Sayın Cumhurbaşkanı dün katıldığı bir toplantıda, Katil Esad söylemini sürdürdü.
Önce nasıl bir açmazın içinde olduğumuzu ifade etmeye çalışayım.
Suriye’de, ABD ile birlikte Suriye’de rejim değiştirme ve Suriye’nin birliğine, 2011 yılında, müdahale ettik. Terör öyle boyutlara çıktı ki, ABD Suriye’de ne yapacağını bilemez konuma geldi. Belki de baştan beri, Amerika’nın amacı, Suriye’de kaos yaratmaktı ve belli bir kuvvet bırakarak çekildi.
Uzatmayalım, Suriye’de işler karışmaya başladı. Rusya’da 2015 yılında Suriye’ye gelince, biz hem Ruslarla hem de Amerikalılarla beraber, Suriye işini götüreceğimizi sandık. Belli bir süreliğine de olsa, Astana Süreçleri sayesinde öyle gitti…
Topraklarında iş yaptığımız Esad’a, Katil Esad diyerek yol alacağımızı sandık. Başta Suriye Devletinin ihraç edilmiş terör ile mücadele edemeyeceğini düşünüyorduk. Lakin Suriye halkı kendisine karşı kurulmuş komploya direndi ve mücadelesini belli bir aşama getirdi.
Geldiğimiz son durumda, Rusya Adana Mutabakatını sürekli öne sürerek, Fırat’ın Doğusunda, Türkiye ve Suriye devletinin iş birliği yapmasını istiyor. Hatta zorluyor.
Erdoğan Katil Esad söylemini sürdürürken, Rusya Esad diyor başka bir şey demiyor.
Öte yandan Amerika da diyor ki, Bırak Astana’yı, Fırat’ın Doğusunda birlikte güvenlikli bölge kuralım.
Bu hafta içinde, Savunma Bakanımız Akar, Milli İstihbarat Başkanımız Fidan birlikte Amerika’ya gidecekler. Birlikte Güvenli Bölge kurma işini müzakere edecekler.
Bir yandan diyoruz ki, Fırat’ın Doğusunda kurulacak güvenli bölge tamamen Türkiye’nin kontrolünde olsun, öte yandan da diyoruz ki, koalisyon güçleri bize lojistik destek versin. Başka bir şekilde, açarak söylersek, ABD Türkiye’ye yardım etsin, birlikte Güvenli Bölgeyi kuralım.
Rusya da diyor ki, bu iş birliğini ABD ile yapma, Esad ile yap.
Sözü uzatmayalım. Ya ABD ile birlikte bir güvenli bölge kurma işine gireceğiz ve Rusya İran’ı karşımıza alacağız, ya da “Katil Esad” ile iş birliği yapacağız.
“Katil Esad” ile iş birliği yapmayacağımıza göre (Çünkü her gün bir ülkenin başkanına katil derseniz o ülke ile iş birliği yapamazsınız.) böyle bir durumda da, geriye sadece, ABD ile iş birliği yapmak kalıyor.
Sözün kısası, Suriye’de tekrar büyük bir çıkmaza girmiş görünüyoruz.
Ya Suriye devleti ile iş birliği yapmalıyız, ya da ABD ile iş birliğine girmeliyiz.
Şimdilik Belediye Seçimleri araya girdi. Sorun donduruldu.
ABD ile iş birliği yaparak kuracağımız Güvenli Bölgenin, Irak’ın Kuzeyinde yaptığımızın, bir tekrarı olacaktır. Suriye devletiyle anlaşmayacağımıza göre bu seçenek şimdilik ağır basıyor.
Bir yanda ekonomik çıkamaz, öte yanda çevremizde oluşan çıkmaz.
Özetle; Katil Esed diyerek bu çıkmazlardan çıkamayız.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
Suriye’nin içişlerine ilk aşamada karışmasaydık belki bu kadar yıkıcı bir sonuç ol atacaktı. Ancak karışık ve bugün işi sağlama almadan bırakmayız. Zira kabak bizim başımıza patlayacak. Eninde sonunda da Esad’la işbirliğine gitmek zorunda kalacağız gibi. Çünkü bizim başımızın belası PKK sınırımıza yerleşmek ve ülkemizi karıştırmak istiyor, buna müsaade edemeyiz. Umarım çözülür amma o kadar da kolay olmayacak gibi.