İktidar muhalefete düşman, muhalefet iktidara…
COVID-19 herkese, Dünya’ya düşman!
Herkes çekildi kabuğuna, seyreyliyor başına gelecekleri!
Kimisi kadere bağlıyor, şükrediyor, Allah beterinden korusun diyor, teselliyi böyle buluyor, kimisi devletinin gücüne inanıyor, aldığı destekle atlatacağıyla teselli ediyor kendini, kimisi elini kolunu bağlamış, bulunacak bir aşı ile kurtulacağını umuyor, kimisi de kendi bilim adamına, doktoruna inanıp güveniyor ve teselliyi orada buluyor.
Türkiye’nin parası kalmadı, inancı kırıldı, umudu vatandaşın bağışına bağladı! “Bizbize yeteriz” deseler de buna kendileri de inanmıyor artık ve IMF’den borç para almanın yollarını aradığı yansıyor basına!
“IMF bizden para istiyor” sözünün üzerinden henüz 5 ay geçmişti ki; şimdi IMF’in kapısında “beklemedeyiz”e geldik deniyor! Evet neredeeeeen nereye geldik.
Hala itibardan tasarruf edilmez diyor iktidar, ve onu iktidara taşıyanlar!
Son model otomobil siparişi veriyoruz bugün.
Kanal İstanbul’un ihalesini yaptık Koronavirüs sahamızda iken.
Boşta duran hazır binaları değerlendirmiyor, virüslü hastalar için yeni sahra hastanelerine para akıtıyoruz!
Ben anlamadım bu işi! Paramız ya vardır, ya yoktur! Varsa neden musluklar tıkalı? Yoksa neden bu dönemde bu para saçmalar?
Anlaşılıyor ki para var!
Muhalefetin bilmediği bir kaynak var!
O zaman şu soru akla deliyor:
Neden 15-20 günlük sıkı bir sokağa çıkma yasağı uygulamıyoruz?
Neden dar gelirli, yoksul ailelerimize 2-3 aylık bir yardım yapamıyoruz?
Neden asgari ücretliyi dilenecek duruma getiriyoruz?
Neden işyerini kapatanın kirasını alıyor kiraya veren?
Neden elektrik, su, doğalgaz, ya da çiftçinin mazotunu, gübresini veremiyoruz?
Neden çalıştırılmayan işçimizin maaşını üstlenemiyoruz?
Kısacası; sosyal devlet gereğini neden yerine getiremiyoruz?
Neden virüsle mücadele için diğer devletlerin ayırdığı paranın 10-15’te birini ayırabiliyor ve canı burnunda vatandaştan bağış istiyoruz?
Diğer taraftan neden yardım yapan belediyelere “yapmayın” diyoruz?
En dikkat çekeni de bu! Böyle günlerde elele vermek, birlikte hareket etmek, “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” değiminden hareketle elini taşın altına koyanlara neden engel oluyoruz?
Bugün değilse ne zaman?
Ramazan geliyor. Yemek verenlere engel mi olunacak?
Fakir fukara aç karnına mı oruç farzını yerine getirecek?
Komşusu aç olanın hesabını yarın ruz’i mahşerde kim, nasıl verecek?
Sözün Özü!
Lütfen siyasi partiler arasında ki çekişmeyi bir kenara bırakalım ve bir elin parmakları misali bir ve beraber çalışalım. İktidar, muhalefet çekişmesi yapılmasın. Elele, sırt sırta verelim ve halkımızın refahı, sağlığı, milletimizin bekası için birlikte çalışalım. Unutmayın ki zayıf düştüğümüzde düşmanın tepemize çıkması an meselesi olur. O zaman ne iktidar kalır, ne de muhalefet.
gazete2000@hotmail.com