Kutu Denizanasının zehri bir insanı 5 dakika gibi kısa bir süre içinde öldürebilir. Dokungaçlarının boyu 3 metreyi bulmaktadır. Genelde Hint Okyanusu bölgesinde yaşar. Yaklaşık 500 milyon yıldır deniz ve okyanuslarda hayatlarını sürdürmektedirler. Kutu denizanasının özelliklerine bakacak olursak, 24 göz yani her köşesinde 6 şar göz toplamda 24 gözü bulunmaktadır. 60’ tan fazla dokungaçları bulunmakla beraber, her birinde 5 milyardan fazla kapsül bulunmaktadır. Diğer denizanalarının beyni ve gözleri yoktur ve ışığa göre hareket ederler. Kutu Denizanasının gözleri olduğundan durum farklıdır. Boyutuna göre hızlı manevralar yapabilmektedir. Avının bulunduğu derinliğe ya da yüzeye rahatlıkla çıkabilmektedir. Kutu denizanası normalde saldırgan bir canlı değildir. İnsanlara özellikle bir saldırısı olmaz, yalnız onların bölgesinde dalışlar yapıyorsanız çok yaklaşmamaya özen gösteriniz. Şeffaf yapılarından ötürü duyargalarını göremeyebilirsiniz ya da güneş ışığı onları görünmez hale getirebilir. Bu yüzden dalış yaparken suyun ısısına göre mutlaka üstünüzde bir dalış elbisesi olmasını tavsiye ederim. Bu canlı genelde Asya ve Avustralya tropik sularını sever. Duyargalarında yüksek miktarda nematosist üreten yakıcı hücrelerle doludur. Kurbanına saldırdığı zaman deriyi delerek kana zehri akıtır, kısa bir süre sonra kurbanın kan basıncı yükselir, bu durum ani kalp durmalarına ve genellikle ölümle sonuçlanır. Tedavi olarak ısırılan bölgeye 20 – 30 dakika arası sirkeli su bastırılmalıdır. Isırıldıktan sonra yara yeri ovuşturulmamalıdır, çünkü patlamayı bekleyen bir sürü zehir kapsülünü de patlatmış olursunuz. Açtığı yaralar çok sancılı olmakla beraber, kurtulanlar da ise dokunduğu yerdeki izler ömür boyu vücutlarından kaybolmamaktadır.
Bu inanılmaz canlılar aslında doğanında ne kadar mucizevi olduğunu evriminde nasıl işlediğini açıkça bizlere sunmaktadır. Bilim insanları bu canlının zehrinden bir çok ölümcül hastalıklara çareler aramaktadırlar. Son yıllara baktığımızda özellikle kendi sularımızda deniz analarının giderek arttığını gözlemlemekteyim. Tabii bunların artışının en büyük sebeplerinden biri iklimlerin değişimi ve sularımızın ısısının da değişmesidir.Çünkü deniz suyu sıcaklığının artması, fosfor ve azot gibi besleyici elementlerin artmasına sebep olduğu için deniz kirliliğinde de artış gözlemlenmektedir. Bu da deniz analarının artmasına sebep olmaktadır. Deniz anaları planktonla beslenir. Ama burada başka bir sorun da çıkmaktadır, artan denizanaları planktonları tüketirken, planktonla beslenen diğer canlılar, yeteri kadar plankton bulamadığından, yok olmaktadır. Plankton bittiğinde bu sefer denizanaları balık larvaları ile beslenmeye başlayacaktır. Ayrıcada sularımıza gemilerin balans suları ile de gelen türler bulunmaktadır. Denizanaları için avantaj, ama ekosistem için olmayan diğer nokta ise, denizanaları oksijeni düşük kirli sularda rahatlıkla yaşayabilirler.
Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim. Yotube kanalıma arzu ederseniz abone olup takip edebilirsiniz. Web sitemende sualtı ile ilgili yazılar bulabilir arzu ederseniz de takip edebilrisiniz. Sualtına meraklıysanız kendi You Tube kanalımda da videolara ulaşabilirsiniz.
Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.
Instagram: peter_salvatore
Web Site: www.psalvatore.com
Facebook: Peter Salvatore
Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.
Deniz Kartalı Peter Salvatore
İlgimi çeken,beni biraz ürperten,su altı dünyasından muhteşem bir canlı olan Kutu Denizanası yazını ilgiyle okudum.
Özgürlük ve umudu barındıran mavi içinde
“Unutmayalım ki biz orada misafiriz ve misafirliğe giden biri gibi hareket etmeniz, saygılı olmamız gerekmektedir.”diyorsun.
Çok kıymetli bir su altı misafirisin.
Yapmış olduğun çekimler ve belgesel projelerini heyecanla bekliyoruz.
Web sitenden bütün çalışmalarını keyifle takip ediyorum.
Su altında bizim yerimize de konuş bilmediklerimizle
Sessiz, huzurlu mavinin huzuruyla hoş geldin!
Yazar Portal’ına…
Nezahat hanim,
Düşünceleriniz beni mutlu etti. Evet sualtı eşşiz bir dünyadır ve bizlere çok şeyler anlatır. Önemli olan bunu dinlemek ve nasıl işlediğini anlayabilmek. Ben elimden geldiğince o dünyayı yukarıya taşımaya çalışacağım.