Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından desteklenen ve DOKA öncülüğünde yrütülen “Türkiye’de Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Geliştirilmesi” projesi kapsamında düzenlenen bölgesel çalıştaya katılmıştım.
Aynı projenin ikinci bileşeni ise “öne çıkan stratejik ve ileriye dönük potansiyel sektörler” başlıklı ve bunu bir anket çalışması ile sağlamaya çalışıyorlar. Şimdi sizlere bu ankete verdiğim cevapları paylaşıyorum: (içinde bulunduğumuz dönemin moda çamur atma yöntemiyle seviyesizce karalama yapan ve gölü bulandırdığı içinde aynı zamanda birilerine üstü kapalı çanak tutan kalıbı ve ünvanı iyi, niyeti bozukların, Eyüp ELMAS bizi bir yerlere şikayet etti demelerinin önüne geçmek içinde bu paylaşımı bilinçli yapıyorum)
Ordu’da öne çıkan stratejik ve ileriye dönük sektörler: gıda (fındık) imalatı, ballı fındıklı çikolata imalatı, su ürünleri işleme, mobilya, arı ürünleri işleme, tekstil, tarım makineleri.
Ayrıca turizm, sağlık turizmi gibi hizmet sektörlerini de eklemeliyiz elbette.
Tüm bu sektörlerde;
- fiziki kümelenme var, ekonomik anlamda planlı bir kümelenme yok,
- ARGE- TEKNOPARK vb yapılar yok,
- eğitim kurumları sürece adapte değil,
- nitelikli insan kaynağı eksik olsada sorun değil hızla tamamlanabilir (veya Ordulu olup ilgili sektörlerde diğer illere göç etmiş ve geri dönebilecek fazlasıyla insan kaynağı var),
- kamu üst yönetimi bu anlamda konuya odaklanmış değil,
- bu sektörlerde katma değer üretimi çok düşük yani orta ve yüksek teknolojik üretim yok gibi ve az sayıda kopya üretimler var,
- genel anlamda sanayi parseli özelliklede altyapısı hazır sanayi ve yatırım parseli yok
bu sektörlerin her biri için;
- fiziki yer seçimlerinin sorgulanarak radikal adımların atılması,
- fiziki altyapıların sağlanması ve altyapısı hazır sanayi ve yatırım parseli ihtiyacının ivedilikle tamamlanması
- ARGE-TEKNOPARK, araştırma vb. merkezlerin kurulması,
- eğitim kurumlarımızın sürece dahil edilmesi (mekan, insan kaynağı, ufuk ve donanım olarak)
- çok yönlü kümelenme çalışmalarının başlatılması,
- sürecin her bir sektör ve toplamda tüm sektörler için, profesyonelce ve uzmanları tarafından sıfırdan başlar gibi sorgulanması, yol haritalarının yeniden oluşturulması ve radikal ve hızlı adımların atılması,
- tüm sektörleri tek tek ve toplamda tamamını kolaylaştıracak ve kapsayacak şekilde LOJİSTİK altyapılarının, ulusal-uluslararası ticareti de kolaylaştıracak şekilde eş zamanlı çalışılması
diye bir çırpıda aklıma gelenleri paylaştım.
Kıymetli okurlarım, kalkınmanın bir kalıbı ve dili var, malesef biz bu formattan çok uzağız, dolayısıyla kalkınma yolculuğumuzun kalıbı ve yol haritası yanlış, daha doğrusu yok gibi.
İlimizde elbette yapılan güzel işlerde var, ancak en az 100 yılı planlamamız gereken ana yol haritalarını çıkarmadan günübirlik yaptıklarımız israftan ibaret. Çünkü yapılanların bir çoğu bırakın 100 yılı 10 yıl sonra bile gereksiz ve fuzuli masrafa dönüşecek.
Mesele ana omurgayı oturtmakta, istisnası vardır elbette ancak malesef yöneticilerimizin çoğunun bundan haberi yok. Bir ilçe belediye başkanımız projelerini anlatmak için çıktığı bir televizyon programında 1 saatten fazla konuştuğu halde söyleyebildiği tek projesini “ben ilçeme umumi tuvalet yaptım” diye özetleyebiliyor. Malesef seviye bu ve çağımızın gerçeklerinden bihaber.
Açılış kapanış konuşmalarıyla, sipariş haberlerle, “haftada şu kadar haber yapta ne yaparsan yaplarla” biryerlere varmamız mümkün değil.