Avrupa’da yaşayan arkadaşlarımın konuştukları tek siyasi konu vardı; ekonomik kriz.
Şimdilerde o da etkisini yitirdi. En büyük dertleri yaz tatili programları, Iphone 6 versiyonunun ne zaman çıkacağı.Yazık. Renksiz hayat.
Biz de her gün başka konu. Bayrağımız indirilir, palazlandırılan IŞİD Musul Konsolosluğu’nu basar. Hiçbir şey olmasa Başbakan, Merkez Bankası Başkanı’nı fırçalar.
Bu karmaşada, ülke ve ekonomi açısından temel konuları tartışamaz hale geliriz.
Kamuoyunda kısaca ‘Vergi Affı’ olarak bilinen ‘’ Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Teklifi’’ mesela… Yine af geliyor fena mı deyip geçiyoruz…
SATILAMAYANLAR
İlk bakışta fena görünmüyor. Maliye Bakanlığı’na veya Sosyal Güvenlik Kurumları’na olan borçlar yeniden yapılandırılacak. Oysa biraz geniş bakınca sistemin su almaya başladığını görüyorsunuz.
Son af ve yapılandırma 2011 yılında yapılmıştı. Yalnızca üç yıl önce. Yüzbinlerce vergi mükellefi yeniden yapılandırmaya başvurdu, 3-5 taksit ödendi, o kadar.
Yüzde 80’i yeniden cezalı duruma düştü, yapılandırmalar bozuldu.
Sadece İzmir, İstanbul, Ankara gibi üç büyük kentte yaklaşık 130 bin vergi mükellefinin yapılandırmaları bozuldu, sonuç değişmedi.
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, yani faaliyetlerini kurallara, kanunlara uygun sürdüren sanayicinin sesi diyor ki, biz bu affı istemiyoruz. Eşitsizlik doğuyor.
Olsun, önümüzde seçim varsa af şart!
Sahne değişmeyecek. Bir yandan ekonomiyi daraltıp öte taraftan affetmek en popüler yol!
Oysa zamanında ödeyenleri saf ve keriz gören, ödemekten artık caydıran, bir alışkanlığa dönüşen afları çözüm gören sistemin değiştirilmesidir mesele..
Yatırımcının, çalışanların vergi ve prim yüklerini azaltarak iş dünyasının yatırıma özendirilmesidir mesele.
Bu düzeni değiştiremiyorsanız, kamu borçlarını düzenli ödeyenlere teşvikler sağlamaktır mesele…
Aksi durumda iş dünyası yatırıma özendirilemez.
Ve ülke, İzmir’in gözbebeği Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bile yatırım için 8 parsel satışa çıktığında ancak 3 parsel satılabilir hale düşer!
Dilara Sürgü’ye başarılar
Önceki akşam İzmir Ticaret Borsası Başkanı, samimiyeti ve vizyonu ile takdir ettiğim Işınsu Kestelli’nin evinde yeni bir başlangıca tanıklık ettik. Dünyanın farklı ülkelerinde 30 bin üyesi bulunan sosyal ve kültürel paylaşım topluluğu People to People International (PTPI) Türkiye’de ilk kez yapılanıyor. Türkiye temsilciliğine ise Dilara Sürgü getirildi.
Doğrusu bu topululukla ilk kez orada tanıştım. Dünyanın birçok ülkesinden üyeler vardı o gecede. Hedefleri, dünyada sınırlara, siyasi konjonktüre takılmadan insan insana dostluk ve kültürel alışverişi çoğaltmak. Şimdi Dilara Sürgü’den bu anlayışa uygun projeler gerçekleştirilmesi bekleniyor.
İlk bakışta, güzel bir dostluk köprüsü olarak görülse de özünde bu topluluklar, barış ve dostluğu yalnızca siyasilere bırakmamak gibi bir sorumluluğu yerine getiriyor.
Projeleri pek yakında görürüz.. Ellerini taşın altına koydukları ve İzmir adına çaba harcadıkları için Işınsu Kestelli ve sevgili Dilara Sürgü takdir edilmeyi hak ediyor.