Mürşit Allah’tır… Müslümanın mürşidi de tektir. Yani ilahı terk edenin mürşidi de tektir. Mürşidi Allah olan aklını mürşit edinmesin. Peygamberimiz güzel örnek buna… Allahın mürşitlik yaptığı konularda aklı mürşit edinmedi peygamber. Allah mı yönlendiren… Akıl çekilsin aradan ama yönlendiren Allah değilse sıradaki kapı akıldır… Müneccim arayan, fala sarılan… Veya vahyin yanlış yorumuna sığınan… Veya sahte mürşide sığınan…
” Sen onlara sırf Allah’ın lutfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.”(Al-i İmran/159)
Mürşit Allah’tır. Allah’ın yönetmediği, yönlendirmediği mürşit değildir… Çekil önümden de ona… Senden aklım daha iyi mürşit de ona. O Allahın yönlendirmediğine…
“Akıl akıldan üstün “denilmiş. Aklını ilimle süsle ve diğer akıllılara danış, ilmi yüksek olanlara danış…
Ne kadar akıllılara danışsan da ilahi yönlendirme iste yani istihare yap… Namaz kılarak, sadakalar vererek… İlahi yönlendirmeyi iste Allah’tan. Yani duaya sarıl akıllılara danışma ile de yetinme.
Hakkında vahiy olmayan her konuda. Yani Allah’ın yönlendirmesi yoksa iştişare etti peygamberimiz; yani akıllıların kanaatine baş vurdu.
Uhut iştişaresi yapılmayabilirdi çünkü istihare bunu gerektiriyordu… Rüya bunu gerektiriyordu… Şevval ayının yedisi Cumartesi günü yapılan Uhud Savaşının neticesini Allah Resûlü, cuma gecesi rüyasında görmüştü. İstişarede bu rüyasını sahabelerine anlattı: “Ben kendimi sağlam bir zırh içinde gördüm. Kılıcımın ağzında ise bir gedik açıldığını gördüm. Boğazlanmış bir sığır, arkasında da bir koç gördüm.”
Rüyaya rağmen iştişareden çıkan kararara uyuldu Uhutta… İştişare den yani akla ve akıllılara sarılmaktan vaz geçme. Müneccime çekil de, falcıya çekil de, sahte mürşide çekil de… Rüyana çekil de istiharene çekil de…
İzini Gül Gül Silmek İsteyen Rüzgarlar Esiyor…
Ey gül Rasul asrım zalim
İzini gül gül silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Gül gül soluyor kardeş ülkeler
Gül gül soluyor camiler minareler…
İslam aleminde kavga
Kardeş kardeşi öldürüyor
Gül izini silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Eylül asrım
Günahlar üstüme üstüme geliyor
İzini silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Karadır asrım…
Alnımda yok secde izi
Alınlarda secde izini silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Rahlelerim seccadelerim vardı
Kubbe kubbe camilerim
Eskiyor şadırvanlarım
Hangi coğrafyaya baksam
İzini gül gül silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Dün hırkanı ziyaret ettim
Eyyup sultan yasta mı ne
Ramazanlar mubarek aylar
Ramazan günlerinde bile
İzini silmek isteyen rüzgarlar esiyor…
Zalim asrım…
Güneş güneş değil sensiz kalınca
Yıldız yıldız değil
Karanlıklardayım sensiz kalınca efendim
Bir teseli arıyorum bu şehir senin…
Gözlerim suskun
Gönlüm suskun
Sensiz kalınca
Karanlığım zifiri karanlık sensiz kalınca
Ve dertlerim dağ oluyor…
Karanlık asrım…
Ve zaman solgun gül…
Mekan çöl oluyor…
Dünya Taif oluyor
Sensiz kalınca
Takvim yaprak yaprak ağlıyor
Saat ağlıyor…
Dağ deniz ağlıyor…
Dağların ardından gelen güneş
Sevindirmiyor beni artık
İzini gül gül silmek isteyen rüzğarlar esiyor…
Minarelerden adın silinmek isteniyor
Eylül asrım
.