Ülkemin hali sosyal ve ahlâki dejenerasyonun ulaştığı zirve, beni çok üzüyor, devamlı mutsuz ediyor, uykularımı kaçırıyor.
1- Her gün, her saat, devamlı olarak konuşan, devamlı beyin yıkayan, pembe tablolar çizen iktidara ve yandaş medyaya inanırsak, her şey güllük – gülistanlık? Hele hele, TÜİK’in hormonlu rakamlarına bakarsak, ekonomide uçuyoruz. Ülke ekonomisi çökmemiş, iç ve dış borçlar, işsizlik, enflasyon, bütçe ve ödemeler açığı zirve yapmamış? Herkes mutlu, herkes refah içinde yüzmekte? Fakirlik, sefalet, tamamen yok edilmiş? İhracat patlıyor (peki ya ithalat)?
a ) Ülkemizde; alkol uyuşturucu, kumar, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, kamu malı yağması, fuhuş, tecavüzler ve cinayetler, torpil, kayırma, israf, lüks tutkusu, her türlü hile ve sahtekarlık, GDO’lu gıdalar, domuz eti vb. iğrençlikler; hiç yok???
b) Hukuksuzluklar, baskı, zulüm, anti demokratik uygulamalar, hiç yok? Hapishanelerimiz bomboş? Tam bir demokratik düzen içinde yaşamaktayız? TBMM tanı kapasite görev ifa etmekte? Terör de bitmiş durumda?
c ) Milletvekilleri, medya, din adamları, bürokratlar, iş adamları, velhasıl toplumun tüm kesimleri, doğruları açıkça dile getirebilmekte; iktidarı devamlı olarak tenkit edebilmektedirler? Tam anlamı ile fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri mevcuttur? Can ve mal güvenliği konusunda hiçbir sıkıntı bulunmamaktadır? Bürokrasi, ehil ellerdedir ve bağımsız olarak görev yapmaktadır? İktidar, devamlı olarak (muhalefet dahil) herkesle istişare etmektedir, genel anlamda bir “katılımcı yönetim” uygulamaktadır?
d) Toplumumuz devamlı okuyor ve araştırıyor, en son teknolojiyi takip ediyor, akıllı telefonların, laptopların, saçma sapan dizilerin esiri olmamış? Vizyon sahibi, devamlı olarak fikir üretmekte?
e) Başımızda devamlı bağırıp çağıran, herkesi tehdit eden, baskıcı, farklı düşünenlere hayat hakkı tanımayan, hukuku hiçe sayan, herkesle kavga eden, baskıcı bir iktidar da mevcut değil?
f )Toplumda “bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın”, “Arkadaş ben çıkarıma bakarım, Dünyayı ben mi düzelteceğim, Herkesin enayisi ben miyim” gibi, menfur fikirleri savunan kişiler de bulunmuyor?
Herkes mağdurlara, ezilenlere, mazlumlara, haksızlığa uğrayanlara, hemen sahip çıkıyor? Kesinlikle kutuplaşma, ayrımcılık, dışlama, mevcut değil?
g) Herkes, samimi dindar olmuş? “Haram, helâl ver Allah’ım. Kulun doymaz yer, Allah’ım” diyen kalmamış? Herkes “Emr-i bil maruf, Nehyi Anil Münker (iyileri tavsiye edip, kötülüklere karşı çıkmak)”; “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır”; “Bir kötülük görürsen, elinle, dilinle, hiç olmazsa kalbinle karşı çık” vb. güzel prensiplere tam anlamı ile uygun hareket etmektedir?
h)Şehit ailelerine, gazilere ve ailelerine, tam anlamı ile sahip çıkılmakta, devamlı destek verilmektedir? Olay, sadece, cenazede slogan atmakla bitmemektedir?
i) Herkes, tam anlamı ile sorumluluk ve vicdan sahibi olmuştur? Vurdumduymazlık bitmiştir? Sokakta kadına şiddet uygulayana anında müdahale edilmektedir? Şahit olma konusunda, herkes gönüllü olmaktadır? İlgisizlik, pısırıklık, adam sendecilik, vurdumduymazlık, korkaklık, çıkarcılık, tarihe gömülmüştür? Kula kul olma, övgücülük, dalkavukluk, şakşakçılık, ortadan kalkmıştır?
j) Herkes kurallara uymakta, başkalarının hakkına son derece saygı göstermektedir? Aksi ne davranışlarda, her vatandaş tepki göstermekte, tam bir dayanışma içine girmekte, her işi başkasından veya devletten beklememektedir?
k) Ucuz kahramanlık gösterileri; asker kaçaklığı (bedel ödeme, rapor alma, vb.) sıfırlanmıştır? Suriyeliler, vatanları için savaşmaya, gönüllü olarak gitmişlerdir?
1) En önemlisi de fikri ve vicdanı hür, geniş ufuklu nesiller yetiştiren; kaliteli ve yüksek teknolojiyi hedef alan, bir eğitim sistemi, kurulmuştur? Sallabaşlığı ve pısırıklığı hedef alan düzen değiştirilmiştir?
2- Sevgili okurlarımız. Takdiri size bırakıyorum. Ve “her toplum, lâyık olduğu yönetimle, idare edilir” Hadis-i Şerifini hatırlatıyorum. Bu uçurumdan kurtulmak, ancak halkın iradesi ile mümkün olabilir.