
Dedim ya varlık gösterdiği yere göre NASİHATLER de veriyor, öneriler de sunuyor, yasaklıları da gösteriyor, kulak çekip, gerekirse sille tokat da girişiyor!
Kendinizi düzeltin…. Kendinize çeki düzen verin… Çevrenize verdiğiniz zarar ziyan artık dayanılır gibi değil… Hak hukuk ve adaleti takmayan ülkeler var… Birileri lüks yaşam sürerken, birileri açlıktan ölmemek için sadakaya muhtaç diyor!
Kadını, çocuğu aşağılayan var… Hor gören, işkence çektirenler arttı… Katleden, cinsel obje diye bakan zihniyetler türedi… 1 yaşında ki çocuğa da 80 yaşında ki kadına da tecavüz eden, sonra da öldüren sapıklar Dünya’ya kök salmış durumdalar… Her türlü hayvana işkence çektiren, öldüren, yiyenler çoğaldı… Virüs, hastalık, asalak taşıyıp taşımadığına bakmıyor… Doğa katlediliyor, yakılıp yıkılıyor… Yerine beton binalar kurulurken; doğanın asil sahipleri yurtlarından kovuluyor, öldürülüyor ve tecavüze uğruyorlar… Birileriniz terör örgütleriyle ortak çalışıyor! Parasal destek ve yardımla, istenilen ülkelerin içini cehenneme çevirtiyorlar… Sebepsiz savaşlar nedeniyle milyonlarca çocuk, kadın ve yaşlının yaşam hakkı ellerinden alınıyor…. Topraklarına göz dikiliyor, sadece kendi yaşam hakları varmış gibi Dünya’ya hükmediyorlar…vs şeklinde uyarıyor.
Sadece Türkiye için değil; konuların tümüne, hatta daha fazlasına tüm Dünya’da rastlayabiliyorsunuz.
Açlıktan kırılan insanlar var diyor.
Ne Müslümanlar, ne Hırıstiyanlar, ne Museviler, dinlerinin gereğini yerine getiriyor, ne de etnik köken mensupları, mezhepler. Münafıklık, riyakarlık içlerine işlemiş!
Sözün Özü!
Düzeltin diyor. Adil davranın diyor. Yönetenlerin ellerini vicdanlarına koyarak, hak, hukuk ve adaletle yönetmelerini söylüyor olamaz mı Koronavirüs?
Dünya ülkeleri yöneticilerinin, şapkalarını önlerine koyup; “nerede yanlış yapıyoruz?” toplantıları yapmanın zamanı geldi geçiyor bence.
Herkes suçlu. Yaş da kurunun yanında yanıyor.
Bu defa salgını tüm Dünya sanırım ucuz atlatıyor.! Amma bu demek değil ki, başka türlü bir bela kapımızı çalmayacak! Bundan ders çıkarmaz, toparlanmaz isek inanın çok daha beterine maruz kalabiliriz!
Zira doğa kendini yeniliyor. Kendine sahip çıkıyor! Belki de ileride çok daha kötüsünün geleceği ihtimalinden hareketle kendini resetliyor! Oluşum ayarlarına dönüyor! Bilemeyiz ki!
Artık İNSAN olduğumuzun farkına varalım ve İNSANCA hareket edelim olmaz mı?
gazete2000@hotmail.com