Tesla Zamanları:
İki günde bitirdiğim kitap. Tesla, teknik alanlara değil de, örneğin edebiyata veya felsefeye yönelse yine tanınmış bir isim olurdu. Onun gibi bir dahinin neden “geç” tanınmış olduğunu, bu aforizmalar adlı kitabında bahsedip durduğu “ücretsiz enerji” fikirlerinden kaynaklandığını anlıyorum. Onun zamanlarında da enerji paylaşım savaşları var, ve bu birtakım çevreleri rahatsız etmiş. Enerjiden para kazanmak varken ne diye Tesla’nın ücretsiz enerji fikirlerine dolansın ki piyasa. Bugünlerin Toryum ve Bor hikayesine benziyor onun hikayeleri biraz da.
_________________
CIA_Ajanı_Süleyman_Sadi->>
Karaktersiz Süleyman homoseksüel bir CIA ajanıdır. Ankara’da yaşamaktadır.
Bu, Süleyman Sadi gibi yüzlercesi, değil binlercesi var. Bazı “oturmamış” taşlar, kafamda yerine oturuyor. Ne yalan söyleyeyim, ilk defa bir CIA ajanıyla bir arada bulunmuştum. Ortak bir tanıma ulaşma çabasıdır benim çabam. Psikoloji, özellikle. Bir insan neden satar ülkesini? Klasik bir cevap taslağı vermek sakıncalı değil. Kökü yoktur burada. Davranış genetiği. Annesinden babasından alınır. Bunlar köksüz. Yine de çelişkiye düşüyor kafam; kökün yoksa, sevmiyorsan ne diye asalak gibi bize emilik olmuşsun. Defol git o zaman. Süleyman Sadi, bir zamanlar buralarda tanıdığım Vahit Önder denen karaktersize benziyor. Yalancı, hırsız… Bu, Süleyman denen kansız vampir ile yüz şekilleri bile aynı; sonrasında, davranışları, verdiği frekanslar; ardından, gözümün “demodüle” ettiği harmonikleri. Vahit gibi bu da gay. (…) Cinsel eğilimlere kanlı bıçaklı düşmanlık beslediğim düşünülmesin. Bu karaktersizlerin, özelliklerinden biri bu gaylik.
______________
Gelincik Çiçekleri:
Yan yana iki gelincik çiçeğinin dili rüzgârdır.
3 gün önce gördüğüm iki gelincik çiçeği limon ağacının altında birbirlerine kavuşmuşlardı. Kırmızı. Veya onlar rüzgarın dudakları. Kavuşmuşlardı. Sevindim.
______________
Laboratuvar Kedisi->>
Bu kedi zayıf düşmüş bir kedi. Sarı bir kedi. Laboratuvarın kapısı açık. Mutlaka gelir. Fakat bir tuhaflık var bu kedide. Ne zaman içeri girse aynı güzergâhta dolanıyor. Sağdan ilk masa etrafında dolanıyor ki bu masa kapının dibinde. Sonra, yine sağdaki dördüncü bilgisayar ile beşinci bilgisayar masası altına giriyor. Çıkıyor. Sonra, yine sağdaki, öğretmen masası hizasındaki, atıl durumdaki bilgisayarların üzerine çıkıyor, onun da yanındaki dolabın arkasına bakıyor ve işte orada miyavlıyor. Avlanır bir hali yok. Bir zaman önce oralara bir yerlere yavrulamış olsa, ki oraları hiç kimse yeniden düzenlemedi, rahatça girip bakabilirdi, bakamıyor. Miyavlıyor. Sonra geri dönüyor. Ya masaların üzerinden ya altından kapıya yöneliyor, çıkıyor kapıdan. (…) Bugün sanki biraz daha zayıftı geçen haftaya nazaran. Kaburgalarını saydım. Ve bu kedi dişi bir kedi. Acı bir anısı üzre kendini tekrar edip durur gibi hali var. Bonzai içmiş de olabilir. Fakat sonuçta, hüzünlü bir kedi. Bereket, hüzünlü bir bakışa denk geldi.
__________
Pazar sabahı Puşkin- Çingeneler adlı şiir kitabını okumak Rusya soğuklarına götürdü beni. Bozkırda Aleko aşkı. Uçsuz bucaksız. Çingeneler
___________
Gaz_nedir?->>
Gaz hiçbir şeydir; boru ise her şey.
__________
“Aşığın gözü kördür.” Bir de karanlık olma.
______
radulus.com esenler, durular, asar.