İman ehli miyiz,evet…Gaflet ehli miyiz …evet.Zikir ehli miyiz,hayır…Bir kaçımız müstesna gaflet ehliyiz .Mal perde kadın perde makam perde olmuş zamanımız insanına.Bir çoğumuz da müşrikiz.Değirmene giren unlanır…Tevbe edlim.Dünyaya kaptırmışız kendimizi…Tevbeyi sevenlerden olalım….Bir de tevbeye yanaşmıyanlar var.Onlardan olmayalım aman…
Şu kişiye kadın perde dememizin şartı ne …Çok evlenmesi mi…az evlenmesi mi…evlenmemesimi…hayır.Nice evlenmeyenler var kadına tapıyorlar…yani Allahla arasında kadın perde …
Çıplaklıktan şikayetçi adam .Allahın seni sınavı bu.Allahın seni sınama hakkı var.Şeytan olmasın,çıplak olmasın …demekle sınavını vermiş olamazsın….İdarecini seçerken göstereceksin tepkini…
Ve en önemli tepki şu…”Ben hanımı mı ordunun içine salarım” diyecek kadar hanımına güvenenler var.”Ben çıplaklar kampına gönderirim kocamı” diyecek kadar hanımınız size güveniyor mu…Kadın sizin ilahınız mı…
Anlatılır,dağ başının evliyası ,şehir içinin evliyasını ziyarete gelmiş…Elinde süt dolu bir bez…bezden süt damlamaya başlamış…Dağ başının evliyasının evliyalığı bu kadar…Şehirdeki kadınları görünce evliyalık bitmiş…Zamanımız zor asır…güçlü iman gerekir… Hasret gerekir…Hiçliğimizi anlamamız gerekir…Kemalat ,ariflik gerekir..aksine Zamanımız tefekküre imkan vermiyor.esmayı temaşaya imkan vermiyor.Dünyaya kaptırmışız kendimizi…
Dünyaya kaptırmışız kendimizi…yani dünya putumuz olmuş…Bilim ilerledi ama esmanın tecellilerini görecek akıl ,putuna ayırıyor bütün vakti…öğüt alan mı var ,Necip fazıl şöyle demiş”Fazla ciddiye almayın bu hayatı ,nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız”…
Dünyaya kaptırmışız kendimizi.Kimimiz çok ,kimimiz az ama herkes kaptırmış.Dini bir terim olarak gaflet; en mühim vazife olan Cenab-ı Hakk’a itaat ve ibadeti terk edip, önemsiz ve kıymetsiz şeylerle uğraşmak ve nefsine tâbi olarak Allah’ı ve ahireti unutmak…Kimimizin hali gaflet ama kimimizin hali şirk…Tevbemizi bari yapalım…Sık sık tevbe yapalım .İlaç belli…
Dünyaya kendini kaptırmayanımız yok gibi…Kur’ân-ı Kerîm’de maddî ve manevî menfaatlerini bilen insanlara “zâkir” ve“ehl-i zikir”, bundan habersiz olanlara da “gafil” denilmiştir. . Bir şeyi bile bile terkeden gaflet batağındadır.
“Yeryüzünde haksız yere ululuk satanlara ayetlerimizi idrak ettirmeyeceğiz, zaten onlar, hangi delili görseler inanmazlar, doğru yolu görseler o yola gitmezler, fakat azgınlık yolunu gördüler mi hemen o yola gitmeye koyulurlar; bu da ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gaflet etmelerinden ileri gelir.”(A’raf/146) Mucizeyi,kerameti,esmanın tecellilerini…kendilerince isimlendirenler,yani sihir diyenler.ve tesadüfcüler…Varlıktaki her varlık aslında bir ayet ama gafillikten kurtulamazlar.Bizler onlardan değiliz…yani İman ehliyiz,Onların gafleti farklı…
Tesadüfçülerin, mucizeye sihir diyenlerin gafletinin ilacı yok…ve cezası Cehennem.”Bize kavuşma ümidi taşımayanlar, dünya hayatıyla yetinip onunla mutlu ve huzurlu olanlar, nişanlarımızı (kanıtlarımızı) görmemekte ısrar edenler var ya, hak ettikleri için onların yeri ateştir.”(Yunus/7.8.)
Allah ZAKİRLERDEN olmayı nasip etsin.Hasret ehli olmayan,Hiçliği tatmayan,Esmayı temaşa etmeyen perdelidir,İman ehli perdeli mi olurmuş demeyin… Evet olur…Takva ehli perdelerini azaltmıştır ama perdesiz insan olmaz.Çünkü zellesiz insan yok.Günahsız insan yok…Hz Adem gibi Bir anlık da olsa perdelenirsin ve zelle işlersin(peygamberlerin yanılmalarına zelle denir) ,günah işlersin…
Hz Ademi şeytan vesvese vererek bir anlık perdeledi..Ebedilik aşkı Allah aşkına galip geldi…Bir anlık gafletin sonucu dünya oldu…Bari dünya cennetini yitirmeyelim.
“Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: “Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”
Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.
Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi. (Taha 120-122)”
Hz Ademde EBEDİLİK aşkı galip geldi…Bizde çocuk sevgisi galip geliyor…Gelmesin demiyorum ,bunlar da güzel şeyler ya Allahın cemali …Allahın cemalinden mahrum kaldı hz Adem…Dünyada cemal yok ne var;esmanın tecellileri var…Cemali yitirdik cenneti yitirdik,esma tecellilerini temaşa edemiyorsak ,sırlar serilmiyorsa soframıza.Dünya cennetini de yitirdik demektir…Zakir değiliz yani…
Zakir kime denir ,dünya cennetinde olana denir.esmayı varlıkta temaşa edene denir…Her tesbih çekene denmez…Tesbih çekenlerin de şahadet getirenlerinde çoğu gafildir.Havastan değildir…hasret ehli değildir.Hiçliği tatmamıştır.Hiçliği tatmayana zakir denilmez.
Ağlayamadın Gafil ağlamak çiçek Mekkede
Ağlayamadın gafil ağlamak çiçek Mekkede
Kır gafletin deli kabuğunu
Mekke çiçek
Ağlayamadın gafil ağlamak çiçek Mekkede
Yırtılsın gözlerindeki o cehennem gömleği
Ağlayamadın gafil ağlamak çiçek Mekkede
Mekke çiçek
Mekke peygamber şehri…
Çölü çöl sanma gül Mekke
Beytullah’ı nur gördün mü
Ağlayamadın gafil ağlamak çiçek Mekkede
Ağlayamadın çiçek çiçek
Ağlayamaz gafil
Ağlayamaz gafil ağlamak çiçek Mekkede
Hey gafil
Sen gafilsin
Görmek nedir
Görmek
Beytullah’ı nur görmek
Hacer ül evsedin karşısında dirilmek…
Öz çiçek Mekkede…
Ağlar göz
Göz çiçek Mekkede
Taşta göz var Mekke’de
Toprakta öz var Mekke’de
Hacerul esvedi taş mı gördün Mekkede…
Çiçek çiçek ağlanır çiçek Mekke’de
Gönül çiçek Mekkede…
Gönlü çiçek Mekkenin
Ağlayamadın Gafil
Ağlayamaz Gafil
Aşk vurunca yüzüne dirilir dil…
Dil çiçek Mekkede…
Hey gafil
Sen gafilsin Mekke senin neyine
Hayat masallardan güzel
Güzel Mekkede
Kırdın mı kalbinin kabuğunu bir masal yaşamak için Mekkede…
Kalbin boş ceviz…
Ne işin var Mekke’de
Bilemezsin ağlamayı
Aşk üç merdiven maviliğe mekkede
Gaflet beş merdiven iner karanlığa…Mekkede
Gözlerin gülü görmezse mekkede
Ne işin var Mekke’de
Güneşten kanatlarım var Mekkede
Koru Allahım gaflet batak…Mekkede
Ebreheden kaçan fil çiçek Mekkede
Baharı kıştır yazı yoktur gafilin…
Medet Allah’ım medet
Gaflet şu dünyada en can yakan ceza
Gafil hacı olmaz gitse Hicaza…
Özden ağlayamaz gafil
Ağlayamadın Gafil
Ah özü yoktur gafilin
Aman gönlüm aman
Bulaşma gaflete
Medet Allah’ım medet
Çöl çiçek Mekkede
Gafil olan ağlamaz
Özü yoktur gafilin
Varlığın en güzelinde gözü yoktur gafilin…
Akıl çiçek Mekkede…
Çiçek Mekkede
Güneş Mekkede…
Mekke peygamber şehri…
Ağlayamadın gafil ağlamak çiçek Mekkede
Gözlerin kum tepeleri…susuz
Savrulsun soldan sağa…
Ağlayamazsın gafil
Ağlamak çiçek
Ah gözü yoktur gafilin
Yol çiçek Mekkede
Dil susar…
Ağlayamazsın Gafil
El çiçek
Ağlayamaz gafil
Kul çiçek Mekkede