Utanç verici, üzüntü ve endişe verici…
Ele avuca sığacak bir eleştiri ve muhalefet yok.
İktidar ise Tantiritinton bir anlayış ile yoluna devam ediyor, Muhterem basın kimi zaman kalaylıyor, kimi zaman alaylıyor, kimi zaman pohpohluyor…
Öncelikle şu habere bir bakalım.
“Hüngür hüngür ağladı”
Kim ağaladı? Sibel Can… Niye ağlamış? Arabada bir şarkı dinliyormuş, duygulanmış ağlamış…
Bak şimdi… İki gündür manşetlerde bu var. Şu basına ne demeli? Ya size ne desek, topluma mal olmuş kişi, ne yapalım kayıtsız mı kalalım diye cevap vereceksiniz… Ama insan bir bakar, araştırır, soruşturur. Çok mu önemli Sibel Can’ın ağlaması? Allah ağlatmasın. Acı ve keder vermesin. Ama bu haber mi şimdi? Bunu günlerdir manşete taşımanın anlamı ne? Ne andavallık, ne şaşkolozluk bu? Milleti böyle hoptirinam işlerle ne oyalıyorsunuz kardeşim?
Gelelim şu Davos olayına…
Başbakan Davos’da bir hareket çekti.
Eşek kaçtı, palan düştü…
Vay babam vay…
Kaç gündür Fatih ilan edildi, Kral ilan edildi,Ppadişah yapılıverdi, kınandı, Yahudi düşmanı oluverdi, ne bileyim, herşey söylendi.
Bizde söyledik.
Ne dedik? Moderötarün yaptığı hareket doğru değil, Başbakan orada gerekeni yaptı dedik.
Ama işin içine Yahudi düşmanlığı, ırkçılık sokuldu mu o iş bize göre değil.
Ama şimde öyle bir mezraya geldi ve getirildi ki iş çığrından çıktı, dün Başbakan’a helal olsun diyenler bu gün yahu böyle şey olur mu demeye başladı.
Çünkü iş sulandı, sulandırıldı.
Dünya, Türkiye’yi ARAP yanlısı, Müslümanların önderliğine soyunmuş, AB ve ABD’ye aykırı düşünen bir konumun içine sokmaya çalışanların organizasyonlarına sahne oluyor.
Bizim organize işler bürosu, bari bu işe de el atsada, bir ÇETE de buradan çıkarsa (!)
Ne oluyor bitiyor? Hç derinliğine düşünen, bu işin önünü arkasını gören, inceleyen, soruşturanınız var mı? Türkiye nereye gidiyor?
Osmanlı’nın son dönemlerini hatırlayın. Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllara bakın. Tarihi bilmeyenler, geçmişi unutanlar oldukça çoğunlukta. Tarihte 16 imparatorluk 57 devlet kurmuş bir milletiz. Acaba niye, neden, niçin? Allah aşkına ciddi sorgulayın bunları…. Bu kadar ucuz polemiğe tartışmaya gerek var mı?
Halen suni gündemle meşgulüz. Bir Ergenekon işi çıktı, aylardır, yıllardır orada takılıyız. Halbuki bırakın şu işi. Devlet var. Kurumları var. Yargı var, gereğini yapsın. Siz işinize bakın. Toplumu bununla meşgul ederken, Ülkenin siyasi ekonomik sosyal geleceği hususunda At’ı alan Üsküdar’ı geçiyor hesabından AB- ABD ve gelişmiş ülkeler mesafe katediyor. Biz uyuyoruz hemşehrim. Mışıl mışıl uyuyoruz. 16 imparatorluk, 57 devlet işi işte o yüzden yaşanmış.
Dün TV ekranlarına baktım.
Bizdeki liderler ve lider geçinenler değişik konuşmalar yapıyorlar. Kimi Meclis kürsüsünde, kimi ekranlarda, kimi radyo mikrofonlarında, kimisi gazete sayfalarında.
Ben Meclis’de bulunanlar için şuradan bir şeyler söylemek istiyorum.
“Baykal: Çuval geçirildiğinde Bush’a kafa tutsaydın ya…” diyor…
O olaylar olduğunda siz neredeydiniz sayın Baykal? Bu ülkede değilmiydiniz, Mecliste değilmiydiniz, muhalefet değilmiydiniz, sorumlu muhalefet anlayışınız çerçevesinde ne gibi bir tavır takındınız, işlem yaptınız? Yine konuştunuz durdunuz. Kalkıp protesto etseydiniz, Demokratik bir tepki koysaydınız, Topluca istifa edip Meclisten çekilseydiniz… Siz ne yaptınız Allah aşkına? Yaptıklarınız doğru olsa ide, halk arkanızda olurdu. Hani nerdeler? Temsil ettiğiniz partinin gün be gün oyları eridi çürüdü. Şu Kılıçdaroglu’da olmasa idi son zamanlarda üç beş puan daha aşağı inmiştiniz. Bereket o adam sizi bu inme puanlarından azda olsa kurtardı. Ne yani, Sen Başbakan olsan ABD’ye kafamı tutacaktın? Tutabilecekmiydin? Kime ne anlatıyorsun be kardeşim…
“Bahçeli: Başbakan Hamas’ın avukatı sözcüsü…” diyor…
Sevgili Bahçeli, biz sizide gördük yaşadık. Allah aşkına siz iktidara geldiniz. MHP yıllarca özlem duyduğu iktadırı yaşadı. Ne yaptınız? Hani şehitler ölmez, vatan bölünmez’di? Apo niye İmralı’da asılmayıp ahkam kesiyor? Kimin döneminde geldi ve niçin orada besleniyor? Bu kadar Türkiyede iç dış olay gelişiyor, Şehit cenazelerinde en önde partilileriniz yürüyor ama Askerin başına bakın ne işler geliyor ne sizden, ne teşkilatlarınızdan ne mensuplarınızdan iyi ya da kötü tık ses yok. Hani vatan, millet sakarya? En önde siz gidiyordunuz, partilileriniz gidiyordu… Yani bu millet sizin iktidarınızı görmedi, yaşamadı mı? Neyi, kime anlatıyorsun, ne anlatıyorsun? Ne oldu, ne değişti de, biz merkez sağız demeye başladınız? Ve ne değişti de partiniz kendi fikir ve ideolojisinde olmayan kişileri aday göstermeye başladı? Geçin Allah Aşkına.
“Başbakan: Diplomatik davranmasam başka şey yapardım…” diyor.
Sayın Başbakan, bu laf mı şimdi?
Ne yapardın yani? Kodumu oturtur hesabı, ya Allah deyip bir sağ bir sol yumruk mu geçirirdin? Yoksa ana avrat küfür mü ederdin? Yakışır mı bunlar size sayın Başbakan? Bakın olay olduğu gün ben olaya ülkemizin gururu, onuru, bizi temsil eden insan olarak size yanlış yapıldığını ve sizin tavrınızın ise duygusal bir tavır olduğunu söyledim ve haklı da buldum. Ama şu konuşmalarınız, sonrası gelişmeler hiç doğru değil ve yakışmıyor. Dünya kamuoyu olaya farklı bakıyor. Biz halen işin başka tarafındayız. Olmayacak dualara amin demenin anlamı yok. Yok eğer bizim bilmediğimiz bir şeyler varsa, perde gerisinde AB- ABD ile uyum içinde bir organizasyon ile bu DAVOS işi geliştiyse onu bilmem. Hani halen gündemde BOP meselesi, BİP meselesi var. O proje kapsamında acaba 16 imparatorluk 57 devletten sonra 58 inci bir model mi geliştiriyor elin oğlu ve siz farkındasınız da biz toplum olarak, millet olarak halen gülhane parkında’mıyız onu bilmiyorum.
Diyorum ya, Türkiye bir garip ülke. Akşamdan sabaha, sabahtan akşama çok şeyler değişiyor. Seçime 50 gün gibi bir şey var. Hiç seçim heyecanı yaşanıyor mu, sizce bir gariplik yok mu? Milletin seçim meçim umurunda değil. Ağırlaşan geçim derdi milleti gerdi, çocuğunu kesiyor, karısını dağlıyor, kocasını haşlıyor, intihar ediyor… Kimsenin seçime baktığı yok.
TV açıyorsun Ergenekon, Filan bunu dedi, şunu söyledi, filanca filan yerde yedi içti, gezdi eğlendi, benimle evlenirmisin, beni yermisin, mağazin, abuk subuk işler. Ülke gerçeği ile örtüşen, gerçek yaşama dönük hiçbir haber ve proğram yok. Millet uyuşuyor, uyuşturuluyor ve bir yerlere çekiliyor bu toplum. Allah sonumuzu hayretsin.