Maşallahınız var!.
Seçim döneminde olamadığınız kadar gündemdesiniz!.
Kimileri sizi kahırla izliyor, kimileri de kahkahayla göbek hoplatarak!.
Sayenizde renklenen ortamda, atı alanın zaten aştığı Üsküdar sonrası mutlak işlerlik kazandırıyor, yıllardır araç sayılan demokrasi(!) treninin istasyona ulaşmasıyla. Hem de yaptıklarına mutlak meşruiyet de kazandırarak!…
Ohal kalktı…OOOHHHAAALLL geldi!. Vali izin verirse yapacaksınız kurultayınızı!. “Okadar da değil!” diyenleri duyar gibiyim. Bugüne kadar olanların hangisi “o kadar”ın yasal sınırları içindeydi de “olmadı!”.
“Değişim – değişim!” diyerek biryerlerinizi yırttığınız değişim gerçekleşti işte!. O değişimin üzerine tarafsızlık adına edilen yeminlerle kaçak katlar çıkıla çıkıla gelindi bugünlere!.
Daha âlâ(!) (isterseniz daha beter diyelim) değişim nasıl olur?…
Alo!… Hey!.. Değişim diye diye, hâla sur borusu öttürenler!… Size diyorum!…
“Değişim olsun da benimle olsun!” teranesiyle koltuk kapma adına meydan okuyanlar!…
“Değişim olsun da benim dışımda olsun!” deyip koltuklara kendilerini tutkallayanlar!…
Rejim değişti!… Rejim!… Daha nesi kalmış geriye değişimin?
Bir tarafta cemaatle mücadele verildiği ilan edilirken, diğer tarafta bir başka cemaate, izinsiz para toplama yetkisi verildi!… Değişim teraneleriyle yeri göğü inletenlerin tamamı haberdar mı bu izinden?
Sizler, asıl değiştirilmesi gerekenleri değiştiremeyip, değişim adına kavgaya tutuşanlar!…
Sizler eşeğini dövemeyip, semerini dövenlersiniz!…
Semer dövme kavgasının nelere malolduğunu görmeyecek kadar da bakarkörsünüz!.
Örgüt kalmadı ortada. Umuttur kişiyi de kurumu da ayakta tutan.
Kavganızla, seçim sonrası zaten buruşmuş umutları hepten susuz bırakıp hepten kuruttunuz umutları.
Bu kavgaya dönüşen ip çekme yarışının güç gösterisinde yandaşlar da buldunuz kendinize.
Atadıklarınız veya atamayla vekil yaptıklarınız bir tarafta, atamadıklarınız ve vekillikten mahrum bıraktıklarınız diğer tarafta!. Urgan çekme yarışının seyircileri de o kurumun asli ama kahırlı sahipleri!.
Ve yarın, yine hamasi nutuklarla, kaptığınız…. Ve ya kaldığınız koltuktan o asli sahiplere (halka) yükleyeceksiniz suçları:
– Onlar sandıklara sahip çıkmamış oldukları için suçlanacaklar..
– Onlar söylenen gerçeklere inanmamış – görmemiş – cehalet sürüsü olarak suçlanacaklar…
– Onlar iktidarın erzak torbaları arkasına takılan çıkarcıya çıkacak adları…
Say dök ne geçiyorsa içinden!… Sen sütten çıkma ak kaşıksın!. De sen; “ben elimden geleni yaptım!”
Sen, tam fırsattır, uğraş didin çabala… Topla kongreyi!. Belki bir koltuk da sen kaparsın!.
Sen uğraş, didin, çabala, bırakma ipin ucunu, toplatma kongreyi… Ne olur ne olmaz!. Belki kaptırırsın koltuğu.
Düşünme sen her kongre sonrası ortaya çıkan onbinlerce küskünü… Ve hatta, her kongre sonrası ortaya çıkan sayılarla küskün sayısının toplam üye sayısını çoktaaan aştığını!…
*
Sonra, aldırma benim hezeyanlarıma da… Hem kahırlı hem geveze bir partili..
Siz layığınızı bulun!…
27 Tem. 2018
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com
telf. 0535 202 11 61