Bak 2018!… Onca Yaptıklarından Sonra, Hesap Vermeden Çekip Gitmektesin!.

365 gün…52 hafta; 8760 saat. Süren doldu. Çekip gideceksin. Sakın arkana bakma. Zira, milyonların sana olan kahrını okuyacaksın suratlarından. Arkandan mendil sallanmayacak, bekleme!. Teneke çalınacak, hem de kahırla!. “Defol git, gidişin olsun da dönüşün olmasın” söylemlerini duyacaksın!.
Şöyle bir düşün 2018:
Önce, insanlık, sonra da ülkem adına yaptığın bir tek hayırlı işini, eylemini beceri, başarını göster!. Yok!..
Ama ben senin binlerce şirretini, öfkeni, kinini, ekip gittiğin zehirli sarmaşık tohumlarını sıralayabilirim.
Yeryüzünde ürettiğin, türettiğin, eğittiğin bir tek adam gibi adam göster.
Sömüren, sömürene, kemiren kemirene, semiren semirene!… Kanlı baykuşlar, yarasalar nöbetteler.
Ayrıca; ülkem adına soruyorum;
Demokrasi mi getirdin ülkeme?
Özgürlükleri mi genişlettin?
Daha iyi bir eğitim olanakları mı sundun?
Refahı ve huzuru mu sağladın?
Sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü mü hakim kıldın?
Hak ve hukuku temel alıp adaleti mi sağladın da şimdi çekmiş gidiyorsun!?…
Bari var olanları korusaydın!…
Git!… Defol git!. Zaten gelişinle umut bile verememiştin!.
Gidişin herkesi bir yıl kocatsa da birkaç baykuş, birkaç yarasa dışında gidişine üzülen olmayacak bunu bil.
Oysa duy şimdi ardınsıra söylenenleri: gidişin olsun da dönüşün olmasın.
Yarı açlığa mahkum milyonların vebali var sırtında. Çek git.
Çiğnenmiş ve yerlerde sürüklenmiş adaletin pençesine atıp gittiklerinden kim hayırla yadeder k seni?
Sen insanları adam etmek üzerine emek harcamak yerine, kul olmayı seçmeleri adına gayretettin.
Oysa zaman fırsattır adam olmaya da adam gibi adamlar yaratmaya da. Sen fırsatı kul yaratma yönünde kullandın. Yarı aç adam zaten kuldur. Düşünmeyen, sormayan, sorgulamayan adam zaten kuldur. Hak aramayan, çiğnenen hukukuna sahip çıkmamayan, oy’unu namusu bilemeyen adam zaten kuldur. 2018 kara bir yıldı diye yazacak tarihler.
Kul yaratmak kolay… Zor olan adam etmeyi seçmekti. Sen kolaya kaçtın, gününü doldurmaya baktın. Askerlikte şafak sayar misali gün saydın. Gün 365 dedi, sen de “eyvallay” dedin. İşte çektin gidiyorsun. Git!.. Defol!…
Yerini dolduramadın. Onur erdem, akıl izan ve mizan üzerine fırsatlar yaratamadın! Arkanda bir “unutulmazlık bırakamadın.
Geçen yıllar da çekip gitti senin gibi, arkalarında bir umut bırakamadan.
Anlaşıldı. Yıllardan umut yok!…
Umut insanların kendisinde!.
İzan, akıl, vicdan, irade, erdem, ahlak, hukuk… elbirliği ederek bu duruma en acil çözümü bulacak. Bulmak durumundadır.
Her geçen günün vebali ve sorumluluğu ağırlaşarak artmaktadır.
Ali, Ahmet, Mehmet, Ayşe, Zeynep, Osman, Yüksel, Gülsüm, Adnan, Kezban… Ülke senin umut sende!…
Çaresiz değiliz, çare biziz!…
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci
31 Aralık 2018 Saat 22.40.