Geçen hafta, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen göçük sonrasında 19 işçi hayatını kaybetti. Günlerdir medyada bu konu tartışılıyor.
Daha önce, Zonguldak’ta, Ereğli’de, Balıkesir’de, Azdavay’da, Kozlu’da, Kütahya-Gediz’de ve diğer bir çok maden ocağında olduğu gibi, yine tedbirsizlik, dikkatsizlik, ihmal, işverenlerin vurdumduymazlığı sonucu 19 can daha hayatını kaybetti. Her iş kazasından sonra olduğu gibi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı maden ocaklarını mercek altına alacak. Ama kısa bir süre sonra bunlar da unutulacak. Ta ki, yeni canlar yanıncaya kadar.
Önlem alınmıyor
İş kazalarının büyük bir kısmı eğitimsizlik, dikkatsizlik, bilgisizlik ve iş güvenliği önlemlerinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Türkiye’de en çok iş kazası olan sektörlerden birisi madenciliktir. Maden ocaklarında sık sık meydana gelen kazalar, maden ocaklarının ne kadar güvensiz olduğunu ortaya koyuyor. Tüm tehlikesine ve güvensizliğine rağmen, yoksulluk, çaresizlik, işsizlik ve yaşam mücadelesinin zorluğu insanları burada asgari ücretle çalışmaya zorluyor.
600 liraya alınmış ölümler
Yerin 600 metre altında, havasız, aç-susuz, yeterli iş güvenliği önlemi alınmadan 600 lira aylıkla yaşam ve geçim mücadelesi veriyor madenci. Sigorta yok, prim yok, emeklilik yok.
Sadece 600 liraya alınmış bir ölüm var. İnsanlığın öldüğü, sözün bittiği, onurun kırıldığı ve 2009 Türkiye’sinde yazmaktan utandığımız ölümler oluyor. 600 liraya alınmış ölümler.
Hiçbir gerekçe, 19 canı geri getiremez, tıpkı daha önce geri gelmeyen binlerce maden işçisi gibi.
Bir çok maden ocağında havalandırma yetersiz, işçilerin tehlike anında kaçılabilecekleri alternatif yol yok, ilkyardım ekibi ve kurtarma istasyonu ile ilkyardım malzemesi bulundurulmuyor.
Madencinin kara yazgısı değişir mi?
Özellikle yeraltı kömür işletmelerinde tahkimatların yeterli olmaması, karbonmonoksit maskesi takmadan ocağa girilmesi, alternatif çıkış yolları olmaması, gaz ölçüm ve uyarı sistemlerinin olmaması, yangın ve patlama tehlikesi bulunan ortamlarda sigara içilmesi, muhtemel kazalara karşı ilkyardım ekibi ve kurtarma planı olmaması kazalarda can kayıplarına yol açıyor. Ayrıca ocaklarda havalandırmanın yetersiz olması veya sağlıklı bir havalandırma sisteminin kurulmaması da, metan yanmalarına ve grizu patlamalarına kaynaklık ediyor. Maalesef maden işletmelerinin çoğu mevzuata uygun işletilmiyor. Madencinin yazgısı hiç değişmiyor.
Oyuncular değişiyor, sahne hep aynı
Oysa yeraltı ve yerüstü maden işyerlerinde çalışan işçilerin sağlık ve güvenliğinin korunması için uyulması gerekli asgari şartları belirleyen yönetmeliğe uygun davranılmış olsa, bu kazalar olmaz.
Çalışma yerleri, işçilerin işlerini yaparken kendilerinin ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak şekilde tasarlanacak, inşa edilecek, teçhiz edilecek, hizmete alınacak, işletilecek ve bakımı yapılmalıdır. Sağlık ve güvenlik dokümanında özellikle;
– İşçilerin işyerinde maruz kalabilecekleri risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi,
– Yönetmelik hükümlerini yerine getirmek için alınacak uygun önlemler,
– Çalışma yerlerinin ve ekipmanın güvenli şekilde düzenlenmesi, kullanılması ve bakımının yapılması hususlarının yer alması gerekiyor. 19 can, kömür karası talihine yerin yüzlerce metre altında yenik düştü. Çaresiz kaldık, çaresizlik boynumuzu büktü. Sadece oyuncular değişiyor, sahne hep aynı.
SGK “kan veriyor, hayat veriyor”
Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Kızılayı arasında imzalanan gönüllü kan bağışçısı kazanımı ve bilinçlendirilmesi konusundaki işbirliği protokolü gereğince SGK kan bağışı kampanyası düzenledi. 21 ilde hem kurum personeli, hem de diğer gönüllü katılımcılar kan bağışı kampanyasına katıldı.