Rus düşmanlığını körüklemeyi vatan savunması sanan bir kesim var. Düşman yaratma ve düşman sahibi olmada, oldukça mahirler.
Ah bir de gerçekten düşmanımız kim, dostumuz kim, onu belirleseler yüreğim yanmayacak.
Ortada hiç dostumuz (onlara göre ABD dost) kalmamış, bu durumda, kalkıp Rusya ile savaşacak zemin arıyorlar.
PKK’yı başımıza bela eden, yedirip içiren, silahlandırıp üzerimize salan Amerika iken, nasıl oldu bilinmez, Ruslarla karşı karşıya geldik. Amerika canımız ciğerimiz oldu.
Canımız ciğerimiz Amerika, Rus uçağının Türkiye sınırlarını ihlal ettiğini bizden önce tespit edip bize bildiriyor.
Erdoğan 30 Ocak 2016 tarihinde yaptığı bir televizyon açıklamasında,” Rus uçağının sınırımızı ihlal ettiğini, bizden önce NATO tespit etti. Onlar da, takip ediyorlar.”
Ruslar anında cevap veriyorlar. “Uçaklarımız Türkiye sınırını ihlal etmedi. Bu haber sadece propaganda amaçlıdır”
24 Kasım 2015 tarihinde, tarafımızdan mı, yoksa Amerika tarafından mı düşürüldüğü tartışma konusu olan, bu düşürme olayından sonra, Rusya ile Türkiye arasında ipler koptu.
Rus düşmanlığını körükledikçe, bir tek sonuç ortaya çıkıyor. Daha fazla Amerikan kucağı…
Peki, biz iç cephede kiminle savaşıyoruz? Amerika’nın ülkemiz içinde manipüle ettiği PKK ile savaşıyoruz.
Peki, iç cephemizi düzene sokmadan, dış cephede, Rusya gibi bir düşman daha yaratmamız hangi aklın icabıdır?
Rusya Suriye’de El-Nusra’yı vuruyor diye çok kızıyoruz. Elin ülkesinde terör yaratan gurupları doğrudan veya dolaylı olarak arkalamak bizi bu çıkmazlara sürüklüyor.
Bakın, Erdoğan dünkü, Batıya ve Rusya’ya yönelik konuşmasında ne söylüyor?
“PYD, DAEŞ ile savaşıyor diye, PYD terör örgütü değildir diyorsunuz. El-Nusra da DAEŞ’e karşı savaşıyor. Neden El-Nusra’yı terör örgütü sınıfına koyuyorsunuz?
Gerçekte ne düşündüğünü bize net bir şekilde anlatan cümle; Neden El-Nusra’yı terör sınıfına dâhil ediyorsunuz?
Bu cümle; 2011 Mart’ından bu yana, Suriye siyasetimizi, en açık şekilde ifade eden bir açıklamadır.
Rusya ve Amerika, İslami terör örgütlerini yok etmekte anlaştılar. Buna El- Nusra da dâhil. Ve Rusya El-Nusra’yı ( içinde İhvan yanlısı Türkmenler var) vurunca, bizde bir yaygaradır gidiyor. Rusya sivilleri vuruyor diye…
Son sınır ihlali konusuna, bu çerçevede bakmak gerek.
Gerek Amerika’nın Türkiye içinde ki uzantıları, gerekse, durumdan vazife çıkararak, yeni düşmanlar üretme iştahı neyin nesidir?
Son birkaç yıldır düşünüyordum. Mevcut iktidar içeride iktidarını sürdürmek için, yarattığı gerilimi yeterli bulmadı ki, şimdilerde de dış odaklı gerilimler yaratıyorlar.
Şu bir gerçektir ki, içeride gerilim yaratarak iktidarı pekiştirmek, bir noktaya kadar belki kabul edilebilir. Ancak bunu Ruslarla savaş noktasına gelecek şekilde sürdürmek bizi bir felakete götürebilir.
Bu savaş çığırtkanları sanmasın ki, Amerika veya Batı Türkiye için Rusya ile savaşı göze alır. Suriye’den giden üç kişiye katlanamayan emperyalist odaklar, Türkiye’den gelecek on milyonları nasıl barındıracaklar?
Osmanlı da “alçalma döneminde” kendini büyük devletler ile hesaplaşırım sanmıştı.
Başka bir mesele daha var. Bu savaş çığırtkanları, ABD, Afganistan, Irak, Yugoslavya Libya gibi yerleri işgal ederken, Haçlı Seferleri akıllarına gelmiyordu. Ne zaman ki Rusya Suriye’ye geldi, başladılar Haçlı orduları hikâyesi anlatmaya.
Ne hikmetse, bu Haçlı Ordularına Amerika’yı bir türlü dâhil etmezler. Onlar için Haçlı Orduları Ortodoks Ruslardan ibarettir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com