Siyaset ve siyasi tarihe uygun olan bu atasözü ülkemizde bugünlerde yaşanan toplumsal olayların en güzel özetidir.
Ülkemiz bizim evimiz ve biz birbirimizi öldürüyoruz. Her kim olursa olsun, ülke yönetimine giden yol gençlerin, çocukların daha doğrusu canlıların yaşamı ve geleceği üzerinden olmamalı.
Büyüklerin oynadığı oyunlardan küçüklerin nasıl mağdur oldukları bu kadar da güzel anlatılmaz ki…
Filler tepindi gene çimenler ezildi. Hatta çiçekler ezildi. Gencecik fidanlar yok oldu.
Filler tepindikçe tepindi.
Filler tepişti çimenler ezildi. Mutlu muyuz?
Her ölüm erken ölümdür.
Gençlerin ömrü İstanbul’un, ülkemizin baharını görmeye yetmedi, yetirilmedi.
Hiç bir canlı diğer bir canlının yaşamını yok etme hakkına sahip değil. Hepimizin tepeden tırnağa dokunulmazlığımız var.
Devlet hizmet için vardır insana. Çocuklar ölmesin anneler ağlamasın. Yürekleri dağlamasın.
Evlat kaybı annelerin kalbini deler geçer. Yaşamda çocuklarımızı kaybetmekten daha büyük bir acı yok zaten.
Zıt anlamlı sözcüklerin buluştuğu yer. Yürekleri yaprak gibi titreyen annelerin dolan gözleriyle boş bakması. Hiç kimsenin çocuğu ezilmesin. Annelerin yandığı ateşte bir gün kendileri de yanacak. Toplumsal çöküşün fotoğraf karelerini izliyoruz.
Demokrasi arıyoruz, hukuk arıyoruz.
Eskiler şöyle dua ederlermiş hep.
“Allah seni toplasın! ” Ne güzel bir duadır bu Ya Rabbi! Özellikle bu çağa karşı!
Allah seni toplasın!
-Aklını
-Yüreğini
-Gözünü
-Kulağını
Hepimiz kusmak istiyoruz.
Katledilen çocuklarımızı toprağa vermenin telafisi, tesellisi yoktur. Söylenecek çok fazla söz, dile getirilecek büyük bir isyan var kalplerimizde.
İnsan olduğumuzu dahi unuttuğumuz şu günlerde,
Filler tepişecekse de gidip yaptırdıkları beton yığınlarında tepişsinler. Çimenleri ezmesinler.
Aydınlık yarınlar dileğiyle…
