Yağmur Sonrası
Yolların karıştığı yerde
Birdenbire
Bardaktan boşanırcasına
Yağdın yüreğime.
Toprağın ve benim
Yüreğimiz kabarık
Toprak güneşi düşünüyor ben
Ne güzel düşünüyorum seni bilsen.
Cengiz Bektaş
Ülkemizin önemli mimarlarından Cengiz Bektaş, 20 Mart 2020 Cuma günü yaşamını yitirdi. Bektaş’ın ailesi kamuoyuna bir mesaj yayınlayarak, koronavirüs tedbirleri nedeniyle cenaze töreninin aile arasında yapılacağını duyurdu.
Türkiye’nin önemli mimarlarından biri olan, sayısız yapıya imza atan ve uzun yıllardır Evrensel gazetesinin yazarları arasında yer alan Şair Cengiz Bektaş hayatını kaybetti.
Cengiz Bektaş’ın ailesi, kamuoyuna bir mesaj yayınlayarak daha büyük acılara yol açmamak için aile arasında düzenlenen bir cenaze töreniyle İstanbul’da toprağa vereceklerini açıkladı:
Ailesinin yayınladığı mesaj şöyle:
“Sevgili dostlar, birçoğunuzun duyduğu doğru; ne yazık ki sevgili Cengiz Bektaş’ı yitirdik. O’nu uğurlarken yanımızda olmak istediğinizi biliyoruz. Bunu biz de isterdik ama bildiğiniz gibi zamanın tuhaf bir aralığından geçiyoruz. Böyle bir aralıkta O şöyle derdi; “Kalben burada olduğunuzu biliyorum, n’olur gelmeye kalkmayın” Elçiye zeval olmaz. Lütfen O’nun bu isteğine uyun ve O’nu anmak için iyi bir zamanda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıkla kalın.”
Cengiz Bektaş Kimdir?
26 Kasım 1934’te Denizli’de doğan Cengiz Bektaş, orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini DGSA Süsleme, Mimarlık Bölümleri ile Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde yaptı. 1959 yılında yüksek eğitimini tamamladı. 1960’ta Alman şehircilik kurslarına katıldı. Almanya’da serbest mimar olarak çalıştı. Orada girdiği iki yarışmada ödül aldı. ODTÜ’ye öğretim görevlisi olarak çağrılınca, Türkiye’ye döndü. 1962 – 63 öğretim yılında ODTÜ İnşaat İşleri Başkanlığı, Mimarlık işliğini bir yıl yönetti.
1963’te Ankara’da Oral Vural ile birlikte kendi mimarlık işliğini kurdu. 1963–69 yılları arasında yalnızca altı yıl süreyle mimarlık-şehircilik yarışmalarına girdi. 25’in üzerinde ödül kazandı. Cumhuriyet dönemi mimarlık tarihi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi. 2 kez Ulusal Mimarlık Ödülü aldı. Akdeniz Üniversitesi (Antalya) Sosyal – Kültürel Özek yapısıyla 2001 yılında Uluslararası Aga Khan Ödülü’nü kazandı. Ankara’daki Türk Dil Kurumu yapısı, mimarlarca Cumhuriyet dönemini simgeleyen yirmi yapıdan biri sayıldı.
Cengiz Bektaş, 2014 yılında Uluslararası Mimar Sinan Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca 2016 yılında, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde Mimar Sinan Büyük Ödülü’ne layık görüldü.
Cengiz Bektaş 1950’de, Denizli’de yayımlanan yerel gazetede yazdığı köşe yazıları ile yazın yaşamına girdi. 1954’te DGS Akademisi’ndeki, Bedri Rahmi’nin seçici kurulda olduğu şiir yarışmasında birincilik kazandı. 1960 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Türkçe Dergisi’nde Bektaş’ın şiirlerini Türkiye’de ilk kez yayımladı.
Şiirleri on altı dile çevrildi. Şiir betikleri ile birlikte mimarlık, kültür konularını işleyen 106 yapıtı vardır. Yurtdışında, yurt içinde sayısız toplantıya katıldı, bildiriler verdi.
Aşağıdaki seçme şiirlerini empatik bulacağınızı düşünüyorum. Dilerseniz birlikte okuyalım.
Günlerdir
Seni düşünmek mutluluğunu yaşıyorum
Damla damla damıtarak
Yeşili doğduğu yerden alıp
Bir olgun yaprağa büyüterek
*
Gözle görülüyor
Seni düşündüğüm
Yudumlar gibi
Bir orman gölüne dalar gibi
Mor menekşeleri büyütür gibi
Düşünüyoruın seni.
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
Her Yerden Geliyorum
Suya uydum,
Bıraktım ışığa kendimi.
*
Günün sonu,
Hüzünse hüzün,
Her şey parmak ucu,
Yanı başımda…
*
Ağırlığım bitti,
Yere değmiyorum.
Mora varış buluşma,
Her yerden geliyorum.
*
Artık hep gelirim…
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
İnanç Çiçekleri
Her yanımız çiçek,
Sevmek çiçekleri,
Yaşamayı sevmek,
Çalışmayı sevmek…
*
Sevmek işimizi,
Elimizin, usumuzun emeğini,
Dolu dolu,
Yüreğimiz titreyerek..
Sevmek işimiz,
Bizden olanı,
Dosdoğru sevmek,
“Dostuna dost, düşmanına düşman”
Olmayı bilerek…
İşimiz sevmek,
Yerimizi, yurdumuzu,
Suda yelde ateşte,
Sevmek birliğimizi…
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
Kansu
Önce sen bildin moru
Bir Anadolu sabahına el koyar gibi
Devrimci günlüğünden
Çocuksu gözlerinden
Çırpınan yüreğinden
*
Ekmeği bölen köylü elleri gibi
Sevişmesinden Tolstoy’un yaşamla
Davul yüreğiyle
Nâzım’a
Karacaoğlan gelişin
Önce insan
Deyişinden bildim seni
*
Zor günde yiğitliğin
Ozanlığın bilgeliğin
İçinde kırıklıklar
Sevgi sevgi bakışın
Halkça
Kurtuluşa
Gününde türkü yakışından
Tanıdım seni.
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
Sevdi de…
Bir yastığa baş koyduğum,
yaşamı zeytinde,
somunda
bölüştüğüm.
*
Her yanı balkan
yollarda,
bir uçtan bir uca,
sularda…
*
Bakla sofa, nohut odalarda
sarılıp bir olduğum.
*
Sevdi de ben oldum..
*
Bil ey
mayıs yağmuru!
Sevdi beni,
özeğim dedi,
yazdı küçücük defterlere incecik,
ben ben oldum…
*
“Biliyorum,
seviyor hala,
sevmese yaşar mıyım?”
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
Soru
Derinden düze taşıp gelen su
Varıp çiçeklere yatak olan su
Bilir mi karasevdayı
*
Bir yansıma bir gölge bir de kendi
Bıçak gibi
Saplanan sulara gövdesi
Yaprakları dağılıp giden ağaç
Bilir mi karasevdayı
*
Yeşile maviye karşı
Yağmura güneşe kara bulutlara kara
Göğe karşı
Küçücük
Ak çiçek
Bilir mi karasevdayı.
Cengiz Bektaş
(1934 – 2020 )
*