Güneş yüzlü kızlar gün batınca en çok babalarının yolunu gözler. Elleri kalem, elleri şiir, elleri ekmek, elleri bayram kokan babalarının… Hasretine ancak akşama kadar dayanabilir, sonra eve dönüş vaktini heyecanla beklerler. Ömür boyu sevecekleri ilk aşklarını öylesine özlerler ki, ayrılık acısını ancak kavuşunca anlarlar. Aralarına girecek olanı düşman beller, dostluktan, hısımlıktan çıkarır en büyük hasım ilan ederler.
Mahşer anıdır babayı bölüşmek…
Anneyi sevse de babaya tutkuludur o yürekler. En büyük, en yakışıklı, en görkemli, en akıllı onların babasıdır. Güvencidir, inancıdır, kıvancıdır. Çünkü onlar babasına sevdalı gönülle bakarlar.
Güneş yüzlü kızların nefesidir babası. Her bir zerresiyle ona müpteladırlar. Ve ondan başka hiç kimseyi öylesine derin, öylesine tutkulu, öylesine ulvi sevmezler.
Güneş yüzlü kızlar en çok babalarına koşarlar. Kimi zaman dudaklarında tebessüm, kimi zaman gözlerinde buğu, kimi zaman deli bir coşku ile… Ve yaslanırlar en güvenilir, en yüksek dağlarına. Başları yüce, omuzları dik, alınları pak olur işte o vakit. Şahlara şah, sultanlara eş olurlar. Ceylanların nazlısı, kekliklerin kınalısı olur, alınlarındaki busenin iziyle babalarının sinesinde dinginliğe ererler.
Güneş yüzlü kızların tabiatında iklimlerin adı dört mevsim babadır. Onunla eser, onunla coşar, onunla savrulur ruhları. Bazen yağmur olurlar, bazen rüzgâr. Bazen gün olurlar, bazen mah. Aşk bahçesinin solmayan tek kırmızı güldür babaları. Zemheri giremez gönül gülistanına, her daim bahardır onların mevsimi. Güz nedir bilmezler, hazan düşmez hiç dallarına. Ne güzeldir babasının kızı olmak.
Güneş yüzlü kızlar göz kamaştıran ışıklarını babalarından alırlar. İlk adımın coşkusu, bereket kokulu ekmeğin helal lokması, sıcacık yuvanın her bir köşesi, gökyüzünün yıldızlı neşesi, cennetin orta kapısı, varlıklarının aynası, mutluluk kaynağının tükenmez billur gözesi, kitaplarının kokusu, yürekli ilerleyişi, avuçlarının al kınası, gelinliğinin ak duvağı, gamzeli bakışlarının gördüğü en güzel resimdir babaları.
Onu aşkla izlerken nasıl da güzel büyür güneş yüzlü kızlar. Önlerinde üst üste dizili onca kitap olsa da, onlar babalarından görüp öğrendiklerini, dinleyip seyrettiklerini biriktirirler ömür heybelerinde. Bir gün gelir yüreği bütün öğretmen olurlar, doktor olurlar. Ve elleri öpülesi anne olurlar. Ayaklarının altında cennet, başlarının üstünde babalarıyla bir neslin saadetine Sebep olurlar…
Güneş yüzlü kızların babaları, kızlarını çok severler. Onlar bilmeden, hamuru toprak olan insana nice güzel tohum ekerler. Sonra şefkat yağmuruyla çağlar bulutlar. İşte o vakit yeni bir gökkuşağı kucaklar köhne dünyayı.
Mutluluk yeşerir her yanda.
Ve yeniden güneş pay olur kızlarının yüzlerine.
Ülkü TAŞLIOVA
03.03.2017/Ankara