Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Bir Ekmek, İki Dilim Baklava

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
28 Ağustos 2019
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bizde ekmek kutsaldır. Bir buğday başağının çok önemi vardır. Yolda ekmek parçası görsek, alıp üç kere başımıza götürüp, bir kenara koyarız. Hatta ufalayıp kuşlara yem olarak da veririz. Çalışmak onunla eş değerdir.  Koltuk altımıza aldığımız ekmekle eve gelen baba mutludur ailesine karşı…

Açlık… İnsanlığın yeryüzünün oluşumundan itibaren peşinde koştuğu bir kavram… Beslenmek zorundadır insanoğlu. Hem de en iyisinden. Doğanın kendisine bahşedilen ürünlerini yemek zorundadır güçlü olmak ve iyi düşünebilmesi için.  Açlıktan kim bilir kaç beden toprakla buluştu. Ve açlık yüzünden kim bilir kimler birbirini öldürdü… Ve dünyada her beş saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. AVM’lerde, lokantalarda, evlerde,  beş yıldızlı otellerde, restoranlarında, yani sofra kurulan her yerde öylesine israf var ki, her gün çöpe tonlarca ürünü atıyoruz. Ki o ürünleri insanoğlu ne zahmetlerle üretmektedir.

“Açlık” kitabını okuyanlarınız var mı bilmem ama Kunt Hamsun, “Açlık” kitabında bu kavramı çok farklı anlatmış. Yazar olmak isteyen bir genç, iş bulamaz, kaldığı köhne bir otelde günlerce aç kalır. Yerde bulduğu portakal kabuğunu kemirmek zorunda kalır. Gururunu bir kenara bırakıp dilense de başaramaz. Artık açlığa dayanamayınca parmağını ısırır ve kanını emerek açlığını yatıştırır. Yazarlıktan asla vaz geçmez. Bir kasabada köpekleri için kemik ister, onları kemirir.  Hayali İngiltere’ye gitmektir…

Yine açlık üzerine yazılmış Victor Hugo’nun ünlü eseri “Sefilleri” de kitap kurtları mutlaka okumuştur.  1789 Fransız İhtilali’nden önce halk açlıktan kırılırken, Kral ve çevresi refah içinde yaşamaktaydı. Kitabın kahramanı Jean Valjean, yengesi ve yedi yeğeninin açlığına dayanamaz ve parası olmadığı halde fırına gidip, fırıncıya, parasını sonra getirmek üzere ekmek ister. Fırıncı adamın yalvarmalara rağmen ekmeği vermez. Jean, bir ara fırsatını bulup camı kırarak ekmekleri alırken polislerce yakalanarak mahkemeye çıkartılır ve hırsızlıktan beş yıl ceza alır. Bundan sonra hikâye ilginç bir hal alarak ilerler… İçinde Fransız İhtilali’ni de bulacaksınız bu romanda. Peki, o dönemde Fransa neden açlıkla karşı karşıya kalmıştı?

Fransız İhtilali öncesi sınıf şöyle oluşuyordu Fransa’da; Kralcılar, Kilise yönetimi, soylular yani tüccarlar ile köylüler. Kralcılar, köylülerin verdiği ürün ve vergilerle lüks ve rahat bir hayat sürüyorlardı. Halkın büyük bir kesimi ise sefil bir halde yaşıyorlardı. Hatta Fransız Kralı, birçok kraldan da lüks yaşıyordu. 1763’deki “Yedi Yıl Savaşları” Fransız ekonomisine büyük bir darbe vurmuştu. Bu durum, açlığı daha da artırmıştı. Halk böylesine zorluk çekerken, Kral ve yandaşları lüks içinde yaşadığını gören halk, saraya karşı her geçen gün daha da öfkeleniyordu. O yıllarda, her türlü siyasi, fikri, ekonomik ve sosyal haklardan halk mahrum edilmişti. Krala karşı konuşanlar cezalandırılıyordu. Bu arada devlet maliyesi de çökmüş, bütçe açıkları gittikçe yükselmişti. Artan vergiler,  halkı fakirleştirirken,  sarayın keyfi için harcanıyordu.

1789 Ekim’inde Kral 16. Louis’in eşi Marie Antonitte ve soyluların tahıl stokladıkları dedikodusu halk arasında yayılınca,  çiftçiler ve kadınlar silahlanarak saraya yürüdüler.  Ve daha sonra Cumhuriyet adı altında bir yönetimle,  kararlar parlamentodan çıkmaya başladı. Krallık ise bir sembol olarak kalmıştı o yıllarda…

Halkın açlığı ve romanda geçen ekmek hırsızlığı bana yine ülkemizde Gaziantep’te dört çocuğun bir baklavacıdan baklava çalıp ardından yakalanarak 9’ar yıl ceza almalarını anımsattı. Neyse ki, çocuklar, 19 ay cezaevinde kaldıktan sonra aftan yararlanarak serbest kalmışlardı.

Hırsızlığın hukuk karşılığında açlık veya buna benzer bir bahanesi yoktur. Ancak, ülkeyi hamutu ile soyanlar nedense bırakın ceza almalarını,  sanki kahramanlar gibi aramızda dolaşmaya devam etmişlerdir. Hatta omuzlara alınarak, “En büyük bizim başkan” sloganlarıyla basın karşısında dolaştırılmışlardır.

Hukuk artık mutasyona uğradı. Eskiden en ufak bir haksızlık cezasız kalmaz iken, günümüzde artık; kadına, çocuklara tecavüzler ile hırsızlıkların hukuk karşılığındaki cezaları cılız kalmaktadır.  Hatta hukukun bir kapısından girip, ertesi günü diğer kapısından ellerini kollarını sallayarak çıkmaktadırlar.

Devleti soyanların ödüllendirilmesi demişken, sizlere İsmet İnönü’nün 40 para hikâyesini anlatmak istiyorum.

Yoğun bir günden sonra hayli yorgun ve sinirli bir halde Başbakan İsmet İnönü Çankaya’ya çıkar. Gazi Paşa’ya devlet işleri hakkında bilgi sunacaktır. Yemekler yenir, kahveler içilir. Gazi sorar:

“Hayrola İsmet? Sende bir hal var, neden sinirlisin?”

“Türk Hava Kurumu’nun toplantısı vardı da…”

“Eee… Ne olmuş varsa…”

“Başkan Fuat Beyi epey terlettim.”

“Çalışkan çocuktur Fuat. Kurumu da iyi yönetir.”

“Bunlara bir diyeceğim yok. Fakat canımı sıkan bir şey oldu.”

“Neymiş o?”

“Hesaplarda 40 para (bir kuruş) oynuyor.

“Bir kuruş?”

“Daha önceki toplantı da bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat verdim. Bulamamışlar. Fuat Bey’in hassasiyetini anlıyorum ama milletim ondan daha hassastır.”

“Demek bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü. Haklısın. Kırk para günün birinde 40 lira, 400 lira olur. Bu da giderek büyür halkın ağzında. Cumhuriyeti kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu. Peki ne yaptın sonunda?”

“Memurları seferber ettim ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup çıkarttırdım. Bizim milletimiz cömerttir, elindekini avucundakini verir… Ama verdiğinin doğru dürüst yerlere harcandığını görmek ister. Buna inanmak ister.”

Sahi şimdilerde gerçekten boğazımızdan keserek vermek zorunda kaldığımız vergilerin nerelere harcandığını biliyor muyuz? İktidar,  harcadıklarını açıkça halka bildiriyor mu? Paraların dürüstçe harcandığına inanıyor musunuz?

Dün, ekmek ve baklava,

Bugün,  çalışmadan devletten maaş alan hayali ATM Memurları ve İhaleciler!

Ertuğrul Erdoğan

Paylaş
Etiketler: ATM Memurlarıbaklavaekmekİhaleciler!
Önceki Yazı

Çadır

Sonraki Yazı

Kadın Cinayetleri ve Alınması Gereken Tedbirler

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Kadın Cinayetleri ve Alınması Gereken Tedbirler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap