Hayatımızda sihirli insanlar vardır. Onları gözümüzle göremeyiz ama hissederiz. Tanımadan önce, öyle hissederiz ki , onu yaşıyormuşuz gibi, birden karşımıza çıkarlar, şok oluruz, şaşırır ve elimiz kolumuz tatlı bir heyecanla bağlanır, dolanır, yerden kesilir. Aslında onları tanımak çok kolaydır, yüreği açık insanlarca… Bir şey olur, aşk tutulması, sevgi tutulması ve sihir tutulması yaşarız. Onlar unuttuğumuz şeyleri hatırlatırlar, sıcacıktırlar.
Dışardan bakınca salt kaos görünürler. Saçını okşayarak uyutmak isteyeceğimiz hüzünlü bir çocuk saklıdır… Asla sizin değillerdir ama hep sizinledirler… En çok ihityacımız olduğu anda ortaya çıkar, ufacık bir hamleyle herşeyi yoluna sokarlar.
Bu dünyadan değilmişler gibidirler. Bizi öyle uçururlar ki, tekrar yere inmek imkansızdır. Aslında isteseler bu dünyaya inmezler, onlara ihtiyacımız var diye arada bizi ziyaret ederler, seviyemize boyutumuza göre inerler, yanımıza gelirler. Bu onlar için çok zor olsada. Aşktanda, sevgiden de, herşeyden çok daha tatlıdırlar.
Tarifi imkansız bir huzura, bitmeyecek bir rüyadan öte, tatlı bir düş gibi, masal gibi bir hayata sahiptirler ve bu mutluluğu bize de yaşatıp ödünç verirler… Arada çevremize, yanımızdan geçen, tesadüfen göz göze gelebileceğimiz anları kollayıp göz atalım, nadiren karşılaşsakta bu şekilde şanslıysak ve inanıyorsak karşılaşmamız neden olmasın ? Bir bakıştan tatlı huzur duyarız görünce. Bir gün mutlaka karşılaşırız ve kendi sihirlerine ortak ederler bizi. Sihrini, mucizelerini ve peri tozlarını paylaşıp serperler üzerimize… Ettiğimiz duaların karşılığı, sesi ve canlanışıdırlar.
Onlarla tanıştığımızda hayatımız asla eskisi gibi olmaz, sıradan olmayız artık. Hayatımız, fikirlerimiz, dünyamız değişir birden. Yeterki, mucizelere, sevgiye inancımızı yitirmeyelim her an tanışırız onlarla. Nurlandırırlar her yanımızı, güneş yaparlar, ay yaparlar en ışık olabilecek herşey yaparlar, kazandırırlar kutsal şeyleri… Her bir dokunuşları binbir çiçek açar, her bir fikri, binlerce olan kapıyı bir’e indirirler.
Ve yıllarca çabalayıp hakikat, spiritüel yolumuzda harcadığımız zamanın birikimin özeti olurlar. Ve deriz ki, hayatımızın ödülü, işte bu aradığımız insan ve işte hayatın, sır olan şeylerin ön izlemesinin diploması olurlar. İşte o yüzden seviyorum ya hayatı, onlar dahada sevdirirler, Allah onları başımızdan eksik etmesin. Ve onları bulduğunuz da, sakın kaybetmeyin çünkü kırk yılda bir gelir misali… Çok geç olabilir onları bir daha, tekrar bulabilmemiz…
Nurten İyem