Suyu yanında kahve,
Yudumlanma bekliyor besbelli
Bakışlar dünden bugüne,
Her çekişte anılar, senli benli.
MD
Sevgi sözcüğü, Âdem ile Hava’dan günümüze dek değişik algı ve duygularla süregelmiştir. Sevgi yolculuğunda; Leyla ile Mecnun, Ferhat ile şirin, Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre, Güllü ile Hamza, Sürmeli Bey ile Telli Senem gibi tutkulu ve çilekeş âşıkların adları öne çıkmıştır. Sevginin hal ve gidişindeki aşk, varlığını duyumsatmıştır.
Birbirini seven ya da gerçekten sevgiyle donanımlı kişiler, karşısındakinin olumsuz yönlerini görmezden gelirler ve hep
bardağın dolu tarafını görürler. Sevgilinin gülüşündeki mimikler, ilaç olur. Türkü söylemindeki, şiir okuyuşundaki görüntü etkiler. İnsan, yalnızca pozitif özelliklere odaklanırlar. Sevgi insanı Yunus Emre: “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.” Derken, sevginin gizeminden söz etmiştir.
Bireyler, sevdiği kişiyi anımsatacak gündelik olay ve objelere takılırlar. Zeytin, elma, kiraz, yafa, çilek, armut, gibi simgelerle anlamlaşır sevgi… Kimi zaman hayal kurmak, uykusuz bırakır. Damarlarda aynı kan grubu dolaşır. İşte sevgi böyle bir şeydir! İnsan neden âşık olur? Diyebilirsiniz. Yanıt olarak huyların örtüşmesinden ve sevginin yoğunluğundan, denilebilir. Aşkınız, katlanarak gün gün büyür. Gerçek olan şu ki: Aşk, anlatılmaz yaşanır!
Sevgi nasıl olmalı?
Sevgi ya da aşk; onurlu olmalı ve onurla çoğalmalı / Aşk uzun soluklu olmalı / Görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmek, esas olmalı / Aşk, emek ve yürek ister. Çiftler ikilemsiz bu bilinçte olmalı /Âşık olanlar, özlemle bağlanmalı birbirine / Sevgide özveri esas olmalı / Derinlikli bir sevgi ortamında olmak isteyenler, gizemli olmalı.
Sevgi nasıl olmamalı?
Sevgide yaş önemsenmemeli / Aşkın yeri ve zamanı olmamalı / Sevgide asla ihanet ve yalan olmamalı / Nezaket elden bırakılmamalı / Sevgide karşılık beklemek olmamalı.
Sevilmek, yana yana tükenmektir, dense bile sevmek, kandilin yağını bitirmeksizin ‘liseli âşıklar’ coşkusunu yaşayabilmektir! Ne mutlu yaşayanlara!
Çıkarsızca sarılmayı da, sahiplenmeyi de görev bilmeli kişiler. Ayrı kalmayı da göze alabilmeli! Türkü türkü bütünleşmeli. Kişiler, yürekte sevgiyi karşılıksız büyütmeli; beklentisiz, hesapsız, çıkarsız sevgi onurlu olanıdır. “Gerçekten sevenler, karşılık beklemeden severler.” Diyor, A. H. Tanpınar… Kendini gerçekleştirme, karşılıksız sevgiyi özümsemekle başlar.
Birbirilerini özgür bırakarak ve mutluluğu isteyerek sevmeyi bilmeli. Sevdim, demekle olmuyor. İçten sevdiyseniz, aşkın gözyaşları ıslatmalı sevgilinin omzunu!
Aşk vefa, özveri, emek ister ve hepsinden önemlisi de sadakatle bir seven yürek ister! Aşk, yürek güneşi değil mi? Kimi yürekte her gün doğar. Kimi yürekte birdenbire kopar. Yürek güneşi, ortak doğup ortak batmalı der, gerçek âşıklar… Oysa bir anlık ve gözlerden uzak balkon güneşlenmesi, beklenen sevgiyi ateşler.
Mutluluk adımları atıldıkça sevgilinin yüzündeki o tatlı tebessüme bakmaya doyamazsınız! İki gözünüzü onun iki gözünden ayıramazsınız! Başınız, iki gözümün üzerinde, dersiniz. Yürek bağınızla bağlanırsınız. İşte aşk budur.
Bir atasözümüz: “Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz.” Şeklinde değil mi? Yüreklerdeki sevgi; önce deniz, sonra derya, daha sonra okyanusa dönüşmelidir. Sevgi, gönül gücü verir. Bireyleri mutlu eder! Freud der ki: “Psikoterapi, temelde sevgi ile tedavidir.”
İnsanlık var olduğu sürece sevgi de varlığını sürdürecektir. Kalıcı olan tek şey, içtenlik ve sevgi ile yapılan eylemdir. Sevginin yaşamınızda yer almasını dilerim.
Sevginin sağlaması nasıl yapılır? Ya da sevgi nasıl pekiştirilir? Diyebilirsiniz. H. D.Thoreou: “Yalnızca sevgi dolu bir insanın sözcükleri duyulabilir.” Der. Buradan devinimle kaliteli sevgi ve yaşam için sözcük sözcük şiirlerim, yazımıza destek olsun, derim.
Can Tanesi
Mırıldandığım ezgi, dizelediğim şiir
Kalpten kalbe yol bulup iletişim kuranım,
Aramızda yol oldu dingin akışlı nehir,
Yolumu aydınlatıp içimi ısıtanım.
Karanlık yürekleri aydınlatan gün doğsun
Huzme huzme süzülüp can evime otursun
Zorlukları aşarak kardelen ol gönlüme
Tatlı dil, güler yüzle sımsıcak saran kolsun.
Ürkekliği üstünden attığına sevindim
Yürek atışındaki coşku selini sevdim
Kararan gökyüzünü dönüşümle ışıttım
Beklediğim yaklaşım ve kalite bu, dedim.
Özlenilen ilgiyle sarıp kucaklayanım
Sorunlar çıksa bile çözümler arayanım
Sevgi, saygı, içtenlik demetlenip sunulur
Leb demeden leblebi, sözünü anlayanım.
Sevgiyle beslenen can mutluluğu kurgular
Hiçbir zaman kesişmez, paraleldir duygular
Çok renkli kadifeyi bir gün benim için giy
Sağlam bağla örüldü aradaki dokular.
Muhsin DURUCAN
*