Çeşme alt taraftaki uygun alana geçene kadar üzerindeki yazı ve figürleri yalnız görürdük. Yazı ve figürlerin özelliğini bilemedik.
Dokusu bozulmayan çeşmenin açılışına okullar ve köylü katıldı. Katılımın çok olması çeşmeye ile yakından ilgilenmemize neden oldu. Yazı ve kabartmalar belki asırlıktı. Bir tarihti, tarihi güzellikteydi çeşmedeki yazı ve kabartmalar.
Çeşme tarihine rağmen suyunu cömertçe akıtmış, hiçbir karışıma izin vermemişti. Kaynak suyu olarak her taraftan su almaya gelenler hayran kalıyorlardı. Çeşmenin tarih içinde yıpratıcı etkenlere karşı hâlâ ayakta durmaya devam etmesi dikkat çekiciydi.
Gençlik işte, ilgisizliğin ve dikkatsizliğin hat safhada seyrettiği bir ömür dilimi. Bu öyle bir dilim ki, duygusallığın dizginlenemediği bir yaşantı biçimi. Bu yaşantıya esir olduğumuz dönemde çeşmeden yalnız su içmeyi bilirdik. Yoksa çeşmeyi tarihi özelliğiyle algılayamıyorduk.
Bir ömürde gençlik, öyle bir süreçtir ki, yıllarla ilgili değildir. Gençlik duygusallığın etkin olduğu anlayışla hareket eden kişilerde uzun sürer. Gençlik ham meyve gibidir. Görünüşü güzel olsa da tadı iyi değildir. Yendiğinde faydasından çok zararı dokunur.
Gençlik döneminde kişi, hayalleriyle birliktedir. Bu birliktelik zaman içinde yanılgıyla sonuçlanır. Bu yanılgılar büyük olduğunda yaşantıyı alt üst eder. Onun için gençlerin çeşmenin tarihi özelliğini görmemesi gibi, yaşantısına giren olaylarda aklını kullanmalı ki sonunda üzülmesin. Buna rağmen sosyal hayatın yeniliklerine uyum sağlamada başarılıdırlar. Fakat başarıyı devam ettirmede iyi bir yönetim sağlayamazlar. Çünkü yönetim için gerekli ağır başlılık onlarla bağdaşmaz.
Çeşmenin tarihini araştıranlar, okulda düzenlenen konferansta olayı anlattılar. Bir devrin yaşantısını yansıtması bakımından önemli. Ayrıca yaşantıyı yansıtırken, sosyal ve kültürel yapı hakkında da bilgi kazandırmakta.
Her devirde olduğu gibi çeşmenin yapıldığı devirde de suya verilen önem ortada. Yine suyu topluma mal etmek adına vakfetmek böylece toplumun malı hâline getirmek. Kişi suyu kendi toprağından çıkarıyor. Çeşmeyi kendi toprağına yapıyor ve topluma veriyor. Bu anlayış tarihimizde her zaman geçerli olmuştur.
Vakıfların tarihine bakarsanız, atalarımız kuşlara bile vakıf kurmuştur. Bu açıdan kuruluş amaçlarının dışında kullanılan vakıfların mevcut olması üzücüdür.
Çeşme ve güzelliği tarihi ve sosyal yapıya etkinliğiyle her zaman dillerde olacaktır.
Hasan TANRIVERDİ