05 Mayıs 2019 Dinleti Konuşmam
Değerli arkadaşlarım. Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği yönetimi olarak düzenlemiş olduğumuz 2019 yılının beşinci etkinliği davetine hoş geldiniz. Davetimize icabet eden siz değerlere sanatçılara, yazarlara, şairlere, ozanlara ve basın mensuplarına, şahsım ve yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyor, sevgiler saygılar sunuyorum.
Değerli arkadaşlarım, beşinci toplantımızda belirtmiş olduğumuz gibi Nisan ve Mayıs ayları Milli bayramlarımızı kapsayan aylardır. Böyle olması münasebetiyle, millilik içeren şiirlerimizi, türkülerimizi, şarkılarımızı okuyup hoşça vakit geçirmeye çalışacağımızı söylemiştim.
Bu gün bu çalışmaya başlamadan önce, ülkemizin içinde bulunduğu hazin durum hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. Emperyalist güçler ülkemiz üzerine oynadıkları oyun sonucu, ülkemizdeki huzur ortamı bozmak ve ortadan kaldırmak istemektedirler. Bu durumu gerçekleştirmek maksadıyla, kırk yıldır ayrılıkçı güçleri beslediler. Her türlü iaşe ve jolistik destek vermekten geri durmadılar. Durum o şekle geldi ki, son zamanlarda bu desteği açıkça yaparak ülkemizi köşeye sıkıştırmaya başladılar. Ülkemizi ekonomik krize sokmak için her türlü faaliyeti yapmaktadırlar. Ellerinden gelse ülkemizi bölüp parçalayacaklardır. Özünde dost ve müttefik olduğumuz bu devletler, Mustafa Kemal Atatürk’ün yırtıp attığı Mondros’u ve onun devamı olan Servi hâlâ unutmamışlardır. Onu hayata geçirmek adına paralı satılmışları ve bölücüleri harekete geçirmeye başladılar. Gizli den gizli vermiş oldukları desteği, artık bütün dünyanın gözü önünde, ağır silahlarla birlikte, tırlar dolusu savaş malzemelerini vermeye başladılar.
Emperyalistlerin bu hanince desteklerini bertaraf etmek için, 17 Ocak 2018 günü ordumuz bu bölücü unsurları ortadan kaldırmak maksadıyla, müdahalede bulunmak durumunda kalmış oldu. Bu müdahale esnasında ve daha sonrasında günümüze kadar hayatını kayıp eden şehitlerimize, Allah’tan rahmet diliyor, ailesinin ve ülkemizin başı sağ olsun dileğinde bulunmaktayım.
Değerli arkadaşlarım, bu hazin ve üzücü durumu sizlerle paylaştıktan sonra, şiile ilgili önemli gördüğüm hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Şiirlerde görmüş olduğum eksiklerin giderilmesi maksadıyla, bir önceki konuşmamda, derneğimiz salonunda her cumartesi günü şiir ve yazarlık atölyesi çalışmaları yapmak istediğimizi söyleşiştim. Ne var ki bu isteğimi gerçekleştiremedik.
Öylede olsa, ben yinede bildiğim doğruları sizlerle paylaşmanın önemli olacağına inanmaktayım.
Şimdiye kadar okuduğum ve editörlüğünü yaptığım şiir kitaplarında görmüş olduğum eksiklerin ve yanlış yazımların dikkatsizlikten kaynaklandığını var saymaktayım. Şöyle ki; ismin hal eki olmayan de ve da ekleri kelime yerine geçtiğinden ve edat olduğundan mutlaka ayrı yazılması gerekmektedir.
Dikkat edilmeyen bir başka hususta, kelimenin sonuna gelen sert ünsüzlerin ek aldığında yumuşaması söz konusu olmaktadır. Sert ünsüzlerden biriyle biten harfler “p, ç, t, k, h, s, ş, f” harfleridir. Bu sert ünsüzlerin yumuşaması ise, Türkçe ve ya yabancı kelimelerin sonlarına yapım ve ya çekim ekleri geldiğinde yumuşarlar. Şöyle ki bu harflerin sonuna ek geldiğinde, yerini “b-c-d-ğ-g” şeklini alır.
Yani; sert ünsüz olan “p-ç-t-k-s-ş-f” “ değişime dönüşerek, yazım kurallarında, “ p-b”, “ç-c”, “t-d”, “k-g” şekline dönüşmektedir.
Bir önemli hata da hece şiirinde görmekteyim. Hece şiiri yazım tarzında bir ana fikir etrafında yazım tamamlanır. İçerik olarak felsefi ve matematiksel kurala önem verilir.
Örnek olarak mani tarzı şiir yazıldığında 4+3=7 eşitliğine dikkat edilmelidir. Şayet anonim şiir denilen türde yani 4+4=8 ve ya 5+3=8 kuralına dikkat esas alınmalıdır. Bir başka işlek olamayan yazım tarzı olan5+5=10 ile 6+6=12 ve 8+5=13 dir. Bu yazım çok az sayıda şairler tarafından kullanılmıştır. Genellikle XV ve XVI. Yıldan beri işlek olarak kullanılan şiir ölçüleri 4+4+3=11, 6+5=11, 4+3+4+3=14 ve 4+4+4+3=15,8+7=15 geçerliğini korumaktadır. 16- 20- 22 ölçülerinde yazılan şiirler günümüz şairleri tarafından kullanılmamaktadır.
Değerli arkadaşlarım, yazmış olduğumuz şiirlerin genel düzeninde ana fikri, felsefi düşüncesi ve matematik hesapları yerinde olduğunu düşünmüş olsak bile, bu yazmış olduğumuz şiirin alan olarak ne gibi düşünceye hitap ettiğini de bilmeliyiz. Gerekirse şiirimizin üstüne sınıfını yazmalıyız.
Örneğin, “LİRİK ŞİİR” nasıl yazılır nedir:
Diyelim ki yazmış olduğumuz şiir aşkı, hasreti, ayrılığı işliyor. O zaman şiirimizin derinliğini bilmek açısından, bu tür şiirin geçmişine bakmamız gerekir. O zaman karşımıza çıkan ilk kavram, yazmış olduğumuz şiir ve benzerlerine “LİRİK ŞİİR” demeliyiz. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme, koşma ve semai şiirleri olarak belirlememiz gerekir.
Örneğin, “EPİK ŞİİR” nasıl yazılır:
İnsanlık tarihinin çeşitli evrelerinde sürekli olarak savaşlar yaşanmıştır. Bu savaşlardan da en çok etkilenen şairler olmuştur. İster geçmiş dönem, isterse günümüzde yaşayan şairler bu istikrarsızlıktan etkilenerek düşüncelerini kaleme almışlardır. Yazmış oldukları şiirler savaşı, savaşta başarı sağlayan kahramanları işlerler. Okuyucuların da coşkunun yaşanmasını sağlarlar. İşte bu tür yazılan şiirlere Divan edebiyatında kasideler, Halk edebiyatında, koçaklama, destan ve varsağı diye adlandırılır. Türk halk edebiyatının bu yönüyle zenginlik taşıdığını söyleyebilirim.
Örneğin, “DİDAKTİK ŞİİR” nasıl yazılır:
Didaktik şiir, bir duyguyu bir düşünceyi aktarmak bakımından yazılmaktadır. Kafiye ve ölçülerine dikkat edildiğinde kendinin ve okurlarının aklında kolayca kalmaktadır. Yazılan birçok hikâyelerde yer alan şiirler “DİDAKTİK ŞİİRLERDİR”.
Örneğin, “PASTOROL ŞİİR” nasıl yazılır:
Genellikle doğayla baş başa kalan çobanların yaşayışlarını anlatmaktadır. Şair, doğaya olan sevgi duygularını anlatıyorsa, “idil” şiir, eğer başka bir çobanla karşılıklı anlatıyorsa “eglog” şiir adını almaktadır.
Örneğin, “SATİRİK ŞİİR” nasıl yazılır:
Satirik yazılan şiirler genellikle eleştirici anlatım taşıyan türden yazılan şiirlerdir. Bu tür şiirler iğneleyici ve eleştirici mahiyet taşımaktadır. Bu tür şiirler divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında ise taşlama olarak adlandırılmaktadır. Bu tür şiirlere yergi türü de diyebiliriz.
Örneğin,” DİRAMATİK ŞİİR” nasıl yazılır:
Sahne oyunlarında kullandığı gibi, tiyatroda da komedi türü olarak söylenmektedir.
Burada sizlere anlatmak istediğim, hepimizin kendimize karşı olmasa bile, topluma ve bizi dinleyenlere karşı bir sorumluluk taşımaktanız. Amacımız yaptığımız işin özelliklerini bilerek, kurallarını unutmayarak yapmalıyız. Aksı halde yazmak için yazıp ve kısa zamanda da tükenişine sebep olmuş oluruz.
Sözlerimi daha fazla uzatmadan, beni sabırla dinlediğiniz için, teşekkür ediyor sevgiler saygılar sunuyorum.
Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin bugünkü etkinliğimize iştirak eden Başta Yönetim Kurulu Başkanımız Şair Mürsel Adıgüzel’e, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Şair Mehmet Tüter’e, Yönetim Kurulu Sekreteri Şair Hikmet Işık Cankat Hanıma, Yönetim Kurulu Saymanımız Şair Muntaz Adıgüzel’e, Yönetim Kurulu Üyemiz Şair Hüseyin Alkan’a, Yönetim Kurulu Üyemiz, Şair (Dertli Şair) Suddık Başal’a, Yönetim Kurulu Üyemiz Resimcimiz İskender Yıldırım Şimşek’e, Denetleme Kurulu Üyesi Türk Sanat Müziği Sanatçısı Halide Göksoy Hanıma, Denetleme Kurulu Üyesi Şair Murat Çoban’a, Denetleme Kurulu Üyesi Şair Şengül Yıldır Hanıma, Üyelerimizden Şair Hülya Kuru Hanıma, Gazeteci Altan Gümüşhaneli’ye, Şair Muzaffer Doğan’a, Şair İsmail Tosun’a, Şair Mehmetali Işık’a, Şair Arif Ocakçı’ya, Dinleyici Zeynep Işıkdoğan’a, Ozan Hüseyin Özperçin’e, Düşler Dünyası Yönetim Kurulu Başkanı (İrdai) Şair İsmail Aydoğmuş’a, Eşi Hilmiye Aydoğmuş Kılıçaslan Hanıma, Anadolu Sanat Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Şair Seher Zerrin Ceviz Aktaş Hanıma, Şair Rüstem Bingöl’e, Şair Veli Eken’e, Şair Selahattin Yalçın’a, Şair Nurgül Turan Hanıma, Şair Selin Kaya Hanıma, Şair Taner Karataş’a, Şair Kamil Gündüz’e, Yapımcı Cezayır Cengiz’e, Şair Şeref Köse’ye, Şair İnci Demirağ’a, Ozan Fahri Selvi’ye, Şair Mehmet Tahmaz’a, Şair Binali Bayram’a, Organizatör Canan Çelik Hanıma, Şair Figen Sezen Hanıma, Sanatçı Ayfer Kırdudu Hanıma, Şair Şafak Caner Hanıma, Şair Filiz Akdağ Hanıma, Şair Ayfer Çebi Hanıma, Şair Semih Akdağ’a, Sanatçı Fersan Çoksavcı Hanıma, Şair Adile Okumuş Hanıma, Burhan Kurak Beye, Şeriban Coşkun Hanıma, Sati Ağgeç Hanıma, Şair Celal Şenel’e Katıldıklarından dolayı Şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.
AKSM-DER BAŞKANI
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar Şair