Evet Dünya’nın içine kapandığı bugünler, bana kalıyor ki çok şeylere gebe…
Kıyametin kopuşunda son virajda mıyız dersiniz?
Ya da her türlü pislik artık dibe vurdu da insanoğlu için bir DÜŞÜNME fırsatı, DÜZELTME zaman ve müsaadesi mi verildi?
Ya da yeni buluş, keşif, icatlara zemin mi hazırladı.
Sadece Türkiye için gelmedi Koronavirüsü.
Tam aksine çıkış yeri Çin.
Yıldırım hızıyla, insanoğlunun icadı olan araç ve gereçlerle anında tüm Dünya’ya yayıldı, dolayısıyla Türkiye de nasibini almış oldu.
Dünya için bu bir sınavdı.
Değerlendirmesi size kalmış!
İster maneviyata bağlayın Allah’ın takdiri deyin (ki ben öyle diyorum), ancak kader deyip, elimizi kolumuzu bağlamamız gerektiğine, durup sonu beklemek yerine mücadele etmek, tüm yapabileceklerimizi yapıp, takdiri sonra Allah’a bırakmak gerektiğine inanan biriyim. Kendi hatalarımızdan kaynaklı olduğunu, neden ve niçinlerini sorgulayan ve yine Allah’ın verdiği akıl ve mantıkla düşünerek çözüm arayışında olanlardanım…
Asla Kader demiyorum.
Amma bu musibet ile tüm İNSANLIĞIN bir sınav verdiğine inanıyorum..
Zira MEVLANA Hazretleri der ki;
“Kula bela gelmez Hak yazmadıkça,
Hak bela vermez kul azmadıkça.
Hak kulundan intikamı kulu eliyle alır.
İlmi Hak’kı bilmeyenler onu, kul yaptı sanır.
Emri Bari olmadıkça, sanma bir çöp kımıldanır!”
Bugün ki sonuçlara bakarsak, tüm Dünya başarısız bir sonuç almıştır. Kimisinin başarısızlığı dip yaparken; kimisi kıyısında geziniyor, kimisi beklemede, kimisi duvar-set çekme çabasında, kimisi de kadere (!) bağlayıp Allah’a yalvarıp dua ederek def etme yolunda.
Sınav gerçekten zorlu. Çalışılmadık yerden geldiği belli.
Örneğin İspanya ve İtalya, Amerika hazırlıksız yakalandılar ve şu an itibariyle onbinlerin üzerinde ölüm vak’aları ile karşı karşıya.
184 ülke içerisinde Türkiye ilk 10 içerisinde!
Umarız az bir kayıpla geçiştirir, sınavın en başarılı ülkesi oluruz.
Umarız bir arayış içerisine giren tüm Dünya Bilim Adamları içerisinde hak ettiğimiz yeri alır, bilimiyle, mücadelesiyle, insanlığa hizmetiyle maddi imkan ve manevi kültür ve inancıyla, başarılı örnek bir ülke oluruz.
Dünya; kendisini saran bu virüs nedeniyle büyük bir sessizliğe büründü! Bu sessizlik umarım hayra alamet olur. Her ülke ve hatta her insan şapkasını önüne kor ve düşünür:
Biz, ben ne yaptık?
Biz, ben ne için bu durumdayız?
Biz, ben Dünya dengesinde neleri bozduk?
Bizim, benim için İNSAN olmanın gereği neydi?
Biz, ben nerede, neden BENCİLLEŞTİK?
Biz, ben TOPLUM için neler yaptık?
Zulmedip, aç susuz bıraktığımıza, hatta kendi hırsımızdan kaynaklı sebeplerle çoluk, çocuk, sivil demeden SEBEPSİZ yere öldürdüğümüze değdi mi?
Biz, ben neden HAYVANLARA işkence ettiğimizi de düşünelim!
Dünyayı kendi doğal yapısından, hayvanından, börtü böceğinden, ormanından, toprağından, suyundan arındırıyoruz da ne oluyor?
Arandığımız belayı mikroskobik bir virüste mi bulacaktık!?
Evet işte kendimize soracağınız, kendimizi yargılayacağımız konulardan şimdilik aklıma gelenler…
Bu sessizlik ve içe kapanıp kalmayı tüm bu olumsuzluklara, olaylara rağmen fırsata çevirmeye çıkacaklar hala olur mu, sanırım olacaktır!
Zira bugüne kadar defalarca bu tür sınav veren insanoğlu hangisinden ders çıkardı ki?
Kaldığı yerden devam etmedi mi? Olacağı yine bu.
Sözün Özü!
İnsanoğlu nankördür. Bunda da nankör çıkacaktır. Ve şöyle diyecektir:
-Nerede kalmıştık!? Yola devam!
gazete2000@hotmail.com