Yol; ulaşmaktır, iletişim kurmaktır, kavuşmaktır, yani medeniyettir. O halde sorun olmaktan çıkarılmalıdır.
8 yıl yönetici olarak çalıştığım İl Özel İdaresinin temel görevleri kırsal alanların yol su kanalizasyon sorunlarını çözmekti, tüm Türkiye’de olduğu gibi çalıştığım özel idarelerde mesafe kat edilse de sorunlar çözülemedi, yöntem sorunu vardı, çözülemezdi de. Şimdi Büyükşehir sürecinde de yol sorunumuz bu yöntemlerle çözülemeyecek malesef.
Konumuz yol ve yol üzerinden yazımıza devam edelim. 2.080 km si imarlı ve 24.320 km si kırsal alanda olmak üzere toplam 26.000 km yol ağımız var.
Öncelikle Ordu Büyükşehir Belediyemizin 752 km şeklinde büyük yol ihalesine çıkarak sorunu çözmek istemesi önemli. (ihalelerdeki kırım oranları tartışmalıdır, zamanı gelince zaten masaya yatırılacaktır, daha doğrusu % 2 kırımlı yol ihalesi olmaz olamaz)
Çünkü 500 metre, 1 km gibi küçük ihalelerle bu yolları bitirmek mümkün olmadığı gibi yapılan işin kaliteli olma şansı da hiç yok, çünkü küçük işlere kalite derdi olan ve uzun vadeli dayanıklı iş üreten firmalar girmiyor, girmeyince de kalıcı işler çıkmıyor ve daha üzerinden bir kış geçmeden bu yollar bozuluyor.
YÜKSEK SESLE SÖYLÜYORUM: BU ŞEKİLDE YAPILAN HER İŞ YANLIŞTI, VEBALDİ, GÜNAHTI…
Ancak Ordu’nun kent içi ve kırsal alan yollarının tamamı projelendirilerek, büyük ölçekli ihaleleri yapılarak 5 yıllık bir periyotta sorunun çözülmesi ve yolların en az 20 yıl ömrü olan kaliteli imalatlarla yaptırılması lazım. Yani 750 km ile ilgili düşünce doğru ancak sonuca götürme noktasında çok eksik.
Bugünkü yazımda ilimiz tüm yol ağının kalıcı ve kaliteli imalatlarla 5 yıllık periyotta tamamen çözülmesi ile ilgili önerilerimi paylaşmak istiyorum.
Yol çalışmalarında mevcut durum
Genel yatırım bütçesinden her il için aynı yaklaşımla, yani nüfusuna göre bütçe gönderilmesi kabul edilebilir bir durum değil ama maalesef öyle, burada nüfusun yanında toprak büyüklüğü ve arazinin coğrafi yapısı da dikkate alınarak il bütçeleri belirlenmeli (Karadeniz Bölgesinde yapılan bir yol, İç Anadolu Bölgesinde aynı kriterde ve büyüklükteki bir yolun 4-5 katına mal olabiliyor)
Küçük mesafeler ve küçük bütçeli ihaleler yapılıyor ve ihaleye büyük ve kaliteli iş üretecek firmalar girmiyor ve yapılan iş genelde bir şeye yaramıyor(elbette çok güzel iş yapan firmalarımız var, onları tenzih ediyorum, mesele o değil)
Çok fazla parçadan oluşan işler çıkıyor ortaya, genelde bu işler normalin çok üstünde oranlarda kırımlarla veriliyor, ihaleyi alan firmaların “eksik yaparsam karizmayı çizdiririm” diye bir derdi olmuyor veya bazen ihale bedelleri maliyetini kurtarmayabiliyor, bu durumda başka sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Bu küçük firmaların çoğu kısa vadede işlerini yürütemiyorlar, kapanıyorlar, ihaleyi yapan kurumlarımız muhatap bulmakta zorlanıyor.
Tüm yol ağı; bütüncül bir proje, bütüncül bir ihale, bütüncül bir kontrollük ve bütüncül bir planlama ile değil çok parçalı bir süreçle yaptırılmaya çalışılıyor.
Kontrollük hizmetlerine yeterince teknik eleman görevlendirilmiyor, bir teknik elemana olması gerekenin çok üzerinde kontrollük veriliyor ve görevlendirilenlerin lojistiği yeterince sağlanamıyor.
Neredeyse köy sayısı kadar proje yapılıyor. Dolayısıyla çok küçük bedellerle; yüzlerce proje, yüzlerce ihale, yüzlerce kontrollük, yüzlerce küçük firma, yüzlerce malzeme alımı, derken inanılmaz bir enerji dağınıklığı.
İhale alan küçük firmaların da işine gelmiyor. Çünkü, küçük işler için malzeme alımında pazarlık gücü olmuyor.
Olması gereken yöntem
Tüm yolların tamamının aynı anda projelendirilmesi,
Her ilçenin bir iki, hatta Akkuş, Altınordu, Fatsa, Gölköy, Mesudiye ve Ünye gibi yol ağı daha geniş olan ilçelerimiz üç dört bölgeye ayrılmak üzere 40-50 ayrı ihale bölgesinin belirlenmesi ve aynı anda tamamının ihale edilmesi,
Mümkünse bir firmanın birden fazla ilçede iş almamasının sağlanması, yani bir ilçe bir firma gibi düşünülmesi,
100 km’nin altında yol ihalesinin yapılmaması, küçük ölçekli ihalelerin 100-250 km, orta ölçekli ihalelerin 250-500 km ve büyük ölçekli ihalelerin ise 500 km ve üzeri bir ölçekle yapılması ve bu ihalelere büyük firmaların katılmalarının sağlanması,
İhalelere yolların yanı sıra; köprü, menfez, duvar, V kanal, zemin tesviyesi gibi yolun mütemmimi olan tüm yapıların dâhil edilmesi,
Tüm bu ihale ve kontrollüklerde kalıcı ve uzun ömürlü yol yapımının esas alınması,
Yolların ihaleyle yaptırılmasıyla açığa çıkan teknik personellerin kontrollük işlemlerine kaydırılması,
Kontrollük işlemlerinin her türlü siyasi baskıdan uzak bir ortamda yürütülmesinin sağlanması ve kontrol ekibinin mesleki çeşitliliğinin ve lojistiğinin yeterli hale getirilmesi,
Taşeron firmaların doğru seçilmesi (maalesef ülkemizde taşeronluk sistemi kanayan yara ve hükümetimizin bu yaraya acilen müdahale etmesi gerekiyor)
Medeniyetin bütçesi-finansmanı yarınki yazımda…