Allah’a şükür ki: genç bir nüfusa sahip bir ülkeyiz! Bu durum şimdilik sevindirici, ama geleceğimiz bu konuda biraz umutsuz gözüküyor? Neden mi? Genç nesil çocuk yapmak istemiyor! Toplum karı koca çalışma ve hayatı birlikte paylaşma peşindeler. Öyle olunca da aileler çocuk yapma ve çocuğa bakmaktan çekinir hale geldi. Bu da genç nüfusun azalmasına sebep olacak.
Aydın, okumuş ve modern ailelerde çocuk sayısı azalırken; belirli ailelerde (özellikle okumamış, işsiz, çok eşli ve sorumsuz ailelerde) çocuk sayısı artıyor. Bu ailelerde maalesef eğitim, öğretim, çocuğa sahiplenme ve iş bulma imkansız hale geliyor. Öyle olunca bu kez de sahipsizlik ve ahlaksızlık yaygınlaşıyor! Bu da toplum için ciddi bir problem demektir.
Şimdiki gençliğin en büyük sorunu işsizlik ve teknoloji bağımlılığı. Aileler bu iki sorunu çözmekte zorlanıyor; bazen çaresiz kalıyor. Yazılarımız da ifade ettiğimiz sanata ve kalifiye işe yönlendirme yetersiz kalınca, gençler okul bitince bir boşluğa düşüyor. Okul gence iş bulmada yetersiz kalıyor. Çünkü her bölümden binlerce genç mezun oluyor, hem de iş alanları daralıyor.
Bazen rakip ediyorsunuzdur, iş sınavları açılıyor, üç beş alım için yüzbinlerce başvuru oluyor. Her sınav öğrenci için bir stres, her başvuru bir umutsuzluk kapısı… Çünkü iş arayan çok, iş alanları kısıtlı. Emekli olma yaşının yükseltilmesi ve emeklilik maaşının düşük olması da emekli olanların sayısını azaltıyor. Bu konuda devlete diyeceğimiz bi şey de yok, hangi birini emekli edip maaşla geçimini sağlasın! Devletimiz bu manada da çok zengin ve gelişmiş değil!..Yağımızla kavruluyoruz.
Bu durumda özel şahıs, müteşebbis ve şirketlerin çoğalması ve eleman alımını yükseltmesi gerekir. Bu da masraf ve maliyetleri artırdığı için mümkün gözükmüyor. İşin özeti bol ve zengin bulduğumuz bu gençlik bir boşluğa düşüyor ve çaresizlikle, umutsuzlukla mücadele etmeye başlıyor. Onlara sahip çıkma; kol kanat olma sorumluluğu da bize düşüyor.
Ne yazık ki; gençlerin işsiz kalışı onları farklı alanlara yönlendiriyor. Çaresizliğin verdiği bu girdap kötü alışkanlıklara, alkole, uyuşturucuya, sigara ve teknoloji bağımlılığına sevk ediyor. Teknoloji bağımlılığı gençliğin en önemli sorunlarından biri olarak gözüküyor.İçine düştükleri boşluk aile içinde de ciddi sorunlar yaratıyor. Aile kavgaları, geçimsizlik sorunların çoğalması ailelerin huzursuzluğunu gündeme getiriyor. Bu kez de aile ve akrabalık ilişkileri darbe alıyor. Sadece işsiz genç değil, ailenin tamamı bu sıkıntıyı yaşamak zorunda kalıyor!
İş alanları, kalifiye eleman, mesleki kurslar ve meslek okullarını gündeme taşımış olsak da; bunların da gelecek adına tek çözüm gibi düşünülmesi yeterli olmayacaktır. Genç nüfusun azalmasını önermek ise geleceğimiz için kendi ayağımıza kurşun sıkmak gibi şey olur!
Bazı dostlarımız belirli bir sınıfın çok çocuk yapma eylemini ülke için tehlikeli görüyor?… Bence de haksız sayılmaz. Bu durum ahlaksızlığı, kaçakçılığı, kötü alışkanlıkları ve terörü yönlenmeyi doğuracak, gençleri istismar eden guruplar onları aleyhimize kullanmaya başlayacaktır. Tehlikeli bir durum olacağı aşikardır.Tedbir alınmalıdır!
Günümüzün zeki ve başarılı orta yaş gurubunu FETO haini mahvetti ve aleyhimize kullandı.Dikkat edilmediği takdirde; Türk ve Müslüman düşmanı güçler, bu tür oyunları gençlerimiz üzerinde oynamaya devam edecektir.Tedbir alınmazsa bu tuzakların yenileri ile de karşılaşacağız sanırım! Bu nedenle gurup, taassup ve tarikat ayağından gidenlere asla güvenemiyorum!.. Her ne kadar samimi ve dürüst görünmeye çalışsalar da!..
Sigara, alkol, uyuşturucu, işsizlik, teknoloji bağımlılığı başta üzere bir çok sorun gençlerimizin çıkmazı ve baş belası konumunda. Ailelere düşün gören onları adım adım takip edip, kendi hallerine bırakmamak, gözetip kollamak ve sahip çıkmak olmalı. Hem dini- İslami hem de milli bir duygu aşılamak temel amacımız olmalı. Bunun yanında onları bir işe, sanata, mesleki alanlara yönlendirmek de temel düsturumuz olmalıdır.
Ticaret ve Sanat alanında gençlere tecrübe kazandırmak, kişilik kazandırmak, kendilerine bir güven sağlamak, boş ve lüzumsuz- gereksiz olmadıklarını hissettirmek, onlara güven vermek temel amacımız olmalı. Kendine güven duyan, yetenek kazanmış, ben çalışırım ve başarırım diye gelecekten umut besleyen gençler yetiştirirsek hem bizim hem de onların geleceği aydınlık olacaktır. Teknoloji bağımlığı ve kötü alışkanlıklarla mücadele etmek, onları bu tür zararlı davranış ve alışkanlıklardan uzak tutmak da temel düsturumuz- vazifemiz olmalı!
Gençlerin durumu günümüzün en önemli sorunu olarak ele alınıp üzerinde durulmaz ise ülkenin geleceği de tehlike altında demektir. Gençlere yönelik politika ve çalışmalarımızı gözden geçirme zamanıdır diyoruz!