Amerika kendi adına kullanamadığı bir örgütü ya mundar eder. Ya da yok olması için yol arar.
12 Eylül 1981 sürecini hazırlayan Amerika, ülkenin gençliğini ülkücü/solcu diye birbirine kırdırmıştı.
Zamanın Ülkücüleri, İslam-ı kurtaracaklarına inanarak, Türkçülüğü/Milliyetçiliği Amerika’nın emrine vermişlerdi.
Sonunda, 12 Eylül Darbesi oldu.
Amerika’nın, Türkiye’deki CIA temsilcisi, Darbeyi Amerika’ya bildirirken, “bizim oğlanlar yaptı” demişti.
O gün bu gündür, emperyalizmin Türkiye içindeki örgütlenmeleri hızla arttı.
Paul Hanze’nin “bizim oğlanlar” dediği; NATO’un içindeki, Süper NATO idi. Sokaktaki militanları da, siyasal İslamcılar ve Ülkücülerdi. Örgütleyicileri de gladyo idi.
Soğuk Savaş, NATO, OECD, Dünya Bankası, İMF, Gümrük Birliği ve Gizli İstihbarat Antlaşmalarıyla, Amerika Türkiye içindeki, kurumsallaşmasını varabileceği en uç noktaya taşıdı. İçerideki Mandacılar da, Çağımızda tam bağımsızlık yok, karşılıklı bağımlılık var diye, bağımsızlığı çöpe attılar.
Ancak, emperyalizmin Türkiye içinde örgütlenmesi Türkiye’yi bölmeye yetmiyordu.
Bölgede büyük Kürdistan’ın kurulması ve İsrail’in güvenliğinin yükseltilmesi, çok uluslu şirketlerin temel stratejisi olmaya devam ediyordu.
Bunun için Türkiye ‘de yapılması gerekenler şunlardı.
1-Solcuların imha edilmesi,
2-Milli ve milliyetçi kesimlerin dincileştirilmesi,
3-Neo-liberal ekonominin en vahşi şeklinin uygulanması,
4-Özelleştirmelerle milletin malının yağmalanması,
5-Borçluluğun yükseltilmesi, sıcak para girişi ve çıkışının çapa olarak kullanılması,
6-Türkiye komşularıyla çatışmalı kalmalı, bilhassa da Rusya ile,
7-Türkiye’de siyasi parti sayısı ikiye indirilmeliydi.
Bu sürçler yaşandı. Sol imha edildi. Milliyetçiler siyasal İslam-a devşirildi. Ekonomi çokuluslu şirketlerin, spekülatörlerin, sıcak para komisyoncularının ve yamyamların eline bırakıldı.
CHP içinden çürütüldü.
Ortaya çıkan sosyal ve siyasi yapı; ABD’ye hizmet eden örgütler ve medya yarattı.
Peki, Amerika, hala neden mili olan her şeyden korkuyor? Ve milli olan, Kemalist olan, vatansever olanların sağlam bir örgütü olmasın istiyor?
Çünkü Atlantik Dönemi artık kapanıyor. Asya Dönemi yükseliyor. Türkiye’nin mecburiyetleri de, Asya’da yer almayı mecbur ediyor. Küreselleşme denilen emperyalist saldırı ömrünü tamamlıyor. Anti Amerikancılık tüm dünyayı sarıyor.
Güçlü bir milli bir partinin ortaya çıkması halinde, tepe tepe kullandığı siyasal İslam’ın tabanı milli yöne akın edecek. Bu da, Amerika’nın Türkiye’deki varlığını yok edecek.
İşçi Partisinin, Vatan Partisinin sürekli zindanlarda tutulması; milli olan, Kemalist olan, vatansever olan, Türkiye’den yana olan her şeyin imha edilmesi gerekiyor.
Amerika’nın yenilgisi de, buradan, bu strateji ve planlama yanlışından çıkıyor.
Sahte bir milliyetçi parti, milliyetçileri bir müddet daha edilgin yapar. Onun için Akşener parlatılıyor.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr
