1- RİSKE ATMAYIN!…
2- BİLE BİLE GÜNAHA SOKUP, AHİRETİNİ KARARTMAYIN!…
Gelin, ardını önünü düşünmeden, bir rüzgara kapılıp “evet” demeyin. Yazık etmeyin. “Bizi kimsecikler de uyarmamıştı” demeyin.
Ben öğretmenim. Uyarmak görevim.…
No’lursunuz; hemen bozulup, küfretmeyin… Önce sözün özünü, bir anlayın, dinleyin. Haksızsam, bana, dilediğinizi söyleyin, sonra da gidin, bildiğiniz gibi “evet” deyin.
Çağrımı bir kez daha yenileyim:
“Evet”in getireceği riski bilin ve ona göre sandığa gidin.
İş bitiminde “eyvah” demeyin!…
Riski çok da, “evet”in iki riskini ben deyim, gerisini de düşünün, taşının, okuyun, ince eleyip sık dokuyun, siz getirin.
(Paylaşımlarınızı da esirgemeyin… ki, çok kişiye ulaşsın.)
1- Başbakandan, bakanlara, sözcülere, medyaya, yazarlara kulak verin. Söylenenleri irdeleyin:
Yen Anayasa ile Reis’e (daha önce olmayan!) sorumluluklar geliyor. Hem Hukuki, hem siyasi, hem de cezai… Bunların neresi reis için “iyi ki?” Bu talep, Reisi sevmeyenlerden başka kimlerden gelebilirdi ki!?…
Reis sever hangi kişi, ona, böylesi ağır sorumluluklar verilsin ister ki!? Hayır’cıların bile reva görmediği bu garez niye ki?…
Düşünün ve zinhar “Evet” demeyin!.
2- Anayasaların yemin metninde “tarafsızlığa uyulacağına dair şeref ve namus sözü” vardır. Yenisinde bu metin hem değişmeyecek, (değişse bile “tarafsız olmayacağı ibaresi yasal olarak yer almayacak) hem de Reis partili olacağından tarafsız olamayacak. Ama anayasa gereği, “tarafsızlık yemini ederek, yalan yere yemin ettirilmiş olacak. Gelin bir “evet” ile ve de bile bile yalan yeminle Reis’in ahretini karartmaya siz neden olmayın.
Düşünün ve zinhar evet demeyin.
3- Reis bu günlerde her zamankinden çok daha öfkeli. Söylemleri zehirli ok gibi. Nedeni belli… Mütevaziliğinden anlatamıyor derdini. Diyemiyor “bir kişiye bunca yüklenilinir mi!?” Sözlerinin yarısı sizlere… “Gelin anlasın diye, kıza söylenen türden yani. Hem yetki deyin verin, hem de, yasal deyin, siyasi deyin, cezai deyin; sorumluluklar yükleyin… Uyulamayacağını bile bile bir de yalan yere “tarafsızlık” yemini ettirin…
Biraz insafa gelin…
Sakın yanılıp yenilip de “evet” demeyin… Bunca yetkiyle “adam” bozulur deyin. “Evet” diyerek, Reis’in hem içine düşeceği riskin, hem de kararacak ahretinin vebalini üstlenmeyin!…
Dedim ya… Ben öğretmenim…. Uyarmak görevim benim.
11 Nisan 2017
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com