Dünya ekonomisinin başta Amerika olmak üzere küçüldüğünü biliyoruz.
Hangi üretim kalemine incelerseniz inceleyin, Asya dünya üretiminin hemen hemen tamamını karşılar duruma gelmiştir.
Sanayiye ve dolayısıyla insanlığa hayat veren Çelikten bir örnek vererek zihinleri açalım.
ABD 90 milyon ton/yıl çelik üretir
AB 90 milyon ton/yıl çelik üretir.
Japonya 90 milyon ton/yıl çelik üretir.
Rusya 130 milyon ton/yıl çelik üretir.
Çin 850 milyon ton/yıl çelik üretir.
Buradan giderek şunu anlatmaya çalışıyorum. Üretimi ASYA, Çin yapıyor. Bu üretime karşılık gelen parayı, dolar olarak ABD basıyor.
Üretim Asya’dan, karşılığındaki kâğıt para Amerika’dan geliyor.
Ürünü üreten ülkeler, ürününe karşılık gelen parayı basamıyor. Dünya ticaretinde, ortaya çıkan, gerilemenin nedeni dolardır.
Çünkü Dolar, eskisi gibi, ürüne karşılık gelen referans bir değere sahip değildir.
Bunun iki temel nedeni vardır.
Birinci neden; Amerika’nın askeri hegemonyası ülkeleri dolar ile ticarete icbar etmesidir.
İkinci neden; Ortadoğu ve petroldür. Petrolün kendisi değildir. Petrolün dolar ile satılıyor olmasıdır. Çünkü ABD kendisine yetecek petrol kaynakları vardır.
Dünya petrolünün %40’nı Körfez ülkeleri üretir. Petrol ülkeleri petrolü dolar ile satmazsa, ya da başka bir kuvvet Körfez petrolünü, başka bir para ile satılmasını icbar ederse, Amerikan dolarının geleceği yer felakettir.
Dünyanın ihtiyacı olan ürünleri üreten Çin, üretebilmek için ihtiyacı olan enerjiyi satın almak için dolar biriktirip, Körfez ülkelerine dolar vermek zorundadır.
Bir başka deyişle, Amerika bir mürekkep, bir kâğıt karşılında, büyük bir servete sahip olabilmektedir.
Böylece, Amerika büyük bir zenginliği, dünyadan alıp, Amerikan zenginlerine dağıtmaktadır. Amerikan halkına bile değil. %1 %99’a karşıdır.
Çin’in Rusya ile yaptığı enerji anlaşmaları yürürlüğe girdiğinde, Amerikan dolarının bir darbe yiyeceği kesindir. Ancak yeterli değildir.
Kolaycı aydınların kafasını karıştıran başka bir husus da, teknolojidir. Amerikan propagandası, İngilizce sayesinde güçlü olduğu için, herkes zanneder ki, Çin teknoloji üretemez.
Çünkü kolaycı aydın, teknolojinin ancak üretim varsa, var olabileceğini bilmez. Üretimin olmadığı yerde, teknoloji olmaz. Üretim neredeyse, teknoloji oradan yükselir. Eskiden üretim batıdaydı, teknoloji de Batıdaydı…
Biliyorsunuz. Ülkemiz Çin’den füze ve füze teknolojisi satın almak için 2013 yılından beri uğraşıyor. Amerika ve Avrupa içerdeki işbirlikçileri vasıtasıyla engelliyor.
Çünkü biliyorlar ki, bu teknolojiyi Türkiye alırsa, Türkiye kendi uçağını(savaş ve yolcu) kendisi üretebilecek. Mesele Füzenin NATO’ya uyumlu olup olmadığı değil. Teknolojinin kendisidir.
Hem teknoloji vermezler hem de biz başka yerden alacağız dediğimiz de, olmaz derler.
Öyle anlaşılmaktadır ki, Amerika artık, tek üretim kalemi olan silah satışında da gerileyecek.
Doların artık bir referans değeri olmamasının bir başka sebebi de, Amerika’nın karşılıksız bastığı dolarlardır.
Karşılıksız bastığı dolarlara karşın Amerika’da enflasyon olmaz. Çünkü o enflasyonu bizim gibi gelişmekte olan ülkelere satar. (Bizde dövizden kaynaklanan enflasyon dedikleri budur)
Amerika 2008-2014 yılları arasında 4,5 trilyon dolar bastı. Ama ABD’de enflasyon olmadı.
Bu finans siteminin bu şekilde devam etmesi imkânsızdır. Dünya dengelerinin bozulmasının asıl nedeni dolardır.
Amerikan zenginliğinin temel aracı dolardır. Saddam petrolü dolarla satmam dedi, katledildi. Kaddafi petrolü altın ile satarım dedi ırzına geçildi.
Çin’in bu haksız düzene daha fazla tahammül edeceğini düşünmek saflık olur.
Evet, Çin savaşmaz deniyor. Amerika’yı hizaya getirmek bakımından, Çin’in savaş ihtiyacı, Rusya’nın savaş ihtiyacından çok daha fazladır.
Çin tarihine bakanlar bilirler, Çin’in yaptığı savaşlar dolaylı savaşlardır. Çin Amerika’ya karşı Rusya’yı kullanmaktadır.
İyi de etmektedir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com