Gurbetçi şair- yazar olarak tanınan ve uzun yıllar yurt dışında ikamet eden Ozan Ahmet Yıldız Sorgun Karaveli köyünde 1954 yılında doğdu; 10 çocuğun en büyüğüydü. Yıllar önce Almanya’ya işçi olarak gitti; orada uzunca bir dönem çalıştı. Gurbetçi şair olarak tanındı. Ozan’ın 5 Şiir kitabı yayınladı. “Gurbet Yazılı “ kitabı 1983 yılında, “ Gurbet Ağacı” şiir kitabını 1995 yılında çıkardı . Son şir kitabı olan “ Umuda Yolculuk”a ( 2015) Sorgun’ da imza günü düzenledi. İmza gününe şair- yazar arkadaşlarının yanı sıra çok sayıda sevenleri de katılarak ona destek verdiler.
Ozan Yıldız, Almanya’da çalışırken amansız bir hastalığa yakalandı. Uzun bir süre tedavi gördü. KOAH hastası olan Ozan dinlenmek ve tedavi bulmak üzere memleketi olan Sorgun’a döndü; Sorgun da dinleniyor ve tedavisine devam ediyordu. Geçen yıl şair – yazar arkadaşları Ozan Yıldız ‘a bir vefa gecesi düzenledi. Rahatsızlığı devam eden Ozan Ahmet Yıldız 5 Mayıs Mayıs 2019 Pazar günü Sorgun’da vefat etti.
Köyü olan Karaveli’de defnedildi.
Ozan vari çalıp söyleyen Ahmet Yıldız “Gurbetçi Şair “ olarak biliniyor ve “Ozan Yıldız “ mahlasını kullanıyordu. Şiirlerinde gurbet, hasret, özlem, vatan, millet ve bayrak sevgisi öne çıkarıyordu. Sade bir dil kullanıyor halk ozanı tarzında şiirler yazıyordu. Varan, millet, bayrak ve devlet sevdalısı bir ozandı. Şiirlerinde Türk Milliyetçiliğini öne çıkarıyor ve milli manevi duyguları terennüm ediyordu. Allah Rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
YOZGAT DESTANI
Başı boz dumanlı çamlığın başka
Yazın sıcak kışın sert olur Yozgat
Koçak yiğitlerin düşünce aşka
Gönlünde sevdası mert olur Yozgat
Yollarımı bekler anayla bacı
Sen benim ilimsin başımın tacı
Özlemini çekmek acıdır acı
Gurbette kalana dert olur Yozgat
Yaratanım ömür verir ölmezsem
Yazık bana kıymetini bilmezsem
Ocak geçer şubat biter gelmezsem
Beklide dönüşüm mart olur Yozgat
İllerin içinde layıksın şana
Vatan için kıymet verilmez cana
Kaç şehidin geldi bayrakla sana
İhtiyarın bile kurt olur Yozgat
Askerinle dolu hududun ucu
Kimsede bırakmaz alırsın öcü
Sana yetmez inan hainin gücü
Düşmanlar karşında pert olur Yozgat
Ata memleketim böyle bilirim
Gurbet kelepçedir kırar gelirim
Ecel gelir başa bende ölürüm
Ozan yıldızıma yurt olur Yozgat
BÌZÌK
Dereden deriye kumlar misali
Akan sular ile sürünen bizik
Kelem gibi yaprak yaprak üstüne
Sıla özlemiyle dürülen bizik
Bir yanda ağlarık bir yanda halay
Bir yanda fert olur bir yanda alay
Güneşten yıldızdan yaparık saray
Yayel yemenisi bürünen bizik
Şimdi hala oldu eskiden bibi
Gözükmez karanlık kuyunun dibi
Yayladan yaylaya sürüler gibi
Allaha emanet sürülen bizik
Yaş elliyi geçmiş elinde asa
Ömründe görmemiş şan şöhret masa
Oğul balı gibi petekten tasa
Gönülden gönüle süzülen bizik
Bir gün kalkamayıp kalsan koltukta
Bir şeye yaramaz olsan çoklukta
Yeşil turna gibi son yolculukta
Üçer beşer onar dizilen bizik
Vatan daşlık dostluk bakın ne biçim
Hatırlatır bizi çıkarla seçim
Kurbanlık koç gibi menfati için
Keskin hançer ile yüzülen bizik
Ozan yıldız derki yorulduk hayli
Bizden fayda olmaz kimsiye gayri
Harmana serilen saplar misali
Gurbette vatanda ezilen bizik.
Ozan yıldız.1979 Almanya
GÖNÜL İSTİYOR
Bazen söz geçmiyor gamlı gönlüme
Bırakıp gurbeti getmek istiyor
Viranede olsa köyde evimiz
Çörtenine konup ötmek istiyor
Yün yatağı yere serip yatarak
Çalkamıya ekmek bölüp katarak
Sarbursa başından firik yaparak
Ateş yakıp otta ütmek istiyor
Ördeyi kaz tavuk bililerini
Koyun kuzu keçi sürülerini
Olmazsa böyük baş irilerini
Çobanı olupta gütmek istiyor
Düşürmeden beni namert ağına
Kar tolu yağmadan gönül dağına
Giripte gül açan dosttun bağına
Hayale dalıpta yitmek istiyor
Köyde geyer anam ebem eteyi
Sac içinde yapar kete çöreyi
Sepetten kesilen ballı peteyi
Tere yağı ile yemek istiyor
Hergün olay olur şehir bucakta
Nice yavru kalır yetim kucakta
Hak aşkına yanan közlü ocakta
Ebedi sönmeden tütmek istiyor
Hak ile batılı yarıştırmadan
Şeytanı yanına alıştırmadan
İsyanla şükürü karıştırmadan
Olgun meyva gibi yetmek istiyor
Eskiden koşardık aynalı yaylı
Atlarımız vardı kısırak taylı
Ozan yıldız zaman geçsede haylı
Sılasını rahim etmek istiyor.
Ozan Yıldız. Almanya 2018
ANAMA
Sana herseyimi anlatacağım
Oturda yanıma sor yavaş yavaş
Gurbette yaşamak zulümdür bana
İçìmì yakıyor kor yavaş yavaş
Seven sevdiyini görür toylarda
Halay başı tutar girer kollarda
Mevsimi gelince bütün yollarda
Açılır laleler mor yavaş yavaş
Hayat çok acı çıktı karşıma
Acıyan olmadı gözüm yaşıma
Kaderde yazılan geldi başıma
Yaz ayında yağdı kar yavaş yavaş
Güvendiğim bağlar talan olunca
Hayalim olmadı yollu yolunca
Sararıp da gonca güller solunca
Bülbüllerde biter zar yavaş yavaş
Ben de cahilidim ben de aldandım
Her yüze güleni dost olur sandım
Nasıl sabretmişim nasıl dayandım
Sinemde küllenir nar yavaş yavaş
Gönül sofrasında sevgidir meze
Mevlam nasip etsin seven herkese
Yolun düşer ise kadir bilmeze
Dökülür dilinden ar yavaş yavaş
Neleri çektim neler bir bilsen anam
Yırtıklar büyüktü küçüktü yamam
Hayatta bir şeye demeden tamam
Ömrümde bitiyor zor yavaş yavaş
Ozan yıldız der ki ben de böyleyim
Şu fani dünyayı sensiz neyleyim
İçimden geçeni aha söyleyim
Açıp kollarını sar yavaş yavaş.
Ozan YILDIZ
26.12.2016 Almanya.Hastanede