Bu sene yedincisinin düzenlendiği Portakal Çiçeği Festival’inin bir ucundan tutmazsak olmazdı. Ben de bu sabah düzenlenen halk koşusuna katılmaya karar verdim. Sabah 8 gibi Büyük Saat’in yolunu tuttuk. Hava muhteşem. Tarihi bir dokunun ortasındayız. İnsanlarda müthiş bir enerji var.
Saat dokuzda 2 km’lik halk koşusu ve 10 km’lik festival koşusu başladı. Bizler aceleci ve polisler tarafından durdurulmuş arabaların arasından geçtik, bilmeyenlerin de meraklı bakışları arasında varış alanına Merkez Parka yaklaştık. Sabahın o saatinde şehir hiç olmadığı kadar uyanıktı. Varış yerinde madalyalarımızı aldık. Asıl koşunun kazananlarını beklemeye başladık. Yüksek sesli müzik ortama daha bir enerji katıyordu. Şöyle bir çevreme baktım. Muhtemelen mesleğimden dolayı gözüm yine çocuklara takıldı. Bir erkek çocuğu 6 yaşlarında, bir kız çocuğu en fazla bir yaş büyük, bir de ilkokulda olduğunu tahmin ettiğim bir abla… Ufaklık benim boynumdaki madalyaya öyle ilgi ile bakıyor ki zannedersiniz ben bir şampiyonum. Hızlıca karar verdim. O yüzü iyi yıkanmamış, yalnızca orada olmak bile gözlerini ışıtmış çocuğu ziyadesiyle mutlu etmeliydim. Organizasyonda görevli arkadaşlardan halk koşusuna az katılımdan dolayı kalan madalyalardan istedim. İki çocuğun boynuna taktım. O ufaklığın mutluluğunu tahmin edebilirsiniz. Bir anda bir şampiyon oluverdi. İki kolu havada bir yürüyüşü var, kıyıdan köşeden organizasyonu izleyen çocuk gitti yerine günün şampiyonu geldi…
Ben de daha bir iyi hissettim kendimi.
10 kilometrelik koşudan gelenleri beklerken yine çevreyi incelemeye başladım.
Park, Adana’nın en büyük parkı. Bir çok yerde olduğu gibi o alanda da akşamdan organizasyonlar olmuş. Etraftaki çöpler öylesine gözüme battı ki biz hazır değiliz böyle işlere dedim.
Alandan yürüyerek ayrılıp caddeleri geçerken gördüklerim de bana farklı duygular yaşattı. Elbette detay vererek sizleri meşgul etmek istemiyorum…
Şuna karar verdim, bu uluslararası festival istenilen ilgiyi görecek. Ancak alt yapı, organizasyon, trafik sorunları çözülmezse bir gelen bir daha gelmeyecek. Süreklilik konusunda herkesin hevesi kursağında kalacak.