Tıpkı insanlar gibi, kelimeler de doğar, büyür ve ölürler. Bir kelimenin ölümü her ne kadar tedavülden kalkmasıyla olsa da, kelimelerin asıl ilgi çekici tarafları ‘nereden geldiklerine’ dair bıraktıkları hikâye.
Dil olgusunun insan hayatında ne kadar önemli bir yere sahip olduğu açıktır.
İnsanı, diğer varlıklardan farklı kılan en önemli özellik düşünme ve düşündüklerini dil aracılığıyla ifade etmesi ve açıklamasıdır. Nitekim insan; hangi ortamda bulunuyor ve ne yapıyor olursa olsun, sahip olduğu bu beyan yetisi sayesinde konuşur, düşüncelerini dile getirir ve varlık evrenindeki her şeyi yorumlar. Kısacası içinde bulunduğumuz dünya, kelimenin tam anlamıyla bir dil dünyasıdır. Dolayısıyla insanın; insan olarak var olması, varlığını devam ettirmesi; uygarlıklar ve kültürler oluşturup, birikimlerini nesilden nesile aktarabilmesi genelde dilin sağladığı iletişim olanaklarıyla mümkün olabilmiştir.
İnsanla insan arasındaki ilişki, dilin iletişim işlevi ile gerçekleşir. Bu iletişim sayesindedir ki dil; insanın özel konumunu, bilgilerini, düşüncelerini, duygularını başkalarına sözlü ya da yazılı yöntemle anlatmasına, aktarmasına imkân verir.
Kabul ediyorum kesin bir kural değildir ama yine de, şeyleri açıklayabilmek için kelime etimolojisine başvurmak, yani sözcüklerin kökenine uzanmak, faydalı bir yöntemdir.
Bütün yaşayan dillerde rastlanıldığı gibi, bizim kullandığımız kelimelerin geçmişi gayet maceralıdır!
Dil yaşayan ve dönüşen bir şey. Bu nedenle günümüzde kullandığımız kelimelerin aslında birçoğunun farklı anlamları ve değişik telaffuzları var.
Ve günlük yaşamımız içinde sıkça duyduğumuz hatta kullandığımız o kelimeler büyük çoğunluğu dilimize Arapça veya Farsça’dan ya da batıdan geçmiş, Türkçe özünü unutmuş gitmişiz zaman içerisinde. Dil kimliğimizdir arkadaşlar. Kimliğimizi unutmayalım…
Aydınlanma yaşamak İsteyenlere kökenlerine indiğimizde bizler şaşırtacak kelimeler ve örneklerle dilimizdeki ilginç etimolojik bağlantılar…
“MORTGAGE”
Son dönemde artık herkesin diline yerleşmiş olan Mortgage çok sevimli bir ödeme şekli gibi lanse edilse de aslında köken olarak ‘Ölüm Taahhüdü’ anlamına geliyor. Yani aslında kelime kendini çok iyi açıklıyor da biz anlamını bilmediğimizden rahat rahat kullanıyoruz.
“İZBANDUT”
İzbandut kelimesi bizim insan yarması insanlar için kullandığımız bir kelime. Ancak aslında Rumca’dan dilimize geçen kelime ‘korsan’ anlamına geliyor. İngilizcesinin ve Fransızcasının ‘Bandit’ olduğunu düşünürsek jeton düşüyor.
“KARANTİNA”
Karantina hikâyesi olan bir kelime… Asıl anlamı Fransızca ‘quarante’ yani 40 demek olan kelime, eskiden hastalık riski olan gemilerin açıkta 40 gün bekletildikten sonra limana yanaşmasına izin verilişinden türemiş.
“KALDIRIM”
Rumca ’da ki Kali yani iyi ve Dromos yani yol anlamına gelen iki kelimenin birleşmesinden oluşan kalidromos güvenli yol anlamına geliyor. Zamanla da dilimize kaldırım olarak yerleşmiş.
“ÇOCUK”
‘Yok artık! Diyeceğiniz bir kelime anlamı daha! Eski Türkçe ’deki çi – çi /çu – çu kökünden türeyen çocuk kelimesi önceleri domuz yavruları için kullanılıyormuş. Daha sonra dile yerleşerek insan yavruları için de kullanılmaya başlanmış.
“HANIM”
Hanım kelimesi ‘Ah pek de hanım hanımcık’ gibi söylemlerle kadına yerini gösteren bir kelime gibi görünse de aslında Eski Türkçe ’deki ‘Han’ kelimesinden gelmektedir. Eski Türklerde erkekler için Han nasıl hükümdar anlamına geliyorsa, ondan türemiş ‘Hanım’ kelimesi de sultan, kraliçe gibi bir anlama geliyor. Yani ‘Hanım, hanııım!’ derken karşı tarafa sultanım demiş oluyorsunuz.
“MÜTEŞEKKİR”
Dilimize Arapçadan geçmiş olan müteşekkir kelimesi, teşekkür kelimesinden türetilmiştir. Şükran, memnuniyet ve minnet anlamları içerir. Müteşekkir kelimesinde karşılıksız yapılan bir iyilik için duyulan minnettarlık ifade edilir.
“NAMÜTENAHİ”
Sıfat özelliğinde olan kelimemiz Farsça “na”, Arapça “mütenahi” köklerinden türetilmiştir. Anlam olarak, sonsuz, ucu bucağı ve nihayeti olmayan demektir. Aslında Arapça olan mütenahi sonlu anlamına gelir. Başına gelen -na eki ile bu kelime olumsuzlaştırılmış yani sonu olmayan anlamı kazandırılmıştır.
“ZEVAHİR”
Yine Arapça kökenli bir kelime var sırada. Zahir kelimesinden türetilen zevahir, dış görünüm anlamına gelir. Bir kişinin veya bir eşyanın dışarıdan görünen dış yüzü demektir. Günümüzde ise sıklıkla “zevahiri kurtarmak” şeklinde kullanılır. Yani bir kişinin karizmasını düzeltmesi veya yapılan bir işte alelacele durumu toparlamak olarak kullanılır.
“EHVENİŞER”
Arapça kökenli olan kelime, kötülerin arasında daha iyisi anlamı içerir. Günümüzde bu kelimeyi kötünün iyisi ifadesiyle kullanırız. Kötü şeyler arasında seçim yapıldığında, daha az kötü olanlar için ehvenişer kelimesi kullanılır. Yani iki kötü arasında daha hafif olanıdır.
kullanılan sirayet kelimesi; bulaşma, başkalarına geçme anlamında kullanılır. Kelime dilimize Arapçadan geçmiştir.