Şu belirlemeyi çok severiz. Belki de birçok şeyi fazla açıklamaya gerek bırakmadan ifade eder.
İnsan yaşadığı yere benzer.
Sanırız ki, askerlik sanatı, sadece ateşli silahlarla insan ilişkilerinden ibarettir. Savaşı kazanmak için, barış zamanında, savaşa hazırlıktır.
Elbette savaşa hazırlık her şeyi kapsar. Her şeyden önce, eğitim demektir, savaşa hazırlık.
Evet, ordumuzun subayları çok eğitim alırlar. Öncelikle Amerikan silahlarını kullanmak içinAmerikanca Eğitimi alırlar. Türkçeden daha iyi Amerikanca konuşan generallerimiz vardır.
Sadece askerlik üzerinde uzmanlaşmazlar. Amerikalıların yaşamına hayrandırlar. Onların her şeyi ülkemizden daha iyidir.
Söyledik ya, insan yaşadığı yere benzer diye… Belki aynı subay Rusya’da eğitim için uzun süreler kalsaydı, onlar da, Ruslar gibi düşünmeye alışırlardı.
Subaylarımız kafileler halinde Amerika’da, eğitim alırlar. Bir yandan Amerika’nın sattığı modası geçmiş silahların eğitimini alırken, öte yandan, kim düşman kim dost onun da eğitimini alırlar.
Amerika’nın stratejik ve ideolojik düşmanı Rusya’dır. Amerika’da, Türk subaylarının eğitimi, esas itibariyle, Rusya düşmanlığı üzerine kurulmuştur.
NATO eğitiminin esası; “Rusya’ya nasıl düşman olunur ve savunması nasıl yapılır” üzerine yoğunlaşır.
NATO’da eğitim almak ve Amerika’ya gitmek için, bazı subaylar, birbirlerinin ayağına basarlar. Harcırah var farklılaşmak var. Herkes yurt dışına gitmek ister.
Amerika’da strateji eğitimi almak demek; Amerikan ideolojisiyle haşir neşir olmak demektir.
Subaylarımızın bir kısmı için NATO, bir olanaklar manzumesidir. Bazı generallerin çocukları orduya silah satan şirketlerde çalışma imkânı bulur.
Bazı generallerimiz emekli olunca Amerikan silahlarını satan firmaların temsilcisi olur.
Türkiye Amerika dışından uzay savunma silahı satın alacaksa, bunlar başlar, bu uzay savunma silahı NATO ile uyumlu değil demeye…
Amerika hem uzay savunma silahı satmaz, hem de NATO’yu kullanarak, Çin’den silah alınmasına karşı çıkar. Bazı subaylarımız, Amerikanca bildiği için, Çin uzay savunma silahlarına karşıdır. Çin teknolojisiyle veriyor dahi olsa…
Ne kadar çok NATO ve Amerika ilişkisi olursa bazı subaylar diğer subaylardan öne çıkarlar. Onlar üst rütbelere tırmanırlar.
Kendi ülkesindeki olanakları, eğitimi, yaşamı beğenmeyen bu subaylar artık Amerikancı bir darbeye hazırdırlar. Her yaptıkları darbe de aslında Türk ordusuna karşı darbedir.
Amerika’nın, Türkiye’yi, her anlamda dönüştürme ve değiştirme ihtiyaç duyduğunda bunlar göreve hazırdırlar.
Mustafa Kemal öldükten sonra, Türkiye’de yaşanan milli duruşun, aşama aşama dönüştürülmesi, yukarıda sözünü ettiğim eğitimler sayesinde gerçekleşmiştir.
Bağımsızlık isteyen milliyetçi ve solcular ortaya çıktığında, darbe ihtiyacı çoğalır.
Amerika’nın Türk ordusu içindeki örgütlüğü NATO eğitimleri sayesinde gerçekleşmiştir. FETO nereden çıktı derseniz; bu kez Türk devletinin içinde gerçekleşecek darbenin İslam-i meşruiyet içinde yapılmasına gerek duyulmuştur da ondan…
Aslında FETO’cu generaller Amerikancı generallerdir. Çünkü bu generallerin asıl görevi Türk ordusunu zayıflatmaya yöneliktir.
Bu kez darbe ihtiyacı, dört sebepten Amerika için acil ihtiyaç haline gelmiştir.
1-Kuzey Suriye’de kurulacak İsrail koridoru,
2-ABD’nin maşası olan PKK ile Türk ordusunun PKK ile mücadele ediyor olması,
3-Erdoğan’ın önceden kestirilemez davranışları,
4-Türkiye’nin mecburiyetlerinin, git gide Rusya’ya yaklaşmayı zorlaması.
Türk ordusu NATO’daysa, stratejik müttefikimiz Amerika olmaya devam edecekse, darbeler devam eder.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr