2011 yılının ocak ayında ülke gündemine getirilen milli otomobil, arkasında bir dizi soru işaretleri bırakarak, 2019 yılının 27 Aralık günü görücüye çıktı.
* Hürriyet’ten Burak Coşkun’a konuşan Yerli otomobilin CEO’su Gürcan Karakaş, “Aracın elektrikli motoru için BOSCH ile görüşüyoruz. Aracın bataryası için Çin ağırlıklı altı firmayla gizlilik anlaşması imzaladık. Bunlardan biriyle anlaşacağız. Araç entegrasyonu konusunda teknoloji partneri olarak Alman mühendislik firması EDAG’ı seçtik. MYRA İngiltere’nin kabul ettiği özellikle mekanik aksamlarda, şasi sistemleri konusunda partnerlerimizden birisi. Tasarım için İtalyanlarla anlaştık. Dünya çapında bu işi en iyi kim yapıyor diye bakıyoruz. Nisan mayıs gibi tedarikçi seçimlerimizi tamamlamış olacağız. Teknolojiyi ülkemize getirip, bunu Türkiye’den kiminle yapabiliriz ona bakıyoruz. Çok ciddi maliyet anlaşmaları yaptık. Türkiye’de üretmek mi, başka bir yerde üretmek mi daha uygun maliyetli ona bakıyoruz. Partnerimizin karşısına oturunca neyin ne olduğunu biliyoruz.” Sayın açıklamalarından anladığımız, milli otomobilin elektrik motorundan, bataryasına kadar birçok parçası yurt dışından gelecek. Bir ihtimal sadece lastikleri ve camları yurt içinden temin edilecek ve biz milli otomobilin yalnız kaynak işlerini yapacağız, vidalarını sıkacağız. (Milli otomobilin yüzde 100 yerli olması gerekmiyor. Ancak yüzde 50’nin üstünde yerlilik oranı olmalı ki yapılan iş bir anlam ifade etsin.)
* Yerli otomobil CEO’su Gürcan Karakaş açıklamasında, “Biz kendimize 150 yıllık firmaları değil, startup’ları rakip olarak görüyoruz” diyor. Klasik otomobil şirketi olmadıklarını, “Yıkıcı teknolojilerinin peşinden gittiklerini” ifade ediyor. (150 yıllık otomobil üreticisi Volkswagen grubun yayınladığı 2018 yılı faaliyet raporlarına göre, 2018 yılı AR GE harcamalarının toplamı 13,64 milyar Euro’dur.)
* Türkiye’nin toplam AR GE harcamasından fazla harcama yapmış. AR GE faaliyetlerinde çalışan personel sayısı 51 bin 948 kişi ile Türkiye’deki motorlu araç üretim tesislerinde çalışan personelden fazla olan Volkswagen grubu, milyar Euro bütçeli AR GE harcamalarını yıllardır yapıyor. Grubun 2017 yılı AR GE harcaması 13,13 milyar Euro ve son on senedeki AR GE harcamalarının toplamı da 90 milyar Euro’yu geçiyor.
Volkswagen grubunun 2018 yılında aldığı patent sayısı 7 bin 639 adet. 2017’de ise 6 bin 566 adet patent almış. Bir başka ifade ile son iki senede alınan patent sayısı 14 bin 205 ve grubun elinde alınmış 100 binin üzerinde patent bulunmaktadır.
* İki yıldır yıkıcı teknolojilerin peşinden giden Türkiye Otomobil Girişim Grubu’nca milli otomobil ile ilgili alınmış tek bir patent yok. AR GE ekibi yok. Elektrikli otomobilin en önemli bileşeni olan elektrik motoru ve bataryalarının yurt içinde üretimi ile ilgili bir çalışma yoktur. Bugüne kadar yapılanlar ise sadece yurt dışından ne alabiliriz, kime neyi yaptırabiliriz ile sınırlıdır. Yabancılar bizim için düşünecek, emek harcayacak, teknoloji geliştirecek, biz ise emek harcamadan, yorulmadan her şeyi ithal ederek milli otomobilimizi üreteceğiz?
* AR GE için 50 bin kişi istihdam edip, yılda binlerce patent alıp milyarlarca euro harcayan Volkswagen grubunun CEO’su bu işleri bilmiyor. Zira bizim gibi yıkıcı teknolojilerinin peşinden gidip, zaman ve para harcamadan, teknoloji transfer ederek otomobil üretebilirlerdi?
* Yerli otomobilin CEO’su “ne olursa olsun” fikri mülkiyet hakkının Türkiye’de olmasını istediklerini belirterek, şu ifadeleri kullanıyor: “Ona göre anlaşma yapıyoruz. Elektrikli güç ünitesi her türlü alternatifi düşündük. Lisans alalım, bir şirketle geliştirelim, teknoloji partneri bulalım ya da hepsini kendi çabamızla üretelim şeklinde alternatiflerimiz vardı. Ancak bu yolu seçseydik, 10 seneye ihtiyacımız vardı. ‘Birden fazla teknolojik partnerle elektrikli güç ünitemizi geliştirelim, fikri mülkiyet hakkı bizde olsun’ dedik.” Bu açıklamadan şahsi olarak anladığım, uzun yıllar milli otomobilin teknolojisine sahip olamayacağız. Patentleri, üretim teknolojisini kapsamayan, sadece arabanın üstüne konan marka ile sınırlı olan, gerçek hayatta hiçbir değeri ve karşılığı olmayan, AKP iktidarı tarafından algı operasyonlarında kullanılacak, fikri mülkiyet haklarımız olacaktır.
* Türkiye Otomobil Girişim Grubu Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun ifadesi ile 22 milyar TL (3,67 milyar dolar) yatırım ile 2021’de fabrika tamamlanacak, 2022’de de ilk araç banttan çıkmış olacaktır. Sayın Hisarcıklıoğlu’nun bu iddialı açıklamalarına rağmen 2017 yılı Kasım ayında başlatılan milli otomobil üretim konusunda geçen 27 aylık sürede bir arpa boyu yol alınmadı. Esas tartışılması gereken 3,67 milyar dolar olarak ön görülen yatırım bedelinin kimin tarafından, nasıl karşılanacağıdır?
Zira; işin bu tarafı oldukça karışıktır. Basında yer alan haberlere göre 5 babayiğit içinde yer alan iki grubun borçlarını azaltmak için varlıklarını sattıkları bir ortamda, kalkıp hiçbir başarı şansı olmayan milli otomobil projesine, 15 yıl hiçbir karşılık beklemeden, her bir babayiğidin 750 – 800 milyon dolar yatırmalarının ticari açıdan hiçbir rasyonelliği yoktur.
* Türkiye Otomobil Girişim Grubu Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu’nun geçmişte verdiği 2,5 milyon istihdam sözü ne kadar gerçekleştiyse, bugün de “2021’de fabrikamızı tamamlayacağız, 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak” sözü o kadar gerçekleşecektir.
Haftaya devam etmek dileğiyle…