2016 Aralık ayında, Cumhurbaşkanlığı sarayında düzenlenen ödül töreninde, bilim insanı ve yazar Sayın Alev ALATLI tarihi bir konuşma yaptı. Alatlı’nın konuşmasından bazı bölümler:
“Asıl olan hakkın helal edilmiş olmasıdır, helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal olan helal değildir.”
“Birisinin borcunu geri ödeyememesi nedeniyle el konulan konutunun haraç mezat satılması yasal olabilir, ama onu satın alman helal değildir”
“İmar ruhsatı alan bir müteahhit şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildir.”
“Yeni ve çok daha ucuz bir enerji türünün pazara girmesini engellemek üzere üretim haklarını satın alan ve sümen altı eden bir petrol şirketi yasal olarak suçsuzdur ancak yaptığı iş helal değildir.”
“Raf ömrünü uzatmak için ekmeğin içine kanserojen madde koyan fırıncının yaptığı, formülü ambalajın içine koyduğu sürece yasal ancak helal değildir.”
“21. yüzyılın en yaman toplum projesi helal olanı yasal olanla örtüştürmek olsa gerek.”
“Kadim değerlerle rabıtası zedelenen özgürlüklerin şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız.”
“Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmediği bir yeni düzen getirmek zorundayız.”
“Tarihin bize öğrettiği önemli bir şey var: İster en mükemmel yönetim sistemini ister ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmiş olsun, Bir medeniyetin sevgi ve nefis terbiyesi dumura uğramış, manevi enerjisi tükenmiş ise o medeniyeti; ne Birleşmiş Milletler tüzüğü ne Helsinki beyannamesi ne AİHM mevzuatı nede en üstün silahlar kurtarabilir.”
Kıymetli okurlarım, bu yazı yaklaşık 5 dakikalık bir video konuşmasından alıntı. Konuşmanın tamamını dinleme fırsatım olmadı. Ancak bu kadarı da fazlasıyla yeterli bence.
Etrafıma bakınca haramın veya ahlaksızlığın gövdeyi götürdüğünü görüyorum. Yukarıdaki tespitler çerçevesinde başka bir sürü örnek verilebilir. Bu örneklerin bir kısmı direk helal olmayan, bir kısmı da şüpheli durumda olup eninde sonunda harama götürür.
Bana göre sokaktan gelenle kartvizitle gelen arasında gözetilen her fark şüpheli konumundadır.
Bunu yapanların iflahı mümkün değil, hoş 750 bin Ordu’ludan tek tek helallik alma şansları yok, bu harama bulaşmış olanların böyle bir derdi de olmaz zaten.
Üzüldüğüm tarafı, bu ahlaksız takımının bu soytarılığı çocuklarına bulaştırıyor olmasıdır. Çünkü çocuklarımız özünde masumdur.