Az önce adını yazmak istemediğim bir dernek yönetiminin etkinliğine katılmak istedim.
“Gel ama 500 ₺ ödemen gerekir!”
Yanıtı alınca ilk düşüncem şu oldu:
” … Bir de yol ücreti ödedim mi, ıvır zıvır harcama da ekledim mi, 1000₺ gözden çıkartmam lazım.”
İkinci düşüncem:
“… Bir şiir okumak için bunca harcamaya değer mi peki?”
Üçüncü düşüncem:
“… Ödeyeceğim katkı payım, halk yararına olacak mı?”
Üç düşüncemin yanıtı HAYIR olmuştu.
Bugüne kadar şehir ve yerel belde yönetimiyle birlikte onlarca etkinlik gerçekleştirmiştik.
Aşinaydım…
Her etkinliğimizin bir amacı vardı.
Şair, yazar, sanatçı ve halk, katılımı oldukça fazla olurdu.
Şehir içi ve şehir dışından gönülden koşan şiir ve yazın dostlarımız sağ olsunlar, var olsunlar.
Yol ücretlerini dahi biz karşılardık.
Lakin, şimdi görüyorum ki, artık iş maddeye dökülmüş.
Ne kadar kıyma, o kadar ekmek!..
Yani;
Cebinde ne kadar paran varsa, o kadar değerlisindir.
Şiir mi?
Salla gitsin!
Edebiyat mı?
Aa, o da neymiş?
Ben falanca kişiyi görmek adına gidiyorum canım…
İnanın çoğu davet edilip katıldığım edebiyat, ekin, sanat etkinliklerinde aşina olduğum şuydu: Etkinlik alanındaki insanların edebiyatçı değil de, onları birer “otel müşterisi” gibi olarak kuru kalabalık olarak gördüm.
Çünkü ne şiir okuyorlardı, ne halka kitap imzalıyorlardı, ne de bir sanat eserine imza atıyorlardı.
Onlar sabalda gördükleri, yarenleştikleriyle tanışmak, ücretsiz imzalı kitap almak adına masadan masaya koşturuyorlardı.
Ödemişti ya 500 veya 600 ₺ katkı ücreti… Ee, gelmişken kısa günün karı, değil mi, o koşuşturmaları?
Hani edebiyata verilen değer?
Hani sanata ve sanatçıya biçilen değer?
Hani emeğe saygı?
Nerede halk?
Neden halktan dinleyici olarak bir insan dahi yok?
Yok, sende bastır parayı kap, al maça kızını, kupasını!
Kusura bakmasın valla hiç_kimse.
Kırılan kırılsın, kim alınırsa bu sözlerime.
Amacının dışına çıkmış kimi sivil toplum örgütlerini buradan kınıyorum.
Nitelik, nicelik, değerler, kişiler, vs dikkate alınmayıp, “edebiyat, ekin, sanat” adı altında kişilerden fahiş ücret alınıp etkinlik gerçekletirirlerse, bu iş ticari boyuta taşınmış oluyor bana göre…
İşin özeti bu değil mi?
İşte bu nedenledir ki:
Halk yararına, gelecek nesillere edebiyat, ekin, sanat meşalesini taşıyan kimi sivil toplum örgütlerini sırf “kişi başı katılım ücreti şu kadar,” diyerek davet etmelerini eleştiriyorum.
Bir halk ozanı, kitaplarını imzalamak için yöre halkına koşan bir yazar;
Zaten gidiş- dönüş yol ücreti 300-400₺ ödemiş olacak.
Bir de katılım ücreti 500 ₺ veya 1000 ₺ gibi bir rakamı, nasıl ödesin ki?
Bir fakire, garibana gider veririm, o katılım ücretini.Hiç olmazsa kilerlerine katkım olur…
Yerel yönetimin davetleri dışında, hiçbir davete gitmiyorum bende!
Eyvallah o halde!..
Bu durumda KÖRLER VE SAĞIRLAR birbirlerini ağırlarmış.
Ben, diyeceğimi dedim işte.
Söz topu sizde…
Şiirle kalın siz yine de…
Emine Pişiren